Akil İnsanlar Heyeti Gülyazı Köyünde
Akil İnsanlar Güneydoğu Anadolu Heyeti, Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Gülyazı köyünü ziyaret etti.
Barış sürecinin başlatıldığını belirten Ensaroğlu, 'Bu gerçekten çok önemli bir şeydir. Burada görüyoruz ki bütün Güneydoğuda gezdik ve Gülyazı köyünde de gördük ki barışa çok büyük bir destek var'dedi.
Akil İnsanlar Güneydoğu Anadolu Heyeti Başkan Vekili Kezban Hatemi ise, 'Aslında konuşulacak fazla bir şey yok. Bu acı karşısında susan dil şeytandır. Bir anne bana geliyor Selam Encü Bitlis Üniversitesi'nde öğrenci. Bakınız bu çocuk geleceğini hazırlanmak için projeler çizmiş, mimari projeler çizmiş öğrenci. Sistem hukuk devleti olmadığı için vatandaşının insanlık onuruna uygun yaşatamıyor'şeklinde konuştu
Gülyazı 'da ölen 34 kişinin arasında oğlu olan Amine Encü, 'Barışı destekliyoruz. Barışı tabi ki bizde istiyoruz. Canı gönülden istiyoruz. Ama tabi ki bizim adalet arayışımız devam edecek. Hiçbir zaman biz davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Başbakan bizim failimizi belli etsin. Bunu ondan istiyoruz rica ediyoruz ondan lütfen. Artık daha fazla bizim yüreğimize su serpilsin'diye konuştu.
Ferhat Encü ise 3 taleplerinin olduğunu belirterek şöyle konuştu:
'Bizim 3 tane talebimiz vardır. Bu barış sürecinde. Bunlardan bir tanesi ilk öncülüğümüz tabi, bir daha Roboski katliamlarının yaşanmaması açısından ve faillerin ortaya çıkarılması. İkinci talebimiz ise tabi ki barış olacaktır. Biz katliamın yaşandığı günden beri talebimiz barıştır. Bir daha Roboski yaşanmasın. Üçüncü talebimiz ise koruculuk sistemidir. 30 yıldır bu koruculuk sistemi var ediyor kendini. Geçenlerde, yani bu barış ruhuna sözde barıştan, süreçten bahsediyoruz ama öte yandan sivil halkı silahlandırıyor. Kime karşı sivil halkı silahlandırıyor. Yani bu barışın sürecin ruhuna ters bir şeydir.'
Daha sonra Gülyazı Mezarlığı'na geçen Akil İnsanlar Heyeti burada dua okudu. Mezarlık başında konuşan Yılmaz Erdoğan, 'İstisnasız değindiğim konu Roboski meselesidir. Roboski meselesi barış sürecinin bence en kilit noktasını oluşturuyor. Bunun adil bir çözüme dönüştürülmediği bir barış gerçekçi değil bence. Çünkü her yerde burası 30 yıllık belki de daha uzun çatışma sürecinin en tipik en trajik örneği. Örneğin, bilmiyorum kişisel bir şey söylenecek bir yer mi ama böyle bir olay olmasaydı ben kardeşlerimle çocuklarımla birlikte fotoğraf çektirecektik. Şimdi onların fotoğraflarını annelerinin kucağında görmek çok sarsıcı bir şey. Umarım bu sarsıntıyı bu insani meseleyi öbür tarafa anlatmakta başarılı oluruz. Belki de beklenen tek şey budur. Bu anlaşılırsa barışığın üzerine inşa edilebilir. Ümit ediyorum ki kardeşlerim savaşın kurbanı oldular ama bu barışın kahramanı olurlar. İnşallah son kaybettiğimiz çocuklarımız bunlar olur. Biz bu barışı onlara adar ve onlara borçlu hissederiz kendimizi'ifadelerini kullandı