Başkan Kocaoğlu, Belediyeye Ceza Kesen Çevre Müdürünü Şikayet Etti

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU)'ne son dönemde çevre konusunda beş ceza kesen ve savcılığa suç duyurusunda bulunan Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Mehmet Ata Erpolat’ı, kamuoyu nezdinde yetkililere şikayet etti.

Kendisinin seçilmiş bir belediye başkanı olduğunu ancak bir bürokratın, görevini kötüye kullanarak art niyetli cezalar kestiğini iddia eden Kocaoğlu, yetkili kurumların Çevre İl Müdürlüğü'nü incelemeye almasını istedi.Bir devlet kurumunun İzmir’de çifte standart uyguladığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, belediyeye kesilen cezalara kızmadığını ancak yapılan işlemlerin normal olmadığını savundu. Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’a şikayet mahiyetinde bir mektup yazdığını aktaran Kocaoğlu, onun da kendisini arayarak konuyu düzelteceğini söylediğini ve gerekli uyarıda bulunduğunu kaydetti.

Bakan Bayraktar’ın uyarısına rağmen ilgili müdürün çevre cezalarından dolayı İZSU hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirten Kocaoğlu, “Dev bütçelerle gerçekleştirdiği yatırımlarla çevre konusunda Türkiye’nin parmakla gösterilen yerel yönetimi olan İzmir Büyükşehir Belediyesi hakkında, bu kentin Çevre İl Müdürü tarafından cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Suçumuz nedir? Ülkenin egemenlik alanındaki denizlere ve yargılama yetkisine tâbi olan deniz yetki alanlarına, içme ve kullanma suyu sağlama amacına yönelik olmayan sulara atık boşaltmak. Peki kastedilen olay, yani Çevre İl Müdürü’nün cumhuriyet savcılığına giderek İZSU Genel Müdürümüz hakkında Türk Ceza Kanunu’na göre gerekli işlemlerin yapılmasını isteme gerekçesi nedir? İzmir Körfezi’ni çevreleyen 65 kilometre uzunluğunda ana kuşaklama kanalı, buna bağlı 95 kilometrelik tali kolektör, 4 bin 150 kilometre uzunluğunda mevcut pis su şebekesi, dört adet pompa istasyonu ile Çiğli ve Güneybatı atık su arıtma tesislerinden oluşan dev bir sistemde, yani Büyük Kanal Projesi’nde meydana gelen bir arıza. Yaptığımız çevre yatırımları nedeniyle takdir beklemiyoruz ama böylesine bir muameleyi de hiç hak etmediğimizi düşünüyorum.“ dedi.

Savcılığa yapılan suç duyurusunu bardağı taşıran son damla olarak gören Aziz Kocaoğlu, şunları kaydetti: “Çevre İl Müdürlüğü, suç duyurusunda bulunmadan önce de son 6 ay içinde, sadece İZSU Genel Müdürlüğümüz'e 493 bin liralık idari para cezası kesmiştir. Diğer cezalarla birlikte rakam 700 bin liraya yaklaşmıştır. Şimdi Sayın İl Müdürü’ne soruyoruz, ilçe ve beldelere kurduğu arıtma tesisleri ile Gediz, Nif ve Küçük Menderes havzalarını kirlilikten kurtaran, sahillerimize kirlilik akmasını önleyen, Türkiye’deki toplam ileri biyolojik arıtma kapasitesinin tam dörtte birini İzmir’de kurarak çalıştıran, yüzülebilir körfez için bilim insanlarıyla yıllardır birlikte çalışarak bu uğurda milyonlarca liralık harcama yapan, Çamur Çürütme ve Kurutma Tesisi ile Türkiye’nin en önemli çevre projelerinden birine daha imza atmaya hazırlanan bir yerel yönetime karşı bırakın teşekkür etmeyi, böylesine hasmane bir tavır sergilemenizin altında yatan neden nedir? Ve yine soruyoruz, madem çevre konusunda bu kadar hassassınız, 31 Aralık 2012’de balık tutulacağı söylenen Gediz’deki kirliliğe karşı neler yaptınız? Gediz havzasında dereye deşarj yapan sanayi kuruluşları hakkında hangi yaptırımları uyguluyorsunuz? Havzada İzmir’in dört ilçesi var. Gaziemir’deki eski kurşun fabrikasının arazisi zehrini kusmaya devam ederken bu kentin çevreden sorumlu 1 numaralı ismi olarak lütfen söyleyiniz, orada "Girilmez" yazan uyarı levhaları koymaktan, atıkların üzerine toprak dökmekten başka ne yapıldı? Olayın ortaya çıkmasının üzerinden dört aydan fazla zaman geçti. Çevre İl Müdürü olarak, 'Bu iş Atom Enerjisi Kurumu’nun işi.' deyip kenara çekilmeyi düşünüyorsanız, o zaman başka bir şey sorayım: Tehlikeli atıkların uzaklaştırılması konusunda ne yaptınız? Oradaki işletme faaliyetteyken denetlediniz mi? O atıklar, bunca yıl kentin göbeğinde nasıl durdu? Sanayi tesislerinin tehlikeli atıkları için ne yapıyorsunuz? Nasıl bertaraf ediyorsunuz? İzmir’in Çandarlı sahili Mavi Bayrak aldıktan iki ay sonra bin 500 ton petrol çamuru ile kaplandı. Siz burada hangi işlemi yaptınız? Kirliliğin kaynağını tespit ettiniz mi? Kime, hangi cezayı kestiniz? Söküm tesislerindeki asbestli ve tehlikeli atıklarla ilgili gerekli denetimleri yaptınız mı? Karaburun’da, Seferihisar’da kurulmak istenen balık çiftliklerinin oluşturduğu kirlilik tehditlerine karşı ne yaptınız? Mevcut çiftliklerin yasal uzaklığa taşınması için hangi adımları attınız? Çevre kirliliği yaratan taş ocaklarına karşı ne yaptınız? İzmir kentinin içme suyunun yaklaşık yüzde 40’ını karşılayan Tahtalı Barajı koruma alanı sınırında, yaklaşık 300 bin kişinin içme suyunu karşılamak için planlanan Çamlı Barajı bölgesinde kurulan altın madenlerinin çevreye zararı konusunda bugüne kadar ne yaptınız? Bacalarındaki filtreleri çalıştırmayan sanayi tesislerine karşı hangi yaptırımları uyguladınız? Neden hâlâ bu kirliliği önleyemiyorsunuz?”