Aliağa’nın Köy ve Mahalle Muhtarları, Chp’ye Konuk Oldu
CHP İzmir İl Başkanlığı'nın başlattığı muhtar buluşmalarının son adresi Aliağa oldu.
Aliağa İlçe Örgütü’nün ev sahipliğinde yapılan toplantıya CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin ve il yönetimi, Aliağa İlçe Başkanı Özlem Şan Oğuzhan ve ilçe yönetimi, Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz, belediye ve il genel meclis üyeleri ile mahalle ve köy muhtarları katıldı.
Toplantıya ev sahipliği yapan ve bu düzeyde ilk kez muhtarlarla bir araya gelindiğini ifade eden CHP Aliağa ilçe Başkanı Oğuzhan, muhtarlık kurumunu çok önemsediklerini söyledi.
Toplantıya katılan muhtarlara teşekkür eden Oğuzhan, “Sizler mahallenizin ve köyünüzün öncü kişileri ve sorunlarını en iyi bilenlersiniz, halkımızın ve mahallenizin istek ve beklentilerini en iyi en doğru şekilde dile getirenlerisiniz, o nedenle sizleri çok önemsiyoruz ve toplantımıza katıldığınız için teşekkür ediyoruz” dedi.
"MUHTARLARIMIZLA ABİ-KARDEŞ GİBİYİZ"
4 senedir muhtarlarla abi kardeş gibi çalıştıklarını belirten Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz da, “Muhtarlarımız benim gönlümde ayrı bir yer tutuyor. Onlarla birlikte çalışmaktan onur duyuyorum. Muhtarlarımıza kapımız hep açık oldu, onlarda sağ olsunlar bizleri hep doğru yönlendirdiler. İnşallah bundan sonrada vatandaşa hizmet götürürken birlikte çalışmaya, Aliağa için hizmet üretmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Muhtarlarla yapılan toplantılara aralıksız devam ettiklerini anlatan CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin ise, muhtarları yerinde ziyaret ederek onları dinlediklerini ve bu buluşmaların kentteki tüm muhtarlar ile ulaşıncaya kadar devam edeceğini söyledi.
"Bundan 10 yıl önce iktidara gelen AKP, ilk günlerde yerel yönetimleri güçlendireceğini ve yönetimi yerinde yönetim şeklinde değiştireceğini söyledi ama gelinen noktada yerel yönetimin önemli merkezleri olan beldeler ve köyleri kapattı" diyerek hükümetin yerel yönetimler politikasını eleştiren Başkan Engin, şöyle konuştu: "Başbakanımız '10 yıl önce kişi başı yıllık gelir 3 bin dolarken bugün 10 bin dolar oldu' diyor. Sizlere soruyorum, AKP döneminde geliriniz üç kat arttı mı? Bu kadar zenginleşen kimse var mı vatandaşlarımız arasında? AKP tarihi rekorlara imza attı diyorlar. Evet, doğru cari açıkta tarihimizin en büyük açığıyla karşı karşıyayız. Nereye el atsak adeta elimizde kalıyor. Tarıma baktığımızdaysa geldiğimiz noktayı AKP’li bir vekilin İzmir’de hem de tarım fuarında söylediği sözler durumu özetliyor. Diyor ki AKP’li vekil çiftçilerimize, ‘Türkiye de akaryakıt, gübre, tohum pahalı gidin Bulgaristan da toprak alıp orada ziraat yapın’ işte tarımı getirdikleri durumda budur."
”RAYLAR BARIŞA DEĞİL, BAŞKANLIĞA DÖŞENİYOR”
Hükümetin başlattığı barış sürecini de eleştiren Engin, sözlerine şöyle devam etti: "Yeni bir süreç başlatıyoruz ‘artık barış istiyoruz’ dediler, sanki hepimiz savaş olsun diyorduk ilk kez bunlar barıştan söz ediyor. Bu ülkede yaşayan bütün insanlar kardeşçe yaşamak istiyor, kimse savaş, kavga, terör istemiyor, bu topraklarda bir asra yaklaşan süredir demokrasi var. Demokrasi eşitlik demek, kardeşçe yaşam demek. Halkımız bu demokrasiyi özümsemiş barış içinde yaşama sahip çıkmışken, şimdi AKP’nin ve Başbakanın ilk kez kendilerinin söz ettiğini sandıkları şey bir barış, uzlaşma veya çözüm projesi değil, sadece bir başkanlık projesidir. Barışa raylar döşüyoruz dedikleri rayları, Başkanlık sistemine ulaşmak için döşüyorlar. Bunu biz söyleyince de, bunlar barış karşıtı diye çığırtkanlık yapıyorlar. Bizim neyi istediğimizi vatandaşımız anlıyor ve biliyor. Bizi pazarlıkla taviz verilmesine, gizli saklı pazarlık yürütülmesine ve bölünmenin yolunu açmaya karşıyız. Sen, Genel Kurmay başkanını hapse atacaksın, teröristle oturup gizli saklı, kendini padişah ilan edebilmek için al gülüm ver gülüm pazarlık yapacaksın. Sonra da, bu ülkenin en hassas duygularını kullanarak siyaset yapmaya çalışacaksın. Sonra da CHP’den vatandaştan destek isteyeceksin. Sen önce kimle neyin pazarlığını yapıyorsun onu bir açıkla da neye destek istediğini bilelim.”
"Maalesef bu süreçte basından da doğru bilgi almamız pek mümkün değil gibi gözüküyor" diyen Engin, "Çok az sayıda özgürce yayın yapmaya, baskıdan yılmamaya çalışan kuruluşlar hariç geneli AKP’nin yanında, ne yapsa doğru olarak aktarıyor. Her gün gazetelerde okuduklarımıza, televizyonlarda izlediklerimize bakınca sanırsınız ki, dert sıkıntı yok. Herkes halinden memnun, ülkemiz süper güç olmuş. Devletten aldığı düşük faizli, uzun vadeli krediyle gazetecilik televizyonculuk yapan, AKP’nin yakın akrabası sayılan isimler medya patronu olursa medyadan da böyle bir yandaşlık gelmesi normal tabi” ifadelerini kullandı.
Toplumun her kesiminde, her alanında çok büyük sıkıntıların olduğunu dile getiren Engin, “Küçük ve orta ölçekli esnaf can çekişiyor, biz bunlara destek olun, esnafı koruyan yeni yasalar çıkarın diyoruz, onlar durmadan AVM’ler için özel kanunlar, teşvikler çıkarıyorlar. Söz açıldı mı onlardan daha iyisi yok ama bugün bir bakın ülkenin bütün milli kurumları yıllık karlarına, lojmanlarının fiyatına satılmış, ihaleler eşe dosta dağıtılmış. Bir kanser hastası ilaç bulamıyorum diye yardım istediğinde dilenci muamelesi yapılmışken, Allah aşkına bunun neresi dinle imanla açıklanabilir. AKP dindar bir parti değildir, yaptıkları bunu açıkça göstermektedir. Zaten biraz düşünseler dinle siyaset yapılmayacağını, halkın inançları üzerinden siyaset yapmanın günah olduğunu anlayacaklar ama gözlerini hırs bürüdüğü için hiçbir şeyi görmüyorlar" dedi.
"İZMİR’İN HER YATIRIMINDA CHP İMZASI VAR"
Hükümetin 'İzmir’e ne yaptınız?' sorusuna, özel sektörün yaptığı kar güden yatırımları anlatarak yanıt verdiğini öne süren Engin, “Çünkü kendileri de biliyor devlet eliyle İzmir’e yaptıkları bir şey neredeyse yok. İzmir’de ulaşımda, sosyal alanda yapılan bütün yatırımlar ve hizmetlerde CHP’nin imzası vardır. CHP’li belediyelerimiz iktidarın yapması gereken ama İzmir’e hiç yapmadıkları bütün yatırımları yapmayı başarmıştır. Ayrım yapmadan hizmet etmiştir, bunun için İzmirli AKP ile aramızdaki farkı görmekte ve bizleri desteklemektedir. Aliağa da çalışkan ve muhtarlarımızla uyum içinde çalışan bir belediye başkanımız ve örnek, tam CHP’ye yakışan ilçe başkanımız var. Bu uyumlu çalışmaları da partimize Aliağa da başarıyı getirmiştir. Bugün muhtarlarımızın memnuniyetini görünce anlıyorum ki hepsi belediyemizin çalışmalarından mutlu. Büyükşehir belediyemizde Aliağa’ya sahip çıkıyor hizmet getiriyor. İzmir de böyle çalışıyoruz, vatandaş istiyor biz yapıyoruz. İzmir’in malını da parasını da yandaşa, eşe dosta veya yabancı işbirlikçilere değil İzmirliye kazandırıyoruz" diye konuşu.
Kaynak: İHA
Toplantıya ev sahipliği yapan ve bu düzeyde ilk kez muhtarlarla bir araya gelindiğini ifade eden CHP Aliağa ilçe Başkanı Oğuzhan, muhtarlık kurumunu çok önemsediklerini söyledi.
Toplantıya katılan muhtarlara teşekkür eden Oğuzhan, “Sizler mahallenizin ve köyünüzün öncü kişileri ve sorunlarını en iyi bilenlersiniz, halkımızın ve mahallenizin istek ve beklentilerini en iyi en doğru şekilde dile getirenlerisiniz, o nedenle sizleri çok önemsiyoruz ve toplantımıza katıldığınız için teşekkür ediyoruz” dedi.
"MUHTARLARIMIZLA ABİ-KARDEŞ GİBİYİZ"
4 senedir muhtarlarla abi kardeş gibi çalıştıklarını belirten Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz da, “Muhtarlarımız benim gönlümde ayrı bir yer tutuyor. Onlarla birlikte çalışmaktan onur duyuyorum. Muhtarlarımıza kapımız hep açık oldu, onlarda sağ olsunlar bizleri hep doğru yönlendirdiler. İnşallah bundan sonrada vatandaşa hizmet götürürken birlikte çalışmaya, Aliağa için hizmet üretmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Muhtarlarla yapılan toplantılara aralıksız devam ettiklerini anlatan CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin ise, muhtarları yerinde ziyaret ederek onları dinlediklerini ve bu buluşmaların kentteki tüm muhtarlar ile ulaşıncaya kadar devam edeceğini söyledi.
"Bundan 10 yıl önce iktidara gelen AKP, ilk günlerde yerel yönetimleri güçlendireceğini ve yönetimi yerinde yönetim şeklinde değiştireceğini söyledi ama gelinen noktada yerel yönetimin önemli merkezleri olan beldeler ve köyleri kapattı" diyerek hükümetin yerel yönetimler politikasını eleştiren Başkan Engin, şöyle konuştu: "Başbakanımız '10 yıl önce kişi başı yıllık gelir 3 bin dolarken bugün 10 bin dolar oldu' diyor. Sizlere soruyorum, AKP döneminde geliriniz üç kat arttı mı? Bu kadar zenginleşen kimse var mı vatandaşlarımız arasında? AKP tarihi rekorlara imza attı diyorlar. Evet, doğru cari açıkta tarihimizin en büyük açığıyla karşı karşıyayız. Nereye el atsak adeta elimizde kalıyor. Tarıma baktığımızdaysa geldiğimiz noktayı AKP’li bir vekilin İzmir’de hem de tarım fuarında söylediği sözler durumu özetliyor. Diyor ki AKP’li vekil çiftçilerimize, ‘Türkiye de akaryakıt, gübre, tohum pahalı gidin Bulgaristan da toprak alıp orada ziraat yapın’ işte tarımı getirdikleri durumda budur."
”RAYLAR BARIŞA DEĞİL, BAŞKANLIĞA DÖŞENİYOR”
Hükümetin başlattığı barış sürecini de eleştiren Engin, sözlerine şöyle devam etti: "Yeni bir süreç başlatıyoruz ‘artık barış istiyoruz’ dediler, sanki hepimiz savaş olsun diyorduk ilk kez bunlar barıştan söz ediyor. Bu ülkede yaşayan bütün insanlar kardeşçe yaşamak istiyor, kimse savaş, kavga, terör istemiyor, bu topraklarda bir asra yaklaşan süredir demokrasi var. Demokrasi eşitlik demek, kardeşçe yaşam demek. Halkımız bu demokrasiyi özümsemiş barış içinde yaşama sahip çıkmışken, şimdi AKP’nin ve Başbakanın ilk kez kendilerinin söz ettiğini sandıkları şey bir barış, uzlaşma veya çözüm projesi değil, sadece bir başkanlık projesidir. Barışa raylar döşüyoruz dedikleri rayları, Başkanlık sistemine ulaşmak için döşüyorlar. Bunu biz söyleyince de, bunlar barış karşıtı diye çığırtkanlık yapıyorlar. Bizim neyi istediğimizi vatandaşımız anlıyor ve biliyor. Bizi pazarlıkla taviz verilmesine, gizli saklı pazarlık yürütülmesine ve bölünmenin yolunu açmaya karşıyız. Sen, Genel Kurmay başkanını hapse atacaksın, teröristle oturup gizli saklı, kendini padişah ilan edebilmek için al gülüm ver gülüm pazarlık yapacaksın. Sonra da, bu ülkenin en hassas duygularını kullanarak siyaset yapmaya çalışacaksın. Sonra da CHP’den vatandaştan destek isteyeceksin. Sen önce kimle neyin pazarlığını yapıyorsun onu bir açıkla da neye destek istediğini bilelim.”
"Maalesef bu süreçte basından da doğru bilgi almamız pek mümkün değil gibi gözüküyor" diyen Engin, "Çok az sayıda özgürce yayın yapmaya, baskıdan yılmamaya çalışan kuruluşlar hariç geneli AKP’nin yanında, ne yapsa doğru olarak aktarıyor. Her gün gazetelerde okuduklarımıza, televizyonlarda izlediklerimize bakınca sanırsınız ki, dert sıkıntı yok. Herkes halinden memnun, ülkemiz süper güç olmuş. Devletten aldığı düşük faizli, uzun vadeli krediyle gazetecilik televizyonculuk yapan, AKP’nin yakın akrabası sayılan isimler medya patronu olursa medyadan da böyle bir yandaşlık gelmesi normal tabi” ifadelerini kullandı.
Toplumun her kesiminde, her alanında çok büyük sıkıntıların olduğunu dile getiren Engin, “Küçük ve orta ölçekli esnaf can çekişiyor, biz bunlara destek olun, esnafı koruyan yeni yasalar çıkarın diyoruz, onlar durmadan AVM’ler için özel kanunlar, teşvikler çıkarıyorlar. Söz açıldı mı onlardan daha iyisi yok ama bugün bir bakın ülkenin bütün milli kurumları yıllık karlarına, lojmanlarının fiyatına satılmış, ihaleler eşe dosta dağıtılmış. Bir kanser hastası ilaç bulamıyorum diye yardım istediğinde dilenci muamelesi yapılmışken, Allah aşkına bunun neresi dinle imanla açıklanabilir. AKP dindar bir parti değildir, yaptıkları bunu açıkça göstermektedir. Zaten biraz düşünseler dinle siyaset yapılmayacağını, halkın inançları üzerinden siyaset yapmanın günah olduğunu anlayacaklar ama gözlerini hırs bürüdüğü için hiçbir şeyi görmüyorlar" dedi.
"İZMİR’İN HER YATIRIMINDA CHP İMZASI VAR"
Hükümetin 'İzmir’e ne yaptınız?' sorusuna, özel sektörün yaptığı kar güden yatırımları anlatarak yanıt verdiğini öne süren Engin, “Çünkü kendileri de biliyor devlet eliyle İzmir’e yaptıkları bir şey neredeyse yok. İzmir’de ulaşımda, sosyal alanda yapılan bütün yatırımlar ve hizmetlerde CHP’nin imzası vardır. CHP’li belediyelerimiz iktidarın yapması gereken ama İzmir’e hiç yapmadıkları bütün yatırımları yapmayı başarmıştır. Ayrım yapmadan hizmet etmiştir, bunun için İzmirli AKP ile aramızdaki farkı görmekte ve bizleri desteklemektedir. Aliağa da çalışkan ve muhtarlarımızla uyum içinde çalışan bir belediye başkanımız ve örnek, tam CHP’ye yakışan ilçe başkanımız var. Bu uyumlu çalışmaları da partimize Aliağa da başarıyı getirmiştir. Bugün muhtarlarımızın memnuniyetini görünce anlıyorum ki hepsi belediyemizin çalışmalarından mutlu. Büyükşehir belediyemizde Aliağa’ya sahip çıkıyor hizmet getiriyor. İzmir de böyle çalışıyoruz, vatandaş istiyor biz yapıyoruz. İzmir’in malını da parasını da yandaşa, eşe dosta veya yabancı işbirlikçilere değil İzmirliye kazandırıyoruz" diye konuşu.