Üç Çocuklu Aile, İki Kimsesiz Çocuğa Da Koruyucu Oldu
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Bakanlığı’nın Türkiye genelinde başlatmış olduğu "Koruyucu Aile Gönül Elçileri" projesi kapsamında, Tokat'ın Turhal ilçesinde yaşayan Çıra ailesi de iki kız kardeşi yanına aldı.
Üç çocuk sahibi aile, yeni iki çocuğun mutluluğu ve huzurunu yaşadıklarını söyledi.
Bu duygunun tarif edilemez olduğunu belirten Rabia Çıra, “Üç çocuğum vardı, beş oldu. Allahım'a bin şükürler olsun.” dedi.
Aldığı çocukları sanki daha önce doğurmuş, 8–9 yaşına gelince de kendisine verilmiş gibi hissettiğini dile getiren Çıra, herkese koruyucu aile olmayı tesviye etti. Çıra, "Nirgül (8) ve Songül (9) Uzun isminde iki kız kardeşi ailemizin içine aldık. İkisi de ilkokul 1. sınıfa gidiyor. Diğer çocuklarımız da yeni kardeşlerinden çok memnun. Yaklaşık bir haftadır bu çocuklara bakıyorum. Yeni kardeşleri, diğer kardeşlerinden hiç ayırmıyorum. Bazen, 'Ya Rabbi, eğer ayrım ya da haksızlık yaparsam benden sor.' diyorum." şeklinde konuştu.
Çocukları önce deneme amacıyla iki gün aldıklarını anlatan Rabia çıra, "Daha sonra yurda verince içim parçalandı. Çocuklarla kucaklaşarak ağlaşıyoruz. Saatlerce yurdun kapısında bekledim ki tekrar göreyim diye. Çocuklar da çok üzülmüş, ağlamış. Bu durum kaymakam beyin kulağına gidince, çocukları tekrar bize getirdiler." dedi.
Akşam çocuklarıyla devamlı oyun oynadığını, onları mutlu etmek için elinden gelen gayreti gösterdiğini söyleyen Çıra, "Çocuklarımızı sabah okula göndermeden önce erkenden kalkıyor, kahvaltılarını hazırlıyorum. Okula gittiklerinde de yollarını gözlüyorum. Başlarına bir şey gelecek diye de bazen yüreğim ağzıma geliyor. Allahım, herkesin çocuğunu kötülüklerden, bela ve kazalardan korusun. Akşam olunca da meyve saatimiz var, hem eğleniyor hem de şakalaşıyoruz. Onları sürekli yıkıyorum çok hoşlarına gidiyor. Anne sevgisi verdiğime inanıyorum." diye konuştu.
Baba Hüsamettin Çıra da çözümün bir parçası olmak, bu çocuklara sahip çıkıp topluma kazandırmak istediklerin söyledi.
Çocuğu olan veya olmayan herkese tavsiye eden Çıra, bunun hem kulluk hem de toplum görevi olduğunu belirtti.
Bu duygunun tarif edilemez olduğunu belirten Rabia Çıra, “Üç çocuğum vardı, beş oldu. Allahım'a bin şükürler olsun.” dedi.
Aldığı çocukları sanki daha önce doğurmuş, 8–9 yaşına gelince de kendisine verilmiş gibi hissettiğini dile getiren Çıra, herkese koruyucu aile olmayı tesviye etti. Çıra, "Nirgül (8) ve Songül (9) Uzun isminde iki kız kardeşi ailemizin içine aldık. İkisi de ilkokul 1. sınıfa gidiyor. Diğer çocuklarımız da yeni kardeşlerinden çok memnun. Yaklaşık bir haftadır bu çocuklara bakıyorum. Yeni kardeşleri, diğer kardeşlerinden hiç ayırmıyorum. Bazen, 'Ya Rabbi, eğer ayrım ya da haksızlık yaparsam benden sor.' diyorum." şeklinde konuştu.
Çocukları önce deneme amacıyla iki gün aldıklarını anlatan Rabia çıra, "Daha sonra yurda verince içim parçalandı. Çocuklarla kucaklaşarak ağlaşıyoruz. Saatlerce yurdun kapısında bekledim ki tekrar göreyim diye. Çocuklar da çok üzülmüş, ağlamış. Bu durum kaymakam beyin kulağına gidince, çocukları tekrar bize getirdiler." dedi.
Akşam çocuklarıyla devamlı oyun oynadığını, onları mutlu etmek için elinden gelen gayreti gösterdiğini söyleyen Çıra, "Çocuklarımızı sabah okula göndermeden önce erkenden kalkıyor, kahvaltılarını hazırlıyorum. Okula gittiklerinde de yollarını gözlüyorum. Başlarına bir şey gelecek diye de bazen yüreğim ağzıma geliyor. Allahım, herkesin çocuğunu kötülüklerden, bela ve kazalardan korusun. Akşam olunca da meyve saatimiz var, hem eğleniyor hem de şakalaşıyoruz. Onları sürekli yıkıyorum çok hoşlarına gidiyor. Anne sevgisi verdiğime inanıyorum." diye konuştu.
Baba Hüsamettin Çıra da çözümün bir parçası olmak, bu çocuklara sahip çıkıp topluma kazandırmak istediklerin söyledi.
Çocuğu olan veya olmayan herkese tavsiye eden Çıra, bunun hem kulluk hem de toplum görevi olduğunu belirtti.