Stk’lardan Üniversitedeki Olaylarda Hassasiyet Çağrısı
Diyarbakır’da 47 sivil toplum kuruluşu (STK), yaptıkları ortak açıklama ile Dicle Üniversitesi’nde (DÜ) yaşanan olaylar konusunda taraflara hassasiyet çağrısında bulundu.
STK’lar adına açıklama yapan Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (Bem Bir-Sen) Diyarbakır İl Temsilcisi İbrahim Gökdemir, "Barış süreci ile birlikte müzakere ortamına geçildiği bu günlerde Dicle Üniversitesi öğrencileri arasında meydana gelen ve süreci baltalamaya yönelik olarak çatışmayı ve şiddeti doğuran bu olayları geleceğimiz için atılmış tehlikeli bir adım olarak görüyoruz. Bu adeta bir fitne ateşidir. Dicle Üniversitesi’nde son birkaç gündür yaşanan çatışmalar, bölgemiz için yeni bir provokasyonun fitilini ateşlemiş bulunuyor. Bunun önüne geçilmezse bölgemizi kasıp kavuracak bir fitne ateşinin körüklenmesine sebebiyet verecektir. Bölgemizde yaşayan her kesimi olumsuz şekilde etkileyecek, barış ve huzur ortamını dinamitleyecektir.
Bunun en büyük zararını da geçmişte yaşadığımız gibi bölge halkı olarak bizler çekeceğiz. Üniversite gençliğimizi ileri sürüp ortamı terörize eden, sosyalist ve Türk Ergenekoncuların sinsi planlarına ve tahriklerine kapılanlar barış ortamına zarar veriyor. Üniversiteler, bilimin, kültürün, özgürlüğün ve hoşgörünün merkezi konumunda olması gerekirken, Dicle Üniversitesi Öğrenci Derneği'nin üniversitede Bilge Öğrenci Kulübü üyelerinin peygamberimizin kutlu doğum etkinliklerine izin vermeyip, kaba ve şiddetle engellemeye çalışması kabul edilebilir bir durum değildir. Bu cenah kendinden başka kimsenin özgür iradesiyle hareket etmesine müsaade etmemekte, halkı tek tipleştirme huyundan vazgeçmemektedir. Bu topraklarda yıllarca devletin yaşattığı otoriter baskıcı uygulamaları, şimdi de bir grubun yaşatmaya/sürdürmeye çalışması asla kabul edilemez. Bilinmelidir ki bu tür baskı ve şiddet uygulamaları kavga ve çatışmaları kaçınılmaz kılmaktadır" dedi
Oynanmak istenen oyunun her kesim tarafından fark edilmesi gerektiğini söyleyen Gökdemir, devlet kurumları ve siyasetçilere de büyük görev düştüğünü belirtti.
Gökdemir, "Diyarbakır halkı da, bölge halkı da, Türkiye halkı da artık çatışmalardan yorulmuş, bıkmış ve usanmıştır. Bu halk artık huzur ve sükunet ortamı istemektedir. Unutulmamalıdır ki özellikle bu süreçte atılacak her yanlış adımın büyük kayıpları ve menfi etkileri olacaktır. Yeniden bir çatışma ve şiddet ortamına sürükleyecek bu adımlardan fazlasıyla kaygı duyduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Bölge milletvekillerinin tarafgir tutum takınma pozisyonuna girmemelerini, olayın siyasi tarafları olan BDP ve Hüda-Par yetkililerini aklıselimle sükunete davet ediyoruz. Ayrıca gençliğimiz üzerinde etkili olduklarını düşündüğümüz tüm resmi ve sivil kuruluşları gençleri sakinleştirecek, muhtemel yeni olayları önleyecek önlemler almaya davet ediyoruz. Yaralanmalara neden olan saldırıları ve olayları büyütmek isteyen kışkırtıcı söylem ve davranışları kınıyoruz. Emniyet güçlerinin daha etkili ve yerinde önlem almasını, üniversite yöneticilerini, il valiliğini, sivil toplum kuruluşlarını sağduyulu ve sorumlu davranmaya çağırıyoruz” diye konuştu
Gökdemir, bugün ortamı yumuşatmak için İnsan Hakları Derneği, Hüda-Par ve BDP ile görüşmeler yapacaklarını sözlerine ekledi
Kaynak: İHA
Bunun en büyük zararını da geçmişte yaşadığımız gibi bölge halkı olarak bizler çekeceğiz. Üniversite gençliğimizi ileri sürüp ortamı terörize eden, sosyalist ve Türk Ergenekoncuların sinsi planlarına ve tahriklerine kapılanlar barış ortamına zarar veriyor. Üniversiteler, bilimin, kültürün, özgürlüğün ve hoşgörünün merkezi konumunda olması gerekirken, Dicle Üniversitesi Öğrenci Derneği'nin üniversitede Bilge Öğrenci Kulübü üyelerinin peygamberimizin kutlu doğum etkinliklerine izin vermeyip, kaba ve şiddetle engellemeye çalışması kabul edilebilir bir durum değildir. Bu cenah kendinden başka kimsenin özgür iradesiyle hareket etmesine müsaade etmemekte, halkı tek tipleştirme huyundan vazgeçmemektedir. Bu topraklarda yıllarca devletin yaşattığı otoriter baskıcı uygulamaları, şimdi de bir grubun yaşatmaya/sürdürmeye çalışması asla kabul edilemez. Bilinmelidir ki bu tür baskı ve şiddet uygulamaları kavga ve çatışmaları kaçınılmaz kılmaktadır" dedi
Oynanmak istenen oyunun her kesim tarafından fark edilmesi gerektiğini söyleyen Gökdemir, devlet kurumları ve siyasetçilere de büyük görev düştüğünü belirtti.
Gökdemir, "Diyarbakır halkı da, bölge halkı da, Türkiye halkı da artık çatışmalardan yorulmuş, bıkmış ve usanmıştır. Bu halk artık huzur ve sükunet ortamı istemektedir. Unutulmamalıdır ki özellikle bu süreçte atılacak her yanlış adımın büyük kayıpları ve menfi etkileri olacaktır. Yeniden bir çatışma ve şiddet ortamına sürükleyecek bu adımlardan fazlasıyla kaygı duyduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Bölge milletvekillerinin tarafgir tutum takınma pozisyonuna girmemelerini, olayın siyasi tarafları olan BDP ve Hüda-Par yetkililerini aklıselimle sükunete davet ediyoruz. Ayrıca gençliğimiz üzerinde etkili olduklarını düşündüğümüz tüm resmi ve sivil kuruluşları gençleri sakinleştirecek, muhtemel yeni olayları önleyecek önlemler almaya davet ediyoruz. Yaralanmalara neden olan saldırıları ve olayları büyütmek isteyen kışkırtıcı söylem ve davranışları kınıyoruz. Emniyet güçlerinin daha etkili ve yerinde önlem almasını, üniversite yöneticilerini, il valiliğini, sivil toplum kuruluşlarını sağduyulu ve sorumlu davranmaya çağırıyoruz” diye konuştu
Gökdemir, bugün ortamı yumuşatmak için İnsan Hakları Derneği, Hüda-Par ve BDP ile görüşmeler yapacaklarını sözlerine ekledi