İlahiyatçı Öztürk: İslamiyet Kadını, Erkeğin Baş Tacı Yapmıştır
Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yener Öztürk, İslamiyet’in kadını erkeğin baş tacı yaptığını söyledi.
Öztürk, İslam dininin kadına büyük önem verdiğini, erkeğe ise sorumluluk yüklediğini dile getirdi.
Kamu Hastaneleri Birliği Diyarbakır Genel Sekreterliği Hastaneleri, Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir etkinlik düzenledi.
Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi Konferans Salonu’nda yapılan programa Doktorlar, sağlık çalışanları, hemşireler ile yaklaşık 450 bayan personel katıldı.
Programda konuşan İlahiyatçı Öztürk, son din olan İslam dininin, tabiri caizse ilahi bir program olduğunu belirterek, “Bu program iyi bir insan yetiştirmek için dizayn edilmiştir.” dedi.
Yaratılan her bir insanın, potansiyel olarak içerisinde her türlü güzellikleri çekirdek mahiyetinde, duyguları taşıdığını anlatan Öztürk, “Bu ulvi duyguları açacak, inkişaf ettirecek olan da yüce dinimizdir. Çekirdek, tek başına açılmaz. Çiçek veya ağaç olmalı. Toprakla münasebeti kurulduğu zaman çekirdek çatlar, yeşerir ve kendisinden beklenen neticeyi verir. Çekirdek ve toprak arasındaki bağ münasebeti neyse insanoğlunun tabiatı dini ifadesiyle din arasındaki ilişki, irtibat da odur. Yüce dinimiz kadına çok değer vermiş, erkeğe de çok mesuliyet yüklemiştir. İslamiyet kadını, erkeğin baş tacı yapmıştır.” diye konuştu.
Kamu Hastaneleri Birliği Diyarbakır Genel Sekreteri Doç. Dr. Muhammed Güzel Kurtoğlu ise kadının yaşadığı toplumun huzur ve mutluluğu, nesillerini devam ettirmeleri için yüce Allah tarafından verilmiş bir nimet olarak görülmesi gerektiğini belirtti.
Kurtoğlu, şöyle dedi: “İyi eğitilmiş kadınların, çocuklarına güzel değerleri benimsetip, manevi duygularla donatıp hayata hazırlamaları, toplum katmanlarında güven, huzur ve kardeşlik duygularının yeşermesine, ülkemizin kalkınmasına önemli derecede katkı sağlayacağı gerçeği görmezlikten gelinemez. Kadın, insan olma açısından erkek gibidir. Kadınsız bir dünya yaşanılamaz. Kadınlarımız, bizler için çok önemli bir değerdir. Dinimiz, ‘Cennet anaların ayakları altındadır’ buyruğuyla, kadınları nasıl ulvi bir makama oturttuğunu gözler önüne sermektedir. Dolayısıyla hepimizin asli görevlerinden biri, kadınlarımıza daha mutlu ve müreffeh bir hayat tanzim edebilmek için gayret göstermek olmalıdır.”
Kamu Hastaneleri Birliği Diyarbakır Genel Sekreterliği Hastaneleri, Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir etkinlik düzenledi.
Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi Konferans Salonu’nda yapılan programa Doktorlar, sağlık çalışanları, hemşireler ile yaklaşık 450 bayan personel katıldı.
Programda konuşan İlahiyatçı Öztürk, son din olan İslam dininin, tabiri caizse ilahi bir program olduğunu belirterek, “Bu program iyi bir insan yetiştirmek için dizayn edilmiştir.” dedi.
Yaratılan her bir insanın, potansiyel olarak içerisinde her türlü güzellikleri çekirdek mahiyetinde, duyguları taşıdığını anlatan Öztürk, “Bu ulvi duyguları açacak, inkişaf ettirecek olan da yüce dinimizdir. Çekirdek, tek başına açılmaz. Çiçek veya ağaç olmalı. Toprakla münasebeti kurulduğu zaman çekirdek çatlar, yeşerir ve kendisinden beklenen neticeyi verir. Çekirdek ve toprak arasındaki bağ münasebeti neyse insanoğlunun tabiatı dini ifadesiyle din arasındaki ilişki, irtibat da odur. Yüce dinimiz kadına çok değer vermiş, erkeğe de çok mesuliyet yüklemiştir. İslamiyet kadını, erkeğin baş tacı yapmıştır.” diye konuştu.
Kamu Hastaneleri Birliği Diyarbakır Genel Sekreteri Doç. Dr. Muhammed Güzel Kurtoğlu ise kadının yaşadığı toplumun huzur ve mutluluğu, nesillerini devam ettirmeleri için yüce Allah tarafından verilmiş bir nimet olarak görülmesi gerektiğini belirtti.
Kurtoğlu, şöyle dedi: “İyi eğitilmiş kadınların, çocuklarına güzel değerleri benimsetip, manevi duygularla donatıp hayata hazırlamaları, toplum katmanlarında güven, huzur ve kardeşlik duygularının yeşermesine, ülkemizin kalkınmasına önemli derecede katkı sağlayacağı gerçeği görmezlikten gelinemez. Kadın, insan olma açısından erkek gibidir. Kadınsız bir dünya yaşanılamaz. Kadınlarımız, bizler için çok önemli bir değerdir. Dinimiz, ‘Cennet anaların ayakları altındadır’ buyruğuyla, kadınları nasıl ulvi bir makama oturttuğunu gözler önüne sermektedir. Dolayısıyla hepimizin asli görevlerinden biri, kadınlarımıza daha mutlu ve müreffeh bir hayat tanzim edebilmek için gayret göstermek olmalıdır.”