Kadına Şiddet Evle Sınırlı Düşünülmemeli

Kadına yönelik şiddetin gündeme alındığı Sakarya küçük Millet Meclisi çalışmasına katılan Eğitim İlke-Sen MYK üyesi Beytullah Önce, şiddetin sadece evle sınırlı kalmadığına ve yaşamın her alanında şiddetin var olduğuna dikkat çekti
Sivil toplum temsilcilerinin her ay belirlenen bir gündem hakkında kendi değerlendirmelerini paylaştıkları Sakarya küçük Millet Meclisi, bu ay genel gündem maddesi olarak “Kadına Yönelik Şiddet”i ve yerel gündem konusu olarak Sakarya’da son dönemde artan çevre sorunlarını tartıştı.

Kadına Şiddet Evle Sınırlı Düşünülmemeli
Eğitim İlke-Sen adına toplantıda söz alan MYK üyesi Beytullah Önce “İnsanın insan üzerinde tahakküm kurmasının, onun haklarını ve özgürlüğünü baskı, şiddet ya da mecbur bırakma yolu ile gasp etmesinin, onun izzet ve onurunu çiğnemesinin kabul edilebilir yönü olamaz. Bu bağlamda kadına yönelik her türlü sözlü ve fiili şiddeti sonuna kadar eleştirmek gerekiyor. Yaradılışı itibariyle eşit cins arasında kendine güç bulanın zayıf gördüğünü ezmesi doğru değildir; lakin meseleyi sadece ölümcül sonuçlara yol açan ev içi şiddet parantezine de sıkıştıramayız. Sorunun görünmeyen yüzünde kadına yönelik şiddetin birçok boyutu vardır” dedi.

Sorunun sadece Türkiye’yle sınırlı olmadığını, emeğinin karşılığı hak ettiği oranda verilmeyen kadınların, sokakta yaşamaya terk edilmiş kadınların, açlık ve savaş ortamlarında mağdur edilmiş kadınların da siyasi ve ekonomik düzenlerin şiddetine maruz kaldığını belirten Eğitim İlke-Sen MYK üyesi Beytullah Önce; “Bugün binlerce kadın sokakta yaşamaktadır. On binlerce kadın ise köleliğin ve şiddetin en insafsız biçimine maruz kalarak devlet denetimdeki genelevlerde hayatsız bırakılmaktadır. Yine insanların açlık, sokakta kalma gibi korkularla tehdit edilip asgari ücretle çalışmaya mahkûm bırakılmasıyla en çok kadın emeğini sömürülmektedir. Bu da ekonomik düzenin insana yönelik şiddeti kabul edilmelidir. Irak, Afganistan, Suriye ve diğer ülkelerdeki çatışmalar, işgaller ve savaşlar da yine en çok kadınları etkilemektedir. Böyle bir sistemde devletin kadınlara yönelik şiddeti sadece evle sınırlı tutup, ‘kadına özgürleştirmekten’ bahsetmeleri ve kendilerini kurtarıcı gibi lanse etmeleri de ayrı bir rezalettir” dedi.

Önce, başörtüsü yasağını da kadına yönelik şiddetin başka bir boyutu olarak değerlendirdi .
Kaynak: İHA