Çocukların Maruz Kaldığı Cinsel Tacizin En Büyük Nedeni Bilgisizlik
Sosyal hayatta çok sık rastlanan cinsel taciz olayları, çocuklar üzerinde derin izler bırakıyor.
Uzmanlar bu konuda anne ve babalara büyük rol düştüğünü söyleyerek, ailelerin çocuklarını sürekli gözlemlemesi gerektiğini belirtiyor. Türkiye Psikoterapi ve Psikoterapistler Derneği (PSİKODER) terapistleri, yıllardır görmezden gelinen çocuk tacizlerini masaya yatırarak, “Cinsel taciz nedir?”, “Ebeveynler çocuklarını taciz konusunda nasıl uyarmalı ve neler yapmalı?” ve “Tacize uğrayan çocuk kendini belli eder mi?” sorularının cevaplarını aradı. Aileleri, çocuklarını tacize karşı eğitmeleri konusunda uyaran PSİKODER Başkanı Dr. Cem Keçe, Türkiye’de cinsel taciz vakalarında son yıllarda arttığını belirterek, “Toplum bu konuyu konuşmaktan ve gündemde tutmaktan utanıyor. Bu nedenle, hemen üstünü örtmeye çalışıyor. Her ne kadar bu tepkinin altında yatan birçok neden olsa da, en önemlilerinden biri bilgisizliktir. Cinsellik içeren her türlü söz, fiil ve materyaller yardımıyla bir çocukla cinsel yakınlık kurmaya çalışmak, çocuklara yönelik cinsel taciz kapsamına girmektedir” dedi.
“ÇOCUKLARA ‘HAYIR’ DEMEYİ ÖĞRETMEK GEREKİYOR”
Cinsel tacize karşı çocukların kendi bedenlerini koruma refleksi ile büyütülmesi gerektiğini ifade eden PSİKODER Başkan Yardımcısı Dr. Cebrail Kısa, “Bir çocuğun tacize maruz kalmayacağından hiçbir zaman emin olunamaz ve tacize uğrama noktasında kız ve erkek çocukları aynı oranda risk altındadır. Ebeveynler, çocuklarına ‘Hayır’ demeyi öğretmeli, onlara istemedikleri şeyleri ifade edebileceklerini, yetişkinlere de ‘Hayır’ diyebileceklerini, bundan dolayı suçluluk duymamaları gerektiğini anlatmalı, doğru gelmeyen şeyleri kendilerine iletmelerini söylemelidir. İstemiyorlarsa, birinin onları öpmemesi veya sevgi göstermemesi için kararlı olmalıdırlar” şeklinde konuştu.
“ÇOCUKLARA MAHREMİYET DUYGUSUNU KAZANDIRMAK GEREKİYOR”
Çocukların ebeveynlerine her konuda güvenmelerinin ve her türlü sorunlarını onlarla konuşabilmelerinin önemine değinen PSİKODER Genel Sekreteri Kemal Özcan, “Tacizden korunmak için çocuklara mahremiyet duygusunun kazandırılması ve ‘Bedenim benimdir ve bana aittir’ bilincinin verilmesi gerekir. Kendi bedenlerinin kendilerine ait olduğu hissini kazanamayan ve kendi bedenleri üzerinde başkalarının bir şeyler yapabileceğini düşünen çocuklar, rahatlıkla tacizcilerin tuzağına düşebilir. 3 yaşından itibaren çocuklara bu bilinç korkutulmadan ve güvensizlik yaratmadan verilmelidir” dedi.
Terlemiş çocukların atletinin izin alınmadan aniden çıkartılmaması gerektiğini vurgulayan Özcan, “Ebeveynlerin 4 yaşından sonra çocuklarını öperken bazen, 'Seni öpebilir miyim?' diye müsaade istemeli, çocuklar eş, dost ve akrabalar tarafından cinsel organlarına dokunularak, öpülerek ya da vurularak sevilmemelidir. Ayrıca, çocuklar çıplak olarak ortada bırakılmamalı ve 4 yaşından itibaren çocuklara ortalık yerlerde çıplak dolaşmamaları gerektiği öğretilmelidir” diye konuştu.
“EBEVEYNLER TACİZİ FARK EDEBİLİR”
Ebeveynlerin çocuklarının evden çıktıktan sonra nerelere gittiği ve kimlerle oynadığını bilmesinin çok önemli olduğunu söyleyen PSİKODER Yönetim Kurulu Üyesi Psikolog Serap Güngör, “Çocukların cinsel bölgelerinde sağlık açısından kızartı, kaşıntı veya ağrı gibi bir durum varsa, arkadaşlarından ya da ailelerinden uzaklaşıyorlarsa, belli bir kişi ya da yerlere karşı belirgin bir korku sergiliyorlarsa, birden bire el yıkama, simetri veya tırnak kopartma gibi takıntıları ortaya çıktıysa, dokunmaya tepki gösteriyorlarsa, resimlerinde, oyunlarında, hayallerinde cinsel tacize ilişkin unsurlar varsa, temizlenme ve arınma duygusuyla banyo yapma istekleri son zamanlarda yoğunlaştıysa, çok sık mastürbasyon yapıyorlarsa ve bu durum açık hale geldiyse, cinsel oyunları abartılı oynuyorlarsa, cinsel nitelik taşıyan her şeye karşı olağan dışı bir ilgi gösterme veya bunlardan olağan dışı biçimde kaçınma sergiliyorlarsa, bu çocukların tacize uğradığından şüphelenmek gerekir” dedi.
ÇOCUKLARI TACİZE UĞRAMIŞ AİLELER NE YAPMALI?
Ailelerin tacize uğramış çocuklarını suçlamak yerine sevgi, ilgi ve desteklerini fark edilir bir şekilde artırmaları gerektiğini ifade eden PSİKODER Başkanı Dr. Cem Keçe, çocukların taciz olayında suçlu değil, suçsuz olduklarının ebeveynleri tarafından anlatılması gerektiğini belirtti.
Taciz olayı hiç yaşanmamış gibi konunun evde kapatılması ve ailenin çok korumacı bir tavra bürünmemesi gerektiğini dile getiren Keçe, “Cinsel olarak tacize uğrayan çocuklar ve ailelerinin acil profesyonel değerlendirme ve tedavi görmeleri gerekir. Tacize uğrayan çocuklara, yeniden özsaygı ve özgüven kazanabilmeleri, tacizden kaynaklanan suçluluk duyguları ile baş edebilmeleri ve travmanın üstesinden gelme sürecine girmeleri için uzman terapistler yardımcı olabilir. Bu tedavi, çocuğun yetişkinliğinde ciddi sorunlar geliştirme riskini de azaltacaktır. Eğer çevre baskısı çok fazla ise hem çocukların hem de ebeveynlerinin huzuru için başka bir şehre taşınmaları gerekebilir” açıklamasında bulundu
Kaynak: İHA
“ÇOCUKLARA ‘HAYIR’ DEMEYİ ÖĞRETMEK GEREKİYOR”
Cinsel tacize karşı çocukların kendi bedenlerini koruma refleksi ile büyütülmesi gerektiğini ifade eden PSİKODER Başkan Yardımcısı Dr. Cebrail Kısa, “Bir çocuğun tacize maruz kalmayacağından hiçbir zaman emin olunamaz ve tacize uğrama noktasında kız ve erkek çocukları aynı oranda risk altındadır. Ebeveynler, çocuklarına ‘Hayır’ demeyi öğretmeli, onlara istemedikleri şeyleri ifade edebileceklerini, yetişkinlere de ‘Hayır’ diyebileceklerini, bundan dolayı suçluluk duymamaları gerektiğini anlatmalı, doğru gelmeyen şeyleri kendilerine iletmelerini söylemelidir. İstemiyorlarsa, birinin onları öpmemesi veya sevgi göstermemesi için kararlı olmalıdırlar” şeklinde konuştu.
“ÇOCUKLARA MAHREMİYET DUYGUSUNU KAZANDIRMAK GEREKİYOR”
Çocukların ebeveynlerine her konuda güvenmelerinin ve her türlü sorunlarını onlarla konuşabilmelerinin önemine değinen PSİKODER Genel Sekreteri Kemal Özcan, “Tacizden korunmak için çocuklara mahremiyet duygusunun kazandırılması ve ‘Bedenim benimdir ve bana aittir’ bilincinin verilmesi gerekir. Kendi bedenlerinin kendilerine ait olduğu hissini kazanamayan ve kendi bedenleri üzerinde başkalarının bir şeyler yapabileceğini düşünen çocuklar, rahatlıkla tacizcilerin tuzağına düşebilir. 3 yaşından itibaren çocuklara bu bilinç korkutulmadan ve güvensizlik yaratmadan verilmelidir” dedi.
Terlemiş çocukların atletinin izin alınmadan aniden çıkartılmaması gerektiğini vurgulayan Özcan, “Ebeveynlerin 4 yaşından sonra çocuklarını öperken bazen, 'Seni öpebilir miyim?' diye müsaade istemeli, çocuklar eş, dost ve akrabalar tarafından cinsel organlarına dokunularak, öpülerek ya da vurularak sevilmemelidir. Ayrıca, çocuklar çıplak olarak ortada bırakılmamalı ve 4 yaşından itibaren çocuklara ortalık yerlerde çıplak dolaşmamaları gerektiği öğretilmelidir” diye konuştu.
“EBEVEYNLER TACİZİ FARK EDEBİLİR”
Ebeveynlerin çocuklarının evden çıktıktan sonra nerelere gittiği ve kimlerle oynadığını bilmesinin çok önemli olduğunu söyleyen PSİKODER Yönetim Kurulu Üyesi Psikolog Serap Güngör, “Çocukların cinsel bölgelerinde sağlık açısından kızartı, kaşıntı veya ağrı gibi bir durum varsa, arkadaşlarından ya da ailelerinden uzaklaşıyorlarsa, belli bir kişi ya da yerlere karşı belirgin bir korku sergiliyorlarsa, birden bire el yıkama, simetri veya tırnak kopartma gibi takıntıları ortaya çıktıysa, dokunmaya tepki gösteriyorlarsa, resimlerinde, oyunlarında, hayallerinde cinsel tacize ilişkin unsurlar varsa, temizlenme ve arınma duygusuyla banyo yapma istekleri son zamanlarda yoğunlaştıysa, çok sık mastürbasyon yapıyorlarsa ve bu durum açık hale geldiyse, cinsel oyunları abartılı oynuyorlarsa, cinsel nitelik taşıyan her şeye karşı olağan dışı bir ilgi gösterme veya bunlardan olağan dışı biçimde kaçınma sergiliyorlarsa, bu çocukların tacize uğradığından şüphelenmek gerekir” dedi.
ÇOCUKLARI TACİZE UĞRAMIŞ AİLELER NE YAPMALI?
Ailelerin tacize uğramış çocuklarını suçlamak yerine sevgi, ilgi ve desteklerini fark edilir bir şekilde artırmaları gerektiğini ifade eden PSİKODER Başkanı Dr. Cem Keçe, çocukların taciz olayında suçlu değil, suçsuz olduklarının ebeveynleri tarafından anlatılması gerektiğini belirtti.
Taciz olayı hiç yaşanmamış gibi konunun evde kapatılması ve ailenin çok korumacı bir tavra bürünmemesi gerektiğini dile getiren Keçe, “Cinsel olarak tacize uğrayan çocuklar ve ailelerinin acil profesyonel değerlendirme ve tedavi görmeleri gerekir. Tacize uğrayan çocuklara, yeniden özsaygı ve özgüven kazanabilmeleri, tacizden kaynaklanan suçluluk duyguları ile baş edebilmeleri ve travmanın üstesinden gelme sürecine girmeleri için uzman terapistler yardımcı olabilir. Bu tedavi, çocuğun yetişkinliğinde ciddi sorunlar geliştirme riskini de azaltacaktır. Eğer çevre baskısı çok fazla ise hem çocukların hem de ebeveynlerinin huzuru için başka bir şehre taşınmaları gerekebilir” açıklamasında bulundu