Banka Müdürleri, Türk Bankacılığının Geleceğini Tartıştı
Bursa'da bir araya gelen banka müdürleri, Türkiye'deki bankacılığın geleceğini tartıştı.
Moderatörlüğünü Accenture Türkiye Finansal Hizmetler Sektörü'nden sorumlu şirket ortağı Dilnişin Bayel'in yaptığın toplantıya; Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, ING Bank Genel Müdürü Pınar Abay, Deniz Bank Genel Müdürü Hakan Ateş ile Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Grup CEO'su Dr. Ömer A. Aras katıldı.
Dilnişin Bayel, yeni dönemde yeni oyuncularla bankacılığın kendi bulunduğu konumu belirlemesi gerektiğini ifade ederek, "Bankalar yeni dönemde sadece finansal hizmet satmayacak, değer zincirinde farklı işlemlerle yeni ufuklar açacaktır. Şubeli bankacılık her zaman gündemde çünkü şubeler erişimi kolaylaştıran, güveni destekleyen yerler" dedi.
“KÜÇÜK ŞUBE MODELİNİ OTURTMAMIZ LAZIM”
Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Türkiye’deki bankacılık sermayesinin 180 milyara ulaştığını ve bankacılık sektörünün önünde çok daha fazla fırsatın olduğunu ifade ederek, "Kar marjımız giderek daralmaya başladı.
Türk bankacılığı olarak maliyetli çalıştığımızı düşünüyorum. Bankacılık sektörünün endişelenecek yanı yok. Sektörün önündeki fırsatlar sürüyor. Dengeli ve sürdürülebilir olması Türk bankacılık sektörünün kırılganlığını azaltıyor. Uluslararası değerlendirme kuruluşları, Türkiye ile ilgili notlarını her geçen gün artırıyor. Fiziksel kanallarda maliyetleri aşağı çekmek gerekir. Küçük şube modelini oturtmamız lazım. Daha küçük metrekarelerde, daha az elemanla çalışılan, daha az maliyetli binalara geçmemiz gerekiyor. Ayrıca çağa ayak uydurmak gerek. Benim iki çocuğum var. Çocuklarım artık telefonuna bakmıyor. Twitter ya da Facebook'tan yazdığımı görüyor. Herkeste akıllı telefon var. Çağa ayak uydurmak gerek. Yeni jenerasyonun farkındayız" dedi.
“PARA İŞİ YAPIYORUZ, PARASIZ OLMAZ” Deniz Bank Genel Müdürü Hakan Ateş ise, sürdürülebilir ve karlı büyüme denildiğinde ilk akla gelmesi gerekenin kurumsal yönetişim olduğunu belirterek, "Biz bir iştirak edinme konusunda öyle bir izinden geçiniyoruz ki BBDK tarafından, herhangi bir özel yatırım şirketi oluşturulma olasılığı yok. Sürdürülebilir büyüme için sahiplikle yönetimi ayırmalı. Yönetimin günlük kararları verip hissedarların onayına sunması gerektiğini düşünüyorum. Para işi yapıyoruz. Parasız olmaz. Bir tane esnaf var ki dünyada sattığını geri isteyen. Önümüzdeki 3-4 yılda artış devam edecek. Mevduat oranı yüzde 68 oranında. Toptan finansmanımız çok dağınık" dedi.
Müdür Ateş, bankacılığın geldiği durumu anlatmak için moderatör Bayel'e cep telefonu üzerinden mesajla para gönderdi. Faktat Bayel'in Denizbank hesabı olmadığını söylemesi ve diğer banka müdürlerinin de, "Moderatöre rüşvet ha" diyerek espri yapması herkesi güldürdü.
“BANKACILIK MOBİLE GEÇİYOR” ING Bank Genel Müdürü Pınar Abay, e-mailin bile demode olduğunu, artık kurum içi iletişimin twitter üzerinden sağladığını anlatarak, "ABD'deki satışların yüzde 24'ünün akıllı cihazlarla yapıldığı belirlenmiş. Türkiye'de yeni jenerasyon sebebiyle bankacılık mobile geçiyor. Türkiye'de internet bankacılığıyla tanışmadan mobil bankacılığa geçiş yapanlar oluyor. Böyle bir dünyada çok çabuk inavasyon var. Her şeye çok çabuk ulaşılıyor. Çok başarılı olmak da çok başarısız olmak da mümkün. Doğru teknolojiye yatırım yapmak gerek” dedi.
Şube sayılarının azalmayacağını ifade eden Abay, “Belki sayıları azalacak fakat bugün gördüğümüz şubeler olmayacak. Şubelerin içindeki iş yapış şekilleri değişecek. Belki müşteri bankaya girdiğinde bilgisayar değil, mobil cihazlar olacak. Hepimizin üzerinde çalıştığı yeni bir şube konsepti var. Şube çalışanlarının da biraz farklı düşünmesi lazım. Katma değeri düşük işler başka şekilde yapılacak. Artık insanlar 5-10 yılda basit işlemler için değil, daha sofistike şeyler için gelecek. Dolayısıyla bizim de çalışanlarımızın eğitimini ona göre değiştirmemiz gerekecek" dedi.
"ESKİDEN CEBİNDE 10 DOLAR OLAN TUTUKLANIRDI" Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Grup CEO'su Dr. Ömer A.Aras ise, "Turgut Özal öncesi dönemde kapalı bir ekonomide çok farkı bir bankacılık vardı. Cebinde 10 dolar olan biri hapse giriyordu. Ardından liberalleşme ile başlayan ve yabancı bankaların geldiği 1990'lı yıllarda da açılma dönemine geçildi. Kurumsal bankacılık gelişti. Bireysel bankacılık önemlidir. Büyük bir değişim var Türkiye'de. Bireysel bankacılığın Türkiye’ye gelişiyle müşteri bankacılığın ne olduğunu anlamaya başladı.
Herkesin üstüne kendisine uygun ürünü verebileceğimiz bir dönemdeyiz. Bu durum sadece bankacılık için değil, perakende için de önemli" dedi.
Aras konuşmasını şöyle sürdürdü: "İletişimin önemi çok arttı. İnsanı çok iyi anlayan kişiler muvaffak olacak. Müşteriye adil davranmak gerek. Eğitimde de reform gerekiyor. Ben burada sanatın da çok önemli olduğunu biliyorum. Tek yönlü dönem bitmiştir. Yönetim çok önemli. İyi yönetim ile kötü yönetim arasındaki fark bu piyasa koşullarında ortaya çıkıyor .Bence hiç kriz gelmeyecek, bu trend böyle devam edecek. İyi bir performans için insan kaynağının iyi yönetilmesi gerekiyor. İnsan, insan, insan diyorum." Parayla oynayan bir sektörün itibarının yüksek olması gerektiğini anlatan Aras, "Ekonominin büyümesi için kredilerin büyümesi lazım. Bu, sermayede karlılıktan gelecektir. Bankaların karlı bir şekilde faaliyetlerini yürütmesinin faydalarını görüyoruz. Bunun çok iyi anlatılması lazım" şeklinde konuştu.
Oturumun ardından Bursa Vali Yardımcısı İsmail Demirhan, konuşmacılara teşekkür plaketi verdi .
Kaynak: İHA
Dilnişin Bayel, yeni dönemde yeni oyuncularla bankacılığın kendi bulunduğu konumu belirlemesi gerektiğini ifade ederek, "Bankalar yeni dönemde sadece finansal hizmet satmayacak, değer zincirinde farklı işlemlerle yeni ufuklar açacaktır. Şubeli bankacılık her zaman gündemde çünkü şubeler erişimi kolaylaştıran, güveni destekleyen yerler" dedi.
“KÜÇÜK ŞUBE MODELİNİ OTURTMAMIZ LAZIM”
Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Türkiye’deki bankacılık sermayesinin 180 milyara ulaştığını ve bankacılık sektörünün önünde çok daha fazla fırsatın olduğunu ifade ederek, "Kar marjımız giderek daralmaya başladı.
Türk bankacılığı olarak maliyetli çalıştığımızı düşünüyorum. Bankacılık sektörünün endişelenecek yanı yok. Sektörün önündeki fırsatlar sürüyor. Dengeli ve sürdürülebilir olması Türk bankacılık sektörünün kırılganlığını azaltıyor. Uluslararası değerlendirme kuruluşları, Türkiye ile ilgili notlarını her geçen gün artırıyor. Fiziksel kanallarda maliyetleri aşağı çekmek gerekir. Küçük şube modelini oturtmamız lazım. Daha küçük metrekarelerde, daha az elemanla çalışılan, daha az maliyetli binalara geçmemiz gerekiyor. Ayrıca çağa ayak uydurmak gerek. Benim iki çocuğum var. Çocuklarım artık telefonuna bakmıyor. Twitter ya da Facebook'tan yazdığımı görüyor. Herkeste akıllı telefon var. Çağa ayak uydurmak gerek. Yeni jenerasyonun farkındayız" dedi.
“PARA İŞİ YAPIYORUZ, PARASIZ OLMAZ” Deniz Bank Genel Müdürü Hakan Ateş ise, sürdürülebilir ve karlı büyüme denildiğinde ilk akla gelmesi gerekenin kurumsal yönetişim olduğunu belirterek, "Biz bir iştirak edinme konusunda öyle bir izinden geçiniyoruz ki BBDK tarafından, herhangi bir özel yatırım şirketi oluşturulma olasılığı yok. Sürdürülebilir büyüme için sahiplikle yönetimi ayırmalı. Yönetimin günlük kararları verip hissedarların onayına sunması gerektiğini düşünüyorum. Para işi yapıyoruz. Parasız olmaz. Bir tane esnaf var ki dünyada sattığını geri isteyen. Önümüzdeki 3-4 yılda artış devam edecek. Mevduat oranı yüzde 68 oranında. Toptan finansmanımız çok dağınık" dedi.
Müdür Ateş, bankacılığın geldiği durumu anlatmak için moderatör Bayel'e cep telefonu üzerinden mesajla para gönderdi. Faktat Bayel'in Denizbank hesabı olmadığını söylemesi ve diğer banka müdürlerinin de, "Moderatöre rüşvet ha" diyerek espri yapması herkesi güldürdü.
“BANKACILIK MOBİLE GEÇİYOR” ING Bank Genel Müdürü Pınar Abay, e-mailin bile demode olduğunu, artık kurum içi iletişimin twitter üzerinden sağladığını anlatarak, "ABD'deki satışların yüzde 24'ünün akıllı cihazlarla yapıldığı belirlenmiş. Türkiye'de yeni jenerasyon sebebiyle bankacılık mobile geçiyor. Türkiye'de internet bankacılığıyla tanışmadan mobil bankacılığa geçiş yapanlar oluyor. Böyle bir dünyada çok çabuk inavasyon var. Her şeye çok çabuk ulaşılıyor. Çok başarılı olmak da çok başarısız olmak da mümkün. Doğru teknolojiye yatırım yapmak gerek” dedi.
Şube sayılarının azalmayacağını ifade eden Abay, “Belki sayıları azalacak fakat bugün gördüğümüz şubeler olmayacak. Şubelerin içindeki iş yapış şekilleri değişecek. Belki müşteri bankaya girdiğinde bilgisayar değil, mobil cihazlar olacak. Hepimizin üzerinde çalıştığı yeni bir şube konsepti var. Şube çalışanlarının da biraz farklı düşünmesi lazım. Katma değeri düşük işler başka şekilde yapılacak. Artık insanlar 5-10 yılda basit işlemler için değil, daha sofistike şeyler için gelecek. Dolayısıyla bizim de çalışanlarımızın eğitimini ona göre değiştirmemiz gerekecek" dedi.
"ESKİDEN CEBİNDE 10 DOLAR OLAN TUTUKLANIRDI" Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Grup CEO'su Dr. Ömer A.Aras ise, "Turgut Özal öncesi dönemde kapalı bir ekonomide çok farkı bir bankacılık vardı. Cebinde 10 dolar olan biri hapse giriyordu. Ardından liberalleşme ile başlayan ve yabancı bankaların geldiği 1990'lı yıllarda da açılma dönemine geçildi. Kurumsal bankacılık gelişti. Bireysel bankacılık önemlidir. Büyük bir değişim var Türkiye'de. Bireysel bankacılığın Türkiye’ye gelişiyle müşteri bankacılığın ne olduğunu anlamaya başladı.
Herkesin üstüne kendisine uygun ürünü verebileceğimiz bir dönemdeyiz. Bu durum sadece bankacılık için değil, perakende için de önemli" dedi.
Aras konuşmasını şöyle sürdürdü: "İletişimin önemi çok arttı. İnsanı çok iyi anlayan kişiler muvaffak olacak. Müşteriye adil davranmak gerek. Eğitimde de reform gerekiyor. Ben burada sanatın da çok önemli olduğunu biliyorum. Tek yönlü dönem bitmiştir. Yönetim çok önemli. İyi yönetim ile kötü yönetim arasındaki fark bu piyasa koşullarında ortaya çıkıyor .Bence hiç kriz gelmeyecek, bu trend böyle devam edecek. İyi bir performans için insan kaynağının iyi yönetilmesi gerekiyor. İnsan, insan, insan diyorum." Parayla oynayan bir sektörün itibarının yüksek olması gerektiğini anlatan Aras, "Ekonominin büyümesi için kredilerin büyümesi lazım. Bu, sermayede karlılıktan gelecektir. Bankaların karlı bir şekilde faaliyetlerini yürütmesinin faydalarını görüyoruz. Bunun çok iyi anlatılması lazım" şeklinde konuştu.
Oturumun ardından Bursa Vali Yardımcısı İsmail Demirhan, konuşmacılara teşekkür plaketi verdi .