Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Tekin Açıklaması
Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Yusuf Tekin, ''Türkiye, homojen bir toplum olsaydı, ülkenin bu kadar zengin toplumsal yapısı olmasaydı, parlamentoya tek ya da iki siyasi parti girebilseydi, mevcut hükümet sistemi, problem teşkil etmeyecekti'' dedi.
Tekin, Afyon Kocatepe Üniversitesi Genç Liderler Öğrenci Kulübü tarafından üniversitenin Sabri Bektöre Salonu'nda düzenlenen ''Türkiye'de Başkanlık Sistemi'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye'de ciddi bir genç nüfusu olduğunun herkes tarafından söylendiğini bildirdi.
Gençlerin siyasete ve Türkiye'nin sorunlarına yeterince ilgi duymamasının bir problem teşkil ettiğini anlatan Tekin, ''Bunun en önemli nedenlerinden biri, yerel yöneticilerin ve üniversite rektörlerinin, gençlerin kendilerini ifade edebilecek alanları açmaması olarak gösteriliyor. Gençlerin, kendi sorunları hakkında yeterince bilgi sahibi olup çözüm üretmelerini önemsiyorum. Bu anlamda olanak sağlayanları tebrik etmek istiyorum'' diye konuştu.
Tekin, Türkiye'de üzerinde en fazla çalışılan, araştırma yapılan konunun darbeler ve askeri muhtıralar olduğunu belirterek, bu kadar çok darbe olmasını ve bunun üzerinde bu kadar çalışılmasını anlamakta zorlandığını dile getirdi.
''Bu kadar büyük bir millet, bu kadar siyasal ve tarihsel tecrübeye sahip bir millet acaba neden böylesine milli iradeyi hiçe sayan durumlarla karşı karşıya geliyor'' diyen Tekin, şunları kaydetti:
''Bu sorunun cevabını araştırırken, siyaset bilimi literatüründe bir sürü cevaplar veriliyor. Bunlardan en anlamlısı bence şu; Türkiye'de bugün çokça tartıştığımız 'vesayet' diye tanımladığımız yapılar, sıklıkla kendilerine bizi muhtaç edecek, anayasal kurumlar dizayn etmişler. Bu da çok hukuki metinlerin içerisinde yer aldığı için bizim de çok fazla dikkatimizi çekmiyor. Bunlardan biri parlamenter sistem. Türkiye, gerçekten çoğulcu bir yapıya sahip. Her siyasi düşünceden, her dini kimlikten insan var. Bu da parlamentoya eşit bir şekilde yansıyor. Eğer Türkiye, çok homojen bir toplum olsaydı, bu kadar zengin bir toplumsal yapısı olmasaydı, parlamentoya tek ya da iki siyasi parti girebilseydi, mevcut hükümet sistemi bizim açımızdan problem teşkil etmeyecekti. Ama her seçimde, ki bugün yüzde 10 gibi oldukça antidemoktratik bir baraj söz konusu olmasına rağmen, parlamentoya yine çok sayıda siyasi parti giriyor. Baraj olmadığı bir ortamda, bu siyasi partilerin çok olacağı da aşikar.''
-Protestocu grup-
Bu arada Tekin'i konuşması sırasında protesto eden bir grup, güvenlik görevlilerince dışarı çıkartıldı.
Bunun üzerine Tekin, şunları söyledi:
''Arkadaşlarımız, düşüncelerini keşke sloganlarla değil de kendilerine ait fikirlerle cümle kurarak söyleyebilselerdi. Üniversite öğrencilerinin böyle bir profile sahip olmasını istemiyorum. Öğrenciler, ne düşünüyorlarsa onları rahatlıkla dile getirebilmeliler. 'Arkadaşımızın düşüncesi varsa söylesin' dedik ama başladığı nokta ciddi bir itham, kimse kimseyi vatan hainliğiyle itham edemez. Kendisine söz verecektim ama korsan bir bildiri sunmayı tercih etti. Bu tartışma sürecinin sağlıklı bir şekilde yürümesini istedim. Birileri bu ülkenin kendisine ait bir model oluşturmasını, örnek gösterilen bir ülke olmasını, bölgesinde güç olmasını, Türkiye'nin bu tür sorunlarını çözmesini istemiyor.''
Muhabir: Ali Kemal Akan
Yayıncı: Mürsel Çetin
Kaynak: AA
Gençlerin siyasete ve Türkiye'nin sorunlarına yeterince ilgi duymamasının bir problem teşkil ettiğini anlatan Tekin, ''Bunun en önemli nedenlerinden biri, yerel yöneticilerin ve üniversite rektörlerinin, gençlerin kendilerini ifade edebilecek alanları açmaması olarak gösteriliyor. Gençlerin, kendi sorunları hakkında yeterince bilgi sahibi olup çözüm üretmelerini önemsiyorum. Bu anlamda olanak sağlayanları tebrik etmek istiyorum'' diye konuştu.
Tekin, Türkiye'de üzerinde en fazla çalışılan, araştırma yapılan konunun darbeler ve askeri muhtıralar olduğunu belirterek, bu kadar çok darbe olmasını ve bunun üzerinde bu kadar çalışılmasını anlamakta zorlandığını dile getirdi.
''Bu kadar büyük bir millet, bu kadar siyasal ve tarihsel tecrübeye sahip bir millet acaba neden böylesine milli iradeyi hiçe sayan durumlarla karşı karşıya geliyor'' diyen Tekin, şunları kaydetti:
''Bu sorunun cevabını araştırırken, siyaset bilimi literatüründe bir sürü cevaplar veriliyor. Bunlardan en anlamlısı bence şu; Türkiye'de bugün çokça tartıştığımız 'vesayet' diye tanımladığımız yapılar, sıklıkla kendilerine bizi muhtaç edecek, anayasal kurumlar dizayn etmişler. Bu da çok hukuki metinlerin içerisinde yer aldığı için bizim de çok fazla dikkatimizi çekmiyor. Bunlardan biri parlamenter sistem. Türkiye, gerçekten çoğulcu bir yapıya sahip. Her siyasi düşünceden, her dini kimlikten insan var. Bu da parlamentoya eşit bir şekilde yansıyor. Eğer Türkiye, çok homojen bir toplum olsaydı, bu kadar zengin bir toplumsal yapısı olmasaydı, parlamentoya tek ya da iki siyasi parti girebilseydi, mevcut hükümet sistemi bizim açımızdan problem teşkil etmeyecekti. Ama her seçimde, ki bugün yüzde 10 gibi oldukça antidemoktratik bir baraj söz konusu olmasına rağmen, parlamentoya yine çok sayıda siyasi parti giriyor. Baraj olmadığı bir ortamda, bu siyasi partilerin çok olacağı da aşikar.''
-Protestocu grup-
Bu arada Tekin'i konuşması sırasında protesto eden bir grup, güvenlik görevlilerince dışarı çıkartıldı.
Bunun üzerine Tekin, şunları söyledi:
''Arkadaşlarımız, düşüncelerini keşke sloganlarla değil de kendilerine ait fikirlerle cümle kurarak söyleyebilselerdi. Üniversite öğrencilerinin böyle bir profile sahip olmasını istemiyorum. Öğrenciler, ne düşünüyorlarsa onları rahatlıkla dile getirebilmeliler. 'Arkadaşımızın düşüncesi varsa söylesin' dedik ama başladığı nokta ciddi bir itham, kimse kimseyi vatan hainliğiyle itham edemez. Kendisine söz verecektim ama korsan bir bildiri sunmayı tercih etti. Bu tartışma sürecinin sağlıklı bir şekilde yürümesini istedim. Birileri bu ülkenin kendisine ait bir model oluşturmasını, örnek gösterilen bir ülke olmasını, bölgesinde güç olmasını, Türkiye'nin bu tür sorunlarını çözmesini istemiyor.''
Muhabir: Ali Kemal Akan
Yayıncı: Mürsel Çetin