Başbakan Erdoğan, Menderes’in Demokrasi Mitingi Yaptığı Çifteler’den Seslendi

Başbakan Erdoğan, Eskişehir ziyaretinin ikinci gününde ilçelerde halkla buluştu.

Eski başbakanlardan merhum Adnan Menderes’in 1948'de Türkiye'nin İlk 'Demokrasi Mitingini’ yaptığı Çifteler ilçesinde halka seslendi. Menderes gibi kendilerinin de yola çıkarak iktidar da 10 yıl 5 günü aştıklarını belirten Erdoğan, “Biz Ferhat, siz de Şirinsiniz. Dağları deldik. Hamdolsun çoğu gitti azı kaldı.” ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan, eski Başbakanlardan merhum Başbakan Adnan Menderes ve Cumhurbaşkanı Celal Bayar ile birlikte 1948'de Türkiye'nin İlk 'Demokrasi Mitinginin’ yaptığı Çifteler İlçesi’ni ziyaret etti. Tam adıyla, 'Adli Teminat fikir ve prensibi mitingi' olan ve 1948 yılının 1 Mayıs günü Sakaryabaşı’nda gerçekleşen coşkulu mitinge çevre illerden de olmak üzere 20 bin kişi katılmıştı. Sakarya Nehri’nin doğdu yer olan, aynı zamanda Sakarya Şiir’ine de konu olan ve bu nedenle ‘Sakarbaşı’ ismiyle anılan bölgede yapılan miting’de Celal Bayar İle Adnan Menderes halka hitap etmiş ve demokrasi’ye vurgu yapmıştı. Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, tek partili dönemin ilk mitinginin Çifteler ilçesi’nde yapıldığını hatırlattı. Başbakan Erdoğan, ”Burada Menderes ve arkadaşları çok partili dönemin demokrasi adına yapılan ilk adımını attı. Menderes bu ülkede 10 yıl 5 gün başbakanlık yaptı. Bizde yola çıktık ve hiç aralıksız 10 yıl 5 günü aştık. Ama bunu sizin için yaptık. Sizde bizim arkamız da durdunuz. Yürüyün dediniz ve yürüdük. Ferhat gibi aştık. Biz Ferhat, siz de Şirinsiniz. Dağları deldik. Hamdolsun çoğu gitti azı kaldı.” dedi.

"SAKARYA NEHRİ’NİN BİZİM HAYATIMIZ DA AYRI BİR ÖNEMİ VARDIR" Çiftelere gelmekten mutluluk duyduğunu ve burada ayrı bir heyecanı yaşadığını aktaran Başbakan Erdoğan, şöyle dedi: “Zira bu heyecanın arkasında şu var; Sakarya Nehri buradan doğuyor. Sakarya’nın bizim dünyamızda farklı bir yeri var. Gençlik yıllarımız da hep Sakarya ile düştük kalktık. Necip Fazıl’a Allah rahmet eylesin. Benliğimizde, ruhumuzda hep Sakarya’yı hissettik. Gün olduk her birimiz hep Sakarya olduk. Sakarya türküsü bize bir nehri seslenerek insanı anlatır. Sakarya türküsü bize tarihimizi ecdadımızı anlatıyor. Ama ardından o duraklamayı, üstadın deyimiyle sürünme noktasının süreci de anlatır. O bakımdan bizim dünyamızda farklılığı var. Şiirin son mısraları daha farklı anlatır bize.; ‘Yüz üstü çok süründün ayağa kalk Sakarya.’ Ama o sürünmeyi anlatırken, bir şeyi daha anlatıyordu. ‘Bana kefendir yatak, sana kefendir havuz. Sen kıvrıl ben gideyim, son peygamber kılavuz.’ Bugünlere geldik işte. "ANACAĞIM SENİN AYAĞININ ALTINDA CENNETİN KOKUSU VAR ONU KOKLUYORUM" “Biz kadına annelik makamına değer biçim evlatların çocuklarıyız. Cennetin babaların ayağı değil annelerin ayağı altındadır.” diyen Başbakan Erdoğan, gençlere anne ve babalarına sahip çıkmalarını, onlara öf bile dememelerini tavsiye etti. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: “Ben babamın ayağını da öptüm. Ama annemin ayağının altı bambaşkaydı. Nazlanırdı, çekerdi ayağını ‘Anacığım dur öpeceğim’ derdim. Oğlum ‘dur olmaz’ derdi. Ana ‘Senin ayağının altında cennetin kokusu var. Onu kokluyorum’ derdim. Tüm gençlere sesleniyorum; analarımızın kıymetini bilelim. Anne babalarınıza yaşlandığında öf bile dedirtmeyin. Bizim medeniyetimiz de ana da baba da bambaşkadır. Onlara el kakmaz, saygısızlık olmaz. Onlara saygı medeniyetimiz geleneğidir. Ne yap, et anne ve babanı yalnız bırakma. Hep beraber geleceğe yürü. Onlar bizi 9 ay 10 gün beslediler, büyüttüler dünyaya getirdiler. Ondan sonra hayata hazırladır. Çileyi onlar çektiler. ‘Çile nedir?’ diye sorduğunda onu anneler bilir. Biz bu yolda böyle mesafe aldık. Bizim kültürümüz batı kültürüne benzemez.”