“Türkiye, Kürt Sorununu Çözerse Bölgede Gerçek Aktör Olabilir”

Ortadoğu Enstitüsü Türkiye Çalışmaları Merkezi Başkanı Dr. Gönül Tol, Suriye’deki ayaklanmanın Kürt sorununun çözümünü daha acil duruma getirdiğini söyledi.

Türkiye’nin sorunu çözmesi durumunda Esed rejimi dahil Türkiye’ye karşı PKK kartını kullanan ülkelerin bunu sürdüremeyeceğini ifade eden Tol, “Türkiye Kürt sorununu çözerse bölgede gerçek aktör olabilir.” dedi.

ABD'nin saygın düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü tarafından düzenlenen “Türkiye’nin Kürt Sorunu: Yeni bir umut mu?” başlıklı programda alanında uzman konuklar konuşmacı olarak yer aldı. Brookings Enstitüsü Türkiye Projesi Başkanı Kemal Kirişçi’nin moderatörlüğünü yaptığı seminerde, Türkiye’nin tarihi bir dönüm noktasından geçtiği ve problemin çözümünün iki halka büyük faydalar getireceği ifade edildi.Seminer konuşmacılarından Gönül Tol, Türkiye’nin bölgesel güç olma yolunda önündeki en büyük engellerden birinin Kürt sorunu olduğunu söyledi.

Tol, bunun ayını zamanda sorunun çözümü adına da en büyük motivasyon kaynağı olduğunu belirtti.

PKK’nın silah bırakmasının sorunun çözümü anlamına gelmeyeceğinin altını çizen Tol, “PKK ile anlaşılsa dahi bölgede PJAK ve PYD gibi örgütler var. Bunların farklı politik ajandaları var. Yani PKK çekilse bile düşünce tamamen bölgeden çıkmayacak. Hala bölgede silahlı yapı bulunacak.” uyarısında bulundu.

“ATEŞKES SAĞLANIRSA DEMOKRATİKLEŞME UMUTLARI ARTAR”
Bir diğer konuşmacı Brooking Enstitüsü Türkiye ve Avrupa Uzmanı Prof. Dr. Ömer Taşpınar, PKK’nın Türkiye’nin bölgedeki etkisini ve komşularla ilişkisini zehirlediğini ifade etti.

Başbakan Erdoğan’ın ilk etapta kanı ve şiddeti durdurmak hedefini ‘çok zekice bir taktik’ olarak değerlendiren Taşpınar, “Ateşkes çok önemli. Eğer ateşkes sağlanırsa gelecek adına, demokratikleşme adına umutlar artar.” dedi.

Türkiye’deki asıl problemin demokratikleşme olduğunun altını çizen Taşpınar, federalizm, kültürel haklar, dil reformu ve anayasal reformlardan bahsedilebileceğini ancak bunların şiddet devam ettikçe ve kan aktıkça gerçekleştirilemeyeceğini söyledi.

“KÜRTLERİN BİZE BİZİM KÜRTLERE İHTİYACIMIZ VAR”
Türkiye’de, MHP, CHP, Ulusalcılar, Laikler, Kemalistler sürece karşı çıktığını hatırlatan Taşpınar, “AK Parti birçok risk aldığını söyleyebiliriz.” şeklinde konuştu.

Taşpınar sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürtlerle ortak hareket etmemiz gerekiyor. Onların bize, bizim onlara ihtiyacımız var. Irak’ta Kürt Federasyonu var. Belki ileride Türkiye’de de Kürt Federasyonu olur. Umut ediyoruz ki iki federasyon da Türkiye ile birleşir. Belki de bu yeni Osmanlı rüyası olur. Bu rüyaya daha geniş Kürdistan’ın büyük kardeş rolündeki Türkiye’nin himayesinde olması denilebilir. Biliyorum ki Kürtler yüksek ihtimalle büyük kardeş istemiyor. Ancak Erdoğan’ın böyle bir düşüncesi olduğunu sanıyorum.”

“ERDOĞAN BÜYÜK BİR ZAFERE YAKIN”
Amerikalı Gazeteci Yazar Aliza Marcus ise, PKK’nın Suriye’ye çekilmesinin Erdoğan’ın önünü açacağını söyledi.

Öcalan’ın beklenen açıklamasında çok büyük bir ihtimalle PKK’nın gelecek tarihlerde çekilmesine dair işaretler olacağını ifade eden Marcus, “Erdoğan için büyük bir zafere yakın.” dedi.

Marcus, silah bırakmakla Kürt sorununun sona ermeyeceğine dikkat çekti. BDP’nin Kürtlere daha eşit haklar verilmesi için yasal düzenlemeler ve anayasa değişikliği gibi taleplerine devam edeceğini sözlerine ekleyen Marcus, PKK ve KCK’dan binlerce kişinin hapishanede olduğunu, bu gibi sorunların da çözümünün gerektiğini söyledi.

Başbakan Erdoğan’a bir de eleştiride bulunan Marcus, Erdoğan’ın ‘özgür konuşma’ konusunda toleransının olmadığını da öne sürerek, Hasan Cemal’in Milliyet gazetesinden ayrılmasını buna örnek olarak gösterdi .