Öcalan'dan 'silahları bırakın' çağrısı

Tüm Türkiye'nin büyük bir merakla beklediği Diyarbakır’daki Nevruz kutlamalarında Abdullah Öcalan’ın gönderdiği mesaj okundu. Abdullah Öcalan, PKK’ya “Silahları bırakın, sınır dışına çıkın” çağrısı yaptı.

Öcalan'dan 'silahları bırakın' çağrısı
Günler öncesinden başlayan Nevruz kutlamalarının finali bugün Diyarbakır'da yapıldı.

Bağlar ilçesinde yapılan Nevruz kutlamaları, yaklaşık 30 yıldır süren terör sorununun çözümü konusundaki en kritik Nevruz olma özelliği taşıyor.

Farklı isimlerden oluşan BDP heyeti, bugüne kadar üç kez İmralı'ya giderek Abdullah Öcalan'la görüşmelerde bulunmuştu.

Abdullah Öcalan; BDP, Kandil ve örgütün Avrupa kanadına yönelik mektuplar kaleme almıştı. Öcalan'ın yazdığı mektuplar muhataplarına ulaştırılmıştı.

Terör sorununun çözümü için bu gelişmeler yaşanırken; PKK, aylardır elinde tuttuğu 8 kamu görevlisini serbest bırakmıştı.

Abdullah Öcalan, mektuplara gelen cevapların kendisine iletilmesinden sonra Nevruz'da tarihi bir çağrı yapacağını açıklamıştı.

NEVRUZ ALANINA AKIN
Sabahın erken saatlerinde onbinlerce kişi, tarihi Nevruz kutlamasına katılmak için kentin 85 noktasından belediyeye ait araçlarla etkinliğin yapılacağı 'Nevruz Parkı'na geldi.

Nevruz alanına giden trafiğin kilitlenmesi üzerine vatandaşlar araçlardan inerek alana yürüyerek ulaşmaya çalıştı.

Grupların alana girişi sırasında tertip komitesinin de görevlendirdiği 5 bin kişi, vatandaşların geçişi sırasında polise destek verdi.

Emniyet Müdürlüğü'nce alanın girişi bariyerlerle kapatılırken, giriş-çıkışlar zabıta ekiplerince de denetlendi.

MİLLETVEKİLLERİ YÖRESEL KIYAFETLE GELDİ
Öğle saatlerine doğru BDP milletvekilleri de yüzbinlerce kişinin toplandığı Nevruz alanına geldi.

BDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak, DTK Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile aralarında milletvekilleri Leyla Zana, Ayla Akat, Sebahat Tuncel, Pervin Buldan, Nursel Aydoğan, Esat Canan, İdris Baluken, Sırrı Sakık, Demir Çelik, Hasip Kaplan, Adil Kurt, Özdal Üçer, Ertuğrul Kürkçü ve Erol Dora ile BDP'li belediye başkanlarının da bulduğu çok sayıda kişi protokoldeki yerlerini aldı. Bazı BDP milletvekillerinin yöresel kıyafetler giydiği görüldü.

Abdullah Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan, ablası Fatma Öcalan ve yeğenleri de protokolde kendilerine ayrılan yerlere oturdu.

ABD'nin Adana Başkonsolosu John Espinoza ve şarkıcılar Suavi, Nihat Doğan ve Ayşe Özyılmazel de protokolde hazır bulundu.

Öldürülen gazeteci Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, Fransa'da hayatını kaybeden Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya ve işadamı Osman Kavala da etkinliği izlemek için alana geldi.

NEVRUZ ATEŞİ YANDI
Sabahın erken saatlerinden itibaren alanı dolduran yüzbinlerce kişi, şarkı ve türküler eşliğinde halay çekti.

Saat 12.00 sıralarında BDP Eşbaşkanı ve milletvekilleri ile DTK Eşbaşkanları Nevruz ateşini yaktı. Ateşin yakılmasının ardından Nevruz alanındaki coşku giderek arttı.

Alanda kurulan sahneye Karadenizli şarkıcı Kazım Koyuncu'nun kardeşi Niyazi Koyuncu da çıkarak kısa bir dinleti verdi.

İŞTE ÖCALAN'IN MEKTUBU
Mazlumların özgürlük ve nevruzu kutlu olsun. Selam olsun bu uyanış ve canlanış günü olan nevruzu en geniş katılımla kutlayan Orta Doğu ve Orta Asya haklarına selam olsun. Selam olsun yeni bir dönemin millatı olan nevruzu kutlayan bu kardeş halklara. Zağros ve Toros dağ eteklerinden Fırat ve Dicle nehir vadilerine, Anadolu medeniyetlerine analık eden halkların en eskisinden olan kürtler sizlere selam olsun. Binlerce yıllık bu medeniyeti dinlerle mesheple birlkite yaşayan birlikte inşaa eden Kürtler için Dicle ve Fırat Sakarya ve Gediz'in kardeşidir.

'MİLYONLAR ARTIK BARIŞ DİYOR'
Bu büyük medeniyet bu kardeş topluluklar siyasi baskılarla harici baskılarla birbirine düşürülmeye çalışılmış, eşitliği esas almayan düzenler esas alınmaya çalışılmıştır. Baskıcı anlayışılar Arabi Farsi toplumları suni problemlere gark etmiştir. Ortadoğu ve Ortaasya halkları artık uyanıyor. Kendilerine ve aslına dönüyorlar. Köreltici çatışmalara artık dur diyor. Meydanları dolduran yüzbinler artık barış diyor kardeşlik diyor çözüm istiyor. İçinde doğduğum çaresizliği karşı başlattığım mücadale bir ruhu oluşturmayı amaçlıyordu. Bugün görüyorum ki bu haykırış bir noktaya ulaşmıştır. Bizim isyanımız hiç bir dine mezhebe yönelik olamaz. Bizim isyanımız her türlü baskı ve ezilmeye karşı olmuştur.

'ARTIK SİLAHLAR SUSSUN'
Bugün artık yeni bir Türkiye'ye yeni bir dünyaya uyanıyoruz. Söylemlerimi baş göz üstüne diye kabul eden dostlar bugün yeni bir dönem başlıyor. Bizim fedakarlıklarımızın hiç biri boşa gitmedi. Kürtler aslını kimliğini yeniden kazandı kutlu olsun. Artık silahlar sussun fikirler konuşsun noktasına geldik. Yok sayan dışlayan modernist paradigma yerle bir oldu. Akan kan lazına kürdüne bakmadan bu coğrafyanın da bağrından akıyor. Ben milyonların şahitliğinde diyorum ki artık yeni bir dönem başlıyor silah değil siyaset öne çıkıyor. Yine diyorum ki artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir.

'BU YENİ BİR BAŞLANGIÇTIR'
Bu davaya inanan herkesin sürecin hassasiyetlerini gözeteceğine inanıyorum. Bu bir son değil yeni bir başlangıçtır. Bu daha farklı mücadeleyi başlatmak demektir. Kürdistan ve Anadolu tarihine yakışır şekilde tüm halkların ve kültürlerin eşit ve demokratik ülküsünün oluşması için bize büyük bir sorumluluk düşüyor. Ermenileri Türkmenleri Asurlarını da yakılan ateşlerden kaynaklı kendi özgürlük ışıkları olarak görmeye çağırıyorum. Saygıdeğer Türkiye halkı; Türk halkı bilmelidir ki Kürtlerle bin yıla yakın İslam bayrağı altındaki kardeşlik hukuku ortadadır. Bu kardeşlik hukukunda zorla asimilasyon ret yoktur, olmamalıdır. Kapitalist moderniteye dayalı politikalar dar bir seçkinci elitin çabalarını ifade etmektedir.

'YENİ MODEL EKMEK KADAR SOMUT BİR İHTİYAÇTIR'
Zaman ihtilagın çatışmanın birbirlerini horlamanın değil kucaklaşmanın helalleşmenin zamanıdır. 1920 meclisini birlikte açtık. Ortak geçmişimiz ortak geleceğimizi de birlikte kurmamız gerektiğini ortaya koyuyor. Ezilen mezhepleri tarikatları, işçi sınıfı temsilcilerinin temsilcilerini, sistemden dışlanan herkesin demokratik modernitede yer tutması için bir çağrı yapıyorum. Herkesin özgürce kardeşçe yaşayacağı yeni bir model arayışı ekmek kadar somut bir ihtiyaç haline gelmiştir.  Son 90 yılın tüm hata ve eksikliklerine rağmen bir kez daha yanımıza mağdur edilmiş büyük felaketlere uğramış halkları ve sınıfları da alarak bir model inşaa etmeye çalışıyoruz.

'AYRIŞMAK İSTEYENLERE İNAT BİRLEŞECEĞİZ'
Bu toprakların tarihselliğinde önemli bir yer tutan biz kavramının manası teke indirgenmiştir. Biz kavramına eski ruhunu vermenin zamanıdır. Biz bölmek isteyenlere karşı birleşeceğiz. Ayrıştırmak isteyenlere inat birleşeceğiz. Zamanın ruhunu okuyamanlar tarihin çöp sepetine giderler. Suyun akışına direnenler uçuruma sürüklenirler. Ortadoğu hakları kökleri üzerinde yeniden doğmak ayağa kalkmak istiyorlar. Bu nevruz hepimize yeni bir müjdedir. Hz İsa Hz. Musa ve Hz. Muhammed'in mesajları ortaktı. Batının çağdaş uygarlık değerlerini toptan yok saymıyoruz. Yeni mücadelenin zemini fikir ve demokratik siyasettir.

Selam olsun bu sürece büyük destek vernelere. Selam olsun halkların kardeşliğine. Yaşasın nevruz yaşasın halkarın kardeşliği.