Gaziantep Smmmo 33. Başkanlar Kurulu Platform Toplantısı

İçişleri Bakanı Muammer Güler, çözüm süreciyle ilgili olarak, “Yıllardan beri devam eden bu sorunun çözülmesi, akan kanın durması, anaların gözyaşının dinmesi için hükümetimiz bir riski aldı, bir çabayı gösterdi, elini hatta gövdesini taşın altına koyabildi.

Gaziantep Smmmo 33. Başkanlar Kurulu Platform Toplantısı
Bu sürecin değerini bilmemiz lazım” dedi.

Gaziantep Grand Otel’de Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bulunan Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (SMMMO) tarafından düzenlenen 33. Başkanlar Kurulu Platform Toplantısı’na İçişleri Bakanı Muammer Güler, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Gaziantep Valisi Erdal Ata, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, Şahinbey Kaymakamı Uğur Turan, Şehitkamil Kaymakamı Mehmet Aydın, SMMMO Gaziantep Şube Başkanı Mehmet Nabioğlu ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan SMMMO Şube Başkanları katıldı

Toplantının açılış konuşmasını yapan, İçişleri Bakanı Muammer Güler, barış süreci ve teröre değinerek, “Ben Kürt sorunu veya barış süreci gibi konuları, başka platformlarda konuşmanın, ama çözüm süreci gibi bir konuda odaklanmanın daha uygun olduğuna inanıyorum. Çünkü Türkiye’de Cumhuriyetinin kuruluşundan itibaren birçok kesimin sorunları olmuştur. Bu sadece belli bir kesimin sorunu olarak algılanmamalıdır. Yani bunları burada dile getirmek istemem, hepimiz aydınız, hepimiz görüyoruz. 80 yıldan beri birçok kesim sıkıntılar yaşadı ama bunlar katılımcı demokrasinin ve demokratın standartlaşmasıyla beraber aşıla gelen meseleler oldu. Birde barış süreci denilince, biz zaten barışığız. Esasen millet olarak biz birbirimize barışığız ama bizim aramıza nifak sokma anlamındaki çabaları belki çözüme kavuşturmak anlamında biz buna çözüm süreci diyoruz. Ben Mardinliyim, Gaziantep’te 6 yıldın fazla valilik yaptım. Bu yörede, farklılıkların nasıl zenginliğe dönüştüğünü, insanların nasıl hoşgörü içerisinde bir birileri ile uzlaştıklarını, geleceğe yönelik tasavvurlarında ortak hareket ettiklerini hem kendi doğduğum yerde gördüm ama daha ötesini Gaziantep’te gördüm. Türkiye’de yaklaşık 30 yıldır ülkemizin enerjisini boşa harcayan ve ayağında adeta bir pranga gibi duran bölücü terör sorunu bugün hala önümüzde, bir sorun olarak devam etmektedir. Geçtiğimiz günlerde bana bir yabancı heyet geldi ve şunu söyledi, ‘Siz, Türkiye’de bu sorunu aşın, ürettiğiniz katma değerin nasıl zenginleştiğini göreceksiniz’ dedi.

Türkiye gerçekten dışarıda bizim gördüğümüzden daha fazla değerli olarak görülüyor. Bunun kıymetini bilmemiz lazım. Türkiye önemli bir dönemeçten geçiyor. Yıllardan beri devam eden bu sorunun çözülmesi, akan kanın durması, anaların gözyaşının dinmesi için hükümetimiz bir riski aldı, bir çabayı gösterdi, elini hatta gövdesini taşın altına koyabildi. Bu sürecin değerini bilmemiz lazım. Türkiye, böylesine büyük bir toplumsal desteği, böylesine büyük bir siyasal gücü arkasında bulunduran bir iktidar ile yönetiliyor. Allah korusun Türkiye bir daha böyle bir güçle bu meseleyi çözmek için bir fırsat daha bulamayabilir. Bu sorunu gerçekten çözmek için bir azim ve bir irade var ve o azim ve irade, bu ülkenin Başbakanında var. Hiçbir siyasi kişinin gösteremeyeceği bir cesaretle bu işe el koymaz. Ben olayı parti anlamında söylemiyorum. Mutlaka parti olacaktır demokrasi olduğuna göre. Ama devletinde yönetiminde mutlaka hükümetler bulunacaktır. Önemli olan onların aldığı risktir. Bunu çözme konusundaki iradedir” dedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ise, “Biliyorsunuz 10 yıldan beri, özellikle finansal disiplini çok önemsedik, yapısal dönüşümleri yaparken, Sosyal Güvenlik ayağı, sağlık reformu, en önemli bankacılık reformu ve mali disiplindi. Yani devletin yönetimine de şeffaf hesap verebilir bir mali disiplin anlayışını koymadığımız sürece, bu işleri çözemeyeceğimizi gördük, kara deliklerin kapatılmasını önemsedik ve burada havuza dolan suyun, herke eşit v e adil bir şekilde paylaşılması, yani kaynakların halka adil ve hakça paylaşılmasını çok önemsedik. Bir taraftar kaynakları büyütüp, bir taraftan da gelir dağılımı adaletsizliğini giderecek sosyal politikalar ürettik. Şuanda bizimde başında olduğumuz Bakanlığın görevi bu. Yoksulluğu azaltmak, gelir gider dengesini düzeltmek, hamd olsun büyük tusunamilere rağmen, dünyada yaşanan bu kadar büyük krize rağmen, bugün o listedeki ülkelerin içerisinde, gelir dağılımını en iyi düzelten ülkelerden biri olduk. En fazla borcunu ödeyen şu anda Mayıs ayı içerisinde IMF’ye olan borcumuzu bitirip, IMF’nin borç talebini değerlendiren bir ülke olduk. Bu çok önemli bir gelişme, bunu birlikte başardık” diye konuştu.

Kaynak: İHA