Denizli’nin Türk Dönemi, Tarihî Mezarlıkta Günyüzüne Çıkıyor
Denizli’de 820 yıllık Osmanlı, Selçuklu ve Cumhuriyet dönemlerinde Türk mezarlığı olarak kullanılan İlbade Mezarlığı, harabe görünümünden kurtarılıyor.
Denizli Belediyesi’nin destek verdiği, Pamukkale Üniversitesi (PAÜ)'nin bilimsel sorumluluğunu üstlendiği ve Denizli Müze Müdürlüğü’nün başkanlığını yaptığı kazılarda, şehrin Türk dönemine ışık tutacak eserler ortaya çıkarılıyor. Türk tarihi açısından büyük önem taşıyan İlbade Mezarlığı’ndaki kazı, restorasyon ve çevre düzenleme çalışmaları devam ediyor. Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan ve PAÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Kadir Pektaş ile beraberindekiler, mezarlıkta incelemelerde bulundu. Zolan ve Pektaş, Denizli’nin fethinde bulunan Mehmet Gazi’nin türbesini de ziyaret etti.'BİNİN ÜZERİNDE MEZAR TAŞI AYAĞA KALDIRILDI'Başkan Zolan, incelemeden sonra yaptığı açıklamada İlbade Mezarlığı’ndaki çalışmalar ve burasının Türkler açısından önemi hakkında bilgi verdi: “İlbade Mezarlığımız köklerimizin olduğu, manevi değerlerimizin bulunduğu ve atalarımızın yattığı bir mekândır. Anadolu’da ender bulunan bir mezarlıktır. Belediye olarak beş yıl önce başlattığımız restorasyon çalışmalarıyla birçok mezar taşını toprak altından çıkardık. Üzerindeki yazılar bilinmiyordu, ortaya çıkarıldı. Değerli hocamızla birlikte burada kazılar yaptık. Binin üzerinde mezar taşını ayağa kaldırdık. Mezar taşlarının yerleri tespit edildi, kırık olanlar tamir edildi. Birçok büyüğümüzün mezarını da geleceğe taşıma ve geçmişimizi de günyüzüne çıkarma anlamında çalışma yapıyoruz. Mezarlık duvarının yapımı konusunda sıkıntı vardı. Bu projede kuruldan geçti. Yıkılan duvarlarımızı kısa süre sonra ayağa kaldıracağız. Onun ötesinde de arzu ediyoruz ki burası ziyaret alanı olsun.” dedi.
Mezarlığı ataların geldiği yer olması sebebiyle çocukların ve gençlerin ziyaret edebileceği bir mekân haline getirmek istediklerini vurgulayan Zolan, “Bununla ilgili peyzaj, bilgiler aktaran yazılar ve türbelerin rölöveleri gibi çalışmaları tamamlayıp manevi değerlerimize yakışır hale getirmek istiyoruz. Çocuklarımızın bu mezarlıkta atalarını öğrenmesi için çalışmalarımız devam edecek. Bir yıl sonra otobüslerle gelip yakınları ziyaret etme yanında atalarımızı ve manevi büyüklerimizi ziyaret edilir şekle getirmek amacındayız. Binlerce mezar var, inşallah günyüzüne çıkaracağız. Biz buraya sadece mezar değil, kimliğimiz olarak da bakıyoruz. Eğer bir medeniyet, mezarlarına sahip çıkıyorsa ayakta durur.” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Pektaş ise 2008’de başlayan çalışmalarda bugüne kadar neler yapıldığı hakkında bilgi verdi. Beylikler ve Osmanlı dönemine ait 8 bine yakın mezar taşının kayıt altına alındığını vurgulayan Pektaş, “Bunun yanısıra birçok mezar yapısı günyüzüne çıkarılmış, konservasyon çalışmaları yapılıp korumaya alınmıştır. Çalışmaların bir diğer ayağı ise kırılan taşların yapıştırılmasıdır. Bu şekilde 500’e yakın taşın sağlamlaştırılması yapılmıştır. Yine ekip tarafından belirlenecek alanlarda kazı çalışmaları yapılacak, Denizli tarihine ışık tutacak bilgilere ulaşılmaya çalışılacaktır. Çalışma programında ayrıca halk tarafından sık sık ziyaret edilen ve saygı duyulan kişilerin yer aldığı türbelerin hem restorasyonu hem korumaya alınması için Denizli Müze Müdürlüğü ve belediyeyle ortak çalışmalar yürütüp projelerinin hazırlanması amaçlanmaktadır.” dedi.
Mezarlığı ataların geldiği yer olması sebebiyle çocukların ve gençlerin ziyaret edebileceği bir mekân haline getirmek istediklerini vurgulayan Zolan, “Bununla ilgili peyzaj, bilgiler aktaran yazılar ve türbelerin rölöveleri gibi çalışmaları tamamlayıp manevi değerlerimize yakışır hale getirmek istiyoruz. Çocuklarımızın bu mezarlıkta atalarını öğrenmesi için çalışmalarımız devam edecek. Bir yıl sonra otobüslerle gelip yakınları ziyaret etme yanında atalarımızı ve manevi büyüklerimizi ziyaret edilir şekle getirmek amacındayız. Binlerce mezar var, inşallah günyüzüne çıkaracağız. Biz buraya sadece mezar değil, kimliğimiz olarak da bakıyoruz. Eğer bir medeniyet, mezarlarına sahip çıkıyorsa ayakta durur.” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Pektaş ise 2008’de başlayan çalışmalarda bugüne kadar neler yapıldığı hakkında bilgi verdi. Beylikler ve Osmanlı dönemine ait 8 bine yakın mezar taşının kayıt altına alındığını vurgulayan Pektaş, “Bunun yanısıra birçok mezar yapısı günyüzüne çıkarılmış, konservasyon çalışmaları yapılıp korumaya alınmıştır. Çalışmaların bir diğer ayağı ise kırılan taşların yapıştırılmasıdır. Bu şekilde 500’e yakın taşın sağlamlaştırılması yapılmıştır. Yine ekip tarafından belirlenecek alanlarda kazı çalışmaları yapılacak, Denizli tarihine ışık tutacak bilgilere ulaşılmaya çalışılacaktır. Çalışma programında ayrıca halk tarafından sık sık ziyaret edilen ve saygı duyulan kişilerin yer aldığı türbelerin hem restorasyonu hem korumaya alınması için Denizli Müze Müdürlüğü ve belediyeyle ortak çalışmalar yürütüp projelerinin hazırlanması amaçlanmaktadır.” dedi.