Ergin: '67 Ülkeden Saman İthal Edeceğiz'
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) eski Genel Başkanlarından Prof. Dr. Gürol Ergin, kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri olan Türkiye’nin bugün hayvanlarını dahi doyuramaz hale geldiğini ve 67 ülkeden saman ithal edebilmek için anlaşma imzaladığını söyledi.
Ziraat Mühendisleri Adana Şubesi’nce düzenlenen “Tarımın Son 10 Yıllık Seyir Defteri” konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Tuncer, sermayenin toprağa yatırım yaptığını, önümüzdeki yıllarda petrol savaşlarının yerini gıda savaşlarına bırakacağını söyledi.
İktidarın son 10 yılda tarıma verdiği desteğin geçmiş iktidarların kriz döneminde yaptığının çok gerisinde kaldığını, hükümetin 7 Mayıs 2012 tarihinde aldığı bir kararla desteklemeleri TUİK’in verim hesaplamalarına göre ödeme yapacağını duyurduğunu, aldığı bu kararla üreticiyi cezalandırdığını öne sürdü. Prof. Ergin son 10 yılda tarım girdilerindeki artış kıyaslamasını yaparken şöyle konuştu: “2002-2012 döneminde gübre fiyatlarına bakıldığında ortalama artış yüzde 361. İktidarın gübreye verdiği destek artışın ancak yüzde 16’sını karşılayabiliyor. Üreticinin en önemli girdi kalemlerinden mazotun litresi 2002 yılında 1.1 lira idi. Bugün bir litre mazot 4.2 lira Mazotta inanılmaz vergi var. Dünyanın hiçbir ülkesinde mazottan bu kadar vergi alınmıyor.
Sizlere devletin resmi rakamlarından örnekler vermek istiyorum. 2007 yılında Tarım Bakanlığı resmi rakamlar açıkladı.
1975 yılında bir kilo buğday ile 1.8 litre mazot alırken, 2007 yılında 1 kilo buğday ile 0.24 litre, 2012 yılında ise bir kilo buğday ile ancak 0.14 litre mazot alabiliyor. İşte Türk tarımının geldiği acı tablo.
İktidar hep tarımı desteklediğini söylüyor. 2002 yılında iktidara gelir gelmez ilk yaptıkları icraat çiftçilere daha önce uygulanan elektrik kullanımındaki yüzde 35’lik indirimi kaldırmak oldu. Türkiye’de şu anda 458 bin sulama abonesi 3.9 milyar, sulama kooperatifleri ise 2 milyar 176 milyon liralık elektrik borcunu ödeyemiyor.” Prof. Dr. Gürol Ergin, Türkiye’de Cumhuriyet döneminden bu yana ilk kez bu iktidarın saman ithal ettiğini belirterek, “Bir ülkede niye saman eksik olur? Eğer saman ithal ediliyorsa arazilerinde ekim yapılmıyordur, ya da hayvancılık ilerlemiştir. Sadece iç Anadolu bölgemizde 600 bin hektar alanda artık buğday ekimi yapılmıyor. Saman ihtiyacı karşılanamadığından ithalat yapılıyor. Buğdayın bir kilosu 60 kuruş, bir kilo saman ise bir lira. Bunu kim yaşattı? Türkiye’ye Fransa’dan şövalyelik nişanı alanlar” şeklinde konuştu.
Dünyanın en uygun ikliminin Türkiye’de olmasına ve her mevsimde üretim yapılabilmesine rağmen 67 ülkeden saman ithal edilmesi için anlaşma yapıldığını vurgulayan Prof. Dr. Ergin, samanın elde edildiği ürünlerin artık yetiştirilmediğini, üreticinin mazotta en büyük vergiyi devlete, gübrede tüccara, elektrikte ise firmalara ödediğini kaydetti.
Ergin, tarımın desteklenmesi için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Sulanabilecek durumdaki 4 milyon hektara yakın toprağa hızla su götürülmeli. Tarımsal destekler yasadaki gibi GSMH’nin yüzde 1’ine yükseltilmeli. Tarımsal elektrikte 2002 seçiminden hemen sonra kaldırılan yüzde 35 destek yeniden verilmeli. Tarımda kullanılan mazottan ÖTV alınmayarak, mazot fiyatı yarı yarıya ucuzlatılmalı. Elektrikten, tarım ilaçlarından, gübreden ve mazottan alınan KDV yüzde 1’lere indirilmeli. Yurtdışından getirilen gübreden gümrük vergisi alınmamalı. Çiftçi örgütlenmesinin ve özellikle kooperatifleşmenin önü mutlaka açılmalıdır.”
Kaynak: İHA
İktidarın son 10 yılda tarıma verdiği desteğin geçmiş iktidarların kriz döneminde yaptığının çok gerisinde kaldığını, hükümetin 7 Mayıs 2012 tarihinde aldığı bir kararla desteklemeleri TUİK’in verim hesaplamalarına göre ödeme yapacağını duyurduğunu, aldığı bu kararla üreticiyi cezalandırdığını öne sürdü. Prof. Ergin son 10 yılda tarım girdilerindeki artış kıyaslamasını yaparken şöyle konuştu: “2002-2012 döneminde gübre fiyatlarına bakıldığında ortalama artış yüzde 361. İktidarın gübreye verdiği destek artışın ancak yüzde 16’sını karşılayabiliyor. Üreticinin en önemli girdi kalemlerinden mazotun litresi 2002 yılında 1.1 lira idi. Bugün bir litre mazot 4.2 lira Mazotta inanılmaz vergi var. Dünyanın hiçbir ülkesinde mazottan bu kadar vergi alınmıyor.
Sizlere devletin resmi rakamlarından örnekler vermek istiyorum. 2007 yılında Tarım Bakanlığı resmi rakamlar açıkladı.
1975 yılında bir kilo buğday ile 1.8 litre mazot alırken, 2007 yılında 1 kilo buğday ile 0.24 litre, 2012 yılında ise bir kilo buğday ile ancak 0.14 litre mazot alabiliyor. İşte Türk tarımının geldiği acı tablo.
İktidar hep tarımı desteklediğini söylüyor. 2002 yılında iktidara gelir gelmez ilk yaptıkları icraat çiftçilere daha önce uygulanan elektrik kullanımındaki yüzde 35’lik indirimi kaldırmak oldu. Türkiye’de şu anda 458 bin sulama abonesi 3.9 milyar, sulama kooperatifleri ise 2 milyar 176 milyon liralık elektrik borcunu ödeyemiyor.” Prof. Dr. Gürol Ergin, Türkiye’de Cumhuriyet döneminden bu yana ilk kez bu iktidarın saman ithal ettiğini belirterek, “Bir ülkede niye saman eksik olur? Eğer saman ithal ediliyorsa arazilerinde ekim yapılmıyordur, ya da hayvancılık ilerlemiştir. Sadece iç Anadolu bölgemizde 600 bin hektar alanda artık buğday ekimi yapılmıyor. Saman ihtiyacı karşılanamadığından ithalat yapılıyor. Buğdayın bir kilosu 60 kuruş, bir kilo saman ise bir lira. Bunu kim yaşattı? Türkiye’ye Fransa’dan şövalyelik nişanı alanlar” şeklinde konuştu.
Dünyanın en uygun ikliminin Türkiye’de olmasına ve her mevsimde üretim yapılabilmesine rağmen 67 ülkeden saman ithal edilmesi için anlaşma yapıldığını vurgulayan Prof. Dr. Ergin, samanın elde edildiği ürünlerin artık yetiştirilmediğini, üreticinin mazotta en büyük vergiyi devlete, gübrede tüccara, elektrikte ise firmalara ödediğini kaydetti.
Ergin, tarımın desteklenmesi için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Sulanabilecek durumdaki 4 milyon hektara yakın toprağa hızla su götürülmeli. Tarımsal destekler yasadaki gibi GSMH’nin yüzde 1’ine yükseltilmeli. Tarımsal elektrikte 2002 seçiminden hemen sonra kaldırılan yüzde 35 destek yeniden verilmeli. Tarımda kullanılan mazottan ÖTV alınmayarak, mazot fiyatı yarı yarıya ucuzlatılmalı. Elektrikten, tarım ilaçlarından, gübreden ve mazottan alınan KDV yüzde 1’lere indirilmeli. Yurtdışından getirilen gübreden gümrük vergisi alınmamalı. Çiftçi örgütlenmesinin ve özellikle kooperatifleşmenin önü mutlaka açılmalıdır.”