Akar’dan Açıklama

Türk Kızılayı Kastamonu Şubesi’nin olağan genel kuruluna katılan Genel Başkan Ahmet Lütfi Akar, Kızılay’ın Türk milletinin merhamet, devletin ise yumuşak eli olduğunu söyledi.

Akar’dan Açıklama
Kastamonu Belediyesi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen Genel Kurula Akar’ın yanı sıra Türk Kızılayı Genel Sekreteri Muzaffer Komit, Teftiş Kurulu Başkanı Özkan Kalemci, Genel Müdür Ömer Taşlı başta olmak üzere çevre il ve ilçelerin Kızılay şube başkanları katıldı.

Genel Kurul’un divan başkanlığını Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Sayan yaparken, başkan yardımcılığı görevini ise Günal Genç yürüttü.

"TÜRK HALKI BİZE GÜVENİYOR"
Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, genel kurulda yaptığı konuşmada, “Yerel yönetimlerin desteği ve gücü ile şubelerimiz çok başarılı çalışmalar gerçekleştiriyorlar. Kastamonu şubemizde iyi ilişkileriyle bu başarıyı sağlamış durumda. Yeni bir binayı hem Kızılay’a hem de Kastamonu’ya kazandırdılar. Bu binayı yaparken Kastamonu dokusunu ve mimarisini de göz ardı etmediler. Kızılay’a genel olarak baktığımızda da kamunun imkanlarından sonuna kadar yararlanabiliyoruz. Türk halkı bize güveniyor. Bunu yaptığımız kampanyalarla çok açık bir şekilde görüyoruz. Devlet büyüklerimiz de Kızılay’a tüm imkanlardan yararlandırılması konusunda ellerinden gelen desteğin fazlasını veriyorlar. Artık tüm dünya Türk Kızılayı’nı biliyor. Bunda bizim olduğu kadar hükümetimizin de desteği çok büyüktür” dedi.

"280 BİN SURİYELİYE YARDIM GÖTÜRÜYORUZ"
Kızılay’ın şuanda gündemini Suriye’deki krizin oluşturduğunu açıklayan Akar, “Çadırlarımızda 180 bin Suriyeli kalıyor. Kurulan çadırların dışında diğer illerde kendi imkanlarıyla ev tutup yaşamını sürdüren ve geçinmeye çalışan 100 bin Suriyeli bulunuyor. Bunlara da o illerde bulunan Kızılay Şubeleri tarafından yardım götürülüyor. 180 bin kişinin her gün yemesi, içmesi, yıkanması, tuvalet ihtiyaçları, eğitim ihtiyaçları gibi günlük yapabilecekleri bütün ihtiyaçlar Türkiye tarafından karşılanıyor. Kızılay’da burada Afet ve Acil Durum Genel Müdürlüğü ile birlikte barınma ve beslenme görevinden sorumludur” diye konuştu.

"BİZİM YARDIMLARIMIZLA İNSANLAR ÖLMEKTEN KURTULUYOR"
Zalim bir diktatörün zulmü nedeniyle milyonlarca insanın mağdur olduğunu ifade eden Akar, şöyle konuştu: “Milyonlarca insan Suriye içersinde göç etmek zorunda kaldı. Bombalama neticesinde elektrikler, sular, ikmal yolları kesik olup seyahat konusu söz konusu değil. İlaç veya hayati ihtiyaçların temini ise imkansız hale gelmiştir. Bizim sınırımızda hemen yanı başımızda kardeşimiz olan akrabamız olan dindaşımız olan veya bırakın her şeyi insan olan insanları ihtiyaçlarına kayıtsız kalamayız. Nitekim 280 bin kişiyi Türkiye’de misafir ediyoruz. Diğer içeride kalanlara da Kızılay olarak sınırda tespit ettiğimiz 5 an noktadan sıfır notasına sürekli içeriye yardım vermek suretiyle yardım gönderiyoruz. Hükümetimiz 50 bin ton buğdayı Kızılay’a bağışladı, bunun karşılığında elde edilecek 35 bin ton Un’u yavaş yavaş sevk etmeye başladık. Suriye’deki insanlarda bu şekilde açlıktan ölmekten kurtuluyor”

"BÖYLE BİR MEDENİYET KİMSEDE YOK"
Suriye’deki insanların ölümle yaşam arasında olduklarını belirten Akar, zaman zaman kendilerine “Kardeşim, bizim karnımız çok mu tokta Suriyelilere veriyorsunuz” diye tenkitte bulunulduğunu hatırlatarak, “Biz insanız. Oradaki insanlarda ölmek üzereler. Eğer biz onlara yardım etmezsek insanlığımızdan utanmamız lazım. Biz tarihimizde de nereye yardıma ihtiyacı insan varsa ta Afrikalara kadar gidip oralara yardım götürmüş asil bir milletin evlatlarıyız. Hiç coğrafi bölge farkı olmaksızın, din, dil, ırk farkı olmaksızın her ülkeye yardım götürüyoruz. Dünyanın her yerine yardım götürmeye gayret edeceğiz. Biz millet ayrımı yapan insanlar değiliz. Bırakın dünyayı Türkiye’de asla insanlar arasında bölgeler arasında asla ve asla ayrım yapan bir düşünceye sahip insanlar değiliz. Biz adeta Türkiye’nin birleştirici gücüyüz. Milletimizin merhamet, devletimizin yumuşak eliyiz. Bizim milletimiz insanlar arasında hiçbir ayrım gözetmeksizin her zaman insanların yardımına koşmuş yardımcı olmuş ecdattır. Böyle bir medeniyet kimde var” şeklinde konuştu.

"TÜRKLERİ KATLEDEN YUNANLILARA DA YARDIM ETTİK"
Yunanlıların Türkiye’yi işgal ettiğini ve Türk milletine katliam yaptıktan sonra Ege Denizinden geri gittiklerini aktaran Akar, şunları kaydetti: “Bir müddet sonra 2. Dünya Savaşında Alman işgali sırasında Yunanistan’da açlık boş gösterdi. Türk devleti ve Türk milleti 7 gemi dolusu insanı yardım malzemesini kurtuluş gemisiyle Yunanistan’a gönderdi. Hemen bu katliamından sonra hemen kendi zulümlerinden sonra cereyan etti. Tarihte böyle bir şey yoktur. Biz milletimizin gösterdiği bu asaleti gösteren başka bir millet daha yeryüzünde yok. 7 gemi dolusunu Yunanistan’a gönderdik, hatta 8’inci gemi ise fırtınaya dayanamayarak battı. Ama Türkiye’de bu yardımını kendisi karneyle ekmek yediği zamanlarda yaptı bu yardımı. Şeker yerine üzüm koyup çayını tatlandırmak için koyduğu zamanlarda yaptı bu yardımları. Binlerce ton gıda malzemesi yardımını, ihtiyaç malzemesi, giyecek, yiyecek yardımını Türkler, Yunanistan’a gönderdiler. Yardım sesi nereden gelirse gelsin Türkler her zaman orada bulundu ve bulunmaya da devam edecek”

"YAŞANAN ACILARA GÖZ YUMAMAYIZ"
Bu yüzden Suriye’de yaşanan acılara da göz yumamayacaklarını anlatan Akar, “Türk milleti 100 milyon TL bağışta bulundu. Bu parayı baba oğluna bile vermez. Halk güvenmediğine böyle bir parayı emanet etmez. 50 milyon TL’likte aynı bağışta bulundu. Hepsini gemilere doldurup Myanmar’a götürdük ve buradaki insanlara dağıttık. Artık oralarda bebekler ölmüyor, halk açlıktan ve ilaçsızlıktan ölmüyor. İnsanlar normal hayatlarına devam ediyor” dedi.

"FİLİSTİN’DE KALICIYIZ"
Batı Şeria’nın Kudüs yakınlarında inşaata başladıklarını açıklayan Akar, “Filistin devletinin bize bağışladığı 1000 metrekarelik bir arsa üzerine inşaat yapacağız. Kızılay, burada sürekli irtibat halinde deposu, konferans salonu gibi yerleri olacak. Sadece Müslüman oldukları için ve yaşadıkları korkular altında petrol olduğu için doğalgaz olduğu için yerlerinden edilen insanlar var. Müslümanlar var, katliama uğraşan müslanlar var. Hem Myanmar’ın içinde Arakan bölgesinde hem de Bangledaş’ın sınır kısımlarında iki ayrı yerde irtibat büromuz var. Yine milletimizin ve devletimizin merhamet elini buralara götürüyoruz” dedi.


"VAN DEPREMİ, KARDEŞÇE BERABER YAŞAMA İRADESİNİ ORTAYA KOYDU" Akar, Van depreminin ilk gününde 10 milyon TL bağışta bulunulduğunu vurgulayarak, Kızılay olarak kampanyayı başlattıklarında ise bu rakamın 75 milyon TL’ye yükseldiğini söyledi.

Akar, Van depreminin yaşandığı gün vatandaşların kardeşliğe verdiği önemi, Batılıların, Orta Anadolu’nun doğululara verdiği önemi kardeşçe beraber yaşama iradesine şahit olduklarına dikkat çekti.

Genel Başkan Akar’ın bu sözleri genel kurula katılan davetliler tarafından büyük alkış aldı.

Kan merkezinin sözünü alan Muhsin Emeksizoğlu, yapılan genel kurulda yeniden Kızılay Kastamonu şubesinin başkanlığına seçildi .
Kaynak: İHA