'toplumsal Uzlaşı ve Medya' Çalıştayının Sonuç Bildirgesi Açıklandı

Diyarbakır'da yapılan toplumsal uzlaşı ve medya çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı.

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Medialog Platformu'nun Diyarbakır'da düzenlediği ve bir gün süren “Toplumsal Uzlaşı ve Medya” çalıştayı kamuoyuna açıklanan bildirgeyle sona erdi. Türkiye'nin önde gelen yazar, siyasetçi ve akademisyenlerin katıldığı çalıştayın sonuç bildirgesindeki maddeler üzerinde ayrı ayrı tartışıldı. Çalıştayın sonuç bildirgesinde "Medya barışa katkı yapmalı, bunun için bütün yurttaşların kimlik, kültür ve diline tam saygı göstermelidir" ve "Olumsuz vakalarda etnik ayırımcılık içeren ifadelerin kullanılmasından kaçınılmalıdır" gibi önemli maddeler ön plana çıktı.
Oturumunu Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Oral Çalışların yaptığı öğlenden sonraki toplantının sonunda katılımcılar önemli hususları bildiri şeklinde açıkladı.

Bildirgede şu ifadeler yer aldı: Çoğulcu, özgür ve editoryal bağımsızlığa sahip gazetecilerin meslek ahlak ve ilkelerini benimsediği medya, demokrasinin vazgeçilmez bir unsurudur. Medya, demokrasi, insan hakları ve evrensel hukuk ilkelerine bağlı, her inanç ve kökenden vatandaşların hak ve özgürlüklerine saygılı olmak ve bunları savunmak zorundadır. Medya barışa katkı yapmalı, bunun için bütün yurttaşların kimlik, kültür ve diline tam saygı göstermelidir. Medya kimlikleri ötekileştirmekten kaçınmalı, ırkçılığı, ayırımcılığı ve şiddeti mahkum etmelidir. Medyanın asli görevi gerçekleri olduğu gibi çarpıtmadan yansıtmaktır. Medya empati duygusu ile hareket etmelidir. Medyanın çoğu zaman temel gazetecilik ve etik ilkelerine bağlı kalmadığı, haber ve yorumların birbirine karıştırılarak verildiği ve bunun özellikle bölge ile ilgili yayınlarda ön plana çıktığı görülmektedir. Medyanın etnik, inanç ve sosyal farklılıklar hakkındaki bilgi yetersizliği toplumun genelinde yanlış algıların oluşmasına sebep vermektedir. Medyanın yazdıkları gördükleri aktardıkları kadar; görmedikleri, göremedikleri görmek istemedikleri ve yazmadıkları da uzlaşıya ulaşmada engel olmaktadır. Medyadaki genellemeci üslup toplumsal uzlaşı zeminine zarar vermektedir. Şiddet dışındaki bütün görüşlerin ifade edilmesine imkan verilmesi gerekmektedir. Olumsuz vakalarda etnik ayırımcılık içeren ifadelerin kullanılmasından kaçınılmalıdır. Objektifliğin yanı sıra vicdan ve empati perspektifi de gözardı edilmemelidir."