'Okullardaki Serbest Kıyafet Uygulamasından Geri Adım Atılmamalı'
Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, öğrencilere getirilen serbest kıyafet uygulamasından geri adım atılmaması gerektiğini söyledi.
Gündoğdu, "Bu değişikliği içine sindiremeyen elbisesi sivil ama beyni üniformalı bazı kesimler, ‘Akmerkez - Mahmutpaşa ayrımı olur’ diye korku ve kaygı pompalıyor. Doğu bloğu ülkeleri ve Komünist ülkelerde bile kalmayan tek tipçiliğe kılıf aranıyor." dedi.
Gündoğdu, kamuda başörtüsünün serbestliği için Türkiye çapında toplanan 12 milyon 300 bin imzayı Başbakanlık'a sunacaklarını söyledi.
Konaklı Beldesi’nde bulunan Bera Otel’de yapılan toplantıya 800 ilçe şube başkanı katıldı.
Toplantıda basın açıklaması yapan Gündoğdu, kamuda toplanan başörtülerini yakın zamanda Başbakanlık'a sunacaklarını açıkladı.
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen ailesi olarak, kuruldukları günden beri mücadelesini verdikleri kamuda yaşanan dayatmalara karşı son 1 ayda yoğunlaştırdıkları çalışmalarla, 12 milyon 300 bin imza ile yeni bir adım eklediklerini ifade eden Gündoğdu, bunun için birçok basın açıklaması yürüyüş, miting ve eylem yaptıklarını belirtti.
Gündoğdu, buna toplanan imzaları da katarak Başbakanlık'a sunarak kamuda başörtüsünün serbestliğini istediklerini dile getirdi. Anayasal açıdan meşruiyeti olmayan 1982 model darbe dönemi bakiyesi bir yönetmelikle 30 yıldır sürdürülen kamuda başörtüsü yasağının, darbecilerle birlikte tarihin çöp sepetindeki yerini bir an önce alması gerektiğini dile getiren Gündoğdu, milletin 12 milyon 300 bin imza ile hükümetin vereceği kararı beklediğini kaydetti.
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen ailesi olarak, çalışanların saçı, bıyığı, ayakkabısının topuk boyu, ense tıraşı ve giydiği pantolonun kumaşı ile ilgilenen ucube bir yönetmelikle sınırlanmak ve tanımlanmak istemediklerini dile getiren Gündoğdu, kamu çalışanları olarak darbecilere ‘yönetmeliğinizi de alın gidin’ diye seslendiklerini ifade etti.
‘Yıllardır kamusal alan adı altında sürdürdüğünüz kamusal yalanınızın cenderesinde yaşadığımız anlamsızlıklar için artık yeter’ diye haykırdıklarını belirten Gündoğdu, “Belçika meclisinde ayakta alkışlanan başörtülü kadınlara bizim meclisimizde haddi bildiriliyor, Avrupa’da Belediye Başkanı seçilene bizim ülkemizde belediye meclisinde kamusal alan dayatması uygulanıyor. Anayasa kadınlara ayrıcalık tanıyor, ülkemizde kadınlar arası ayrımcılık kamuda tüm hızıyla sürüyor. Bazı öğrenciler okula serbest kıyafetle gidebiliyor. Öğretmen, serbest giyinme hakkından yoksun ve yönetmelikle toplum mühendisliği devam ediyor.” dedi.
Başbakan’a ve hükümete seslenen Gündoğdu, “Yıllardır bu sıkıntıyı dile getiriyoruz. Bir ayda 12 milyon 300 binin irade beyanını bir araya getirdik. Kamusal alan yalanını bitirmek için yetmez mi? Özgürlükler bedel ister ama yıllardır bu millet bedel ödüyor, bu yetmiyor mu?” diye sordu. ÖĞRENCİLERE SERBEST KIYAFET UYGULAMASINDAN GERİ ADIM ATILMAMALIDIRGündoğdu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, öğrencilerin kılık-kıyafet yönetmeliğini değiştirerek okullarda tek tip üniforma uygulamasına son verdiğini hatırlatarak, 2013-2014 eğitim-öğretim yılında başlanacak serbest kıyafet uygulamasının bazı okullarda fiilen uygulandığını ve yeni değişikliğe uyum için okul yönetimlerinin esnek davrandığını söyledi.
Gündoğdu, bu değişikliği içine sindiremeyen elbisesi sivil ama beyni üniformalı bazı kesimler, ‘Akmerkez-Mahmutpaşa ayrımı olur’ diye korku ve kaygı pompalandığını, doğu bloğu ülkeleri ve komünist ülkelerde bile kalmayan tek tipçiliğe kılıf arandığını belirtti.
Okulları rant kapısı olarak gören ve okul ticareti yapan bazı odakların ise üniformalı eğitimin devam etmesi için bastırdığını belirten Gündoğdu şöyle konuştu: “Bunlar, fakirliğin kusur olduğundan, okul formalarının kusur örttüğünden ve faziletlerinden bahsederek, en büyük kusurun fakirlikte değil, fakire yaklaşımda yattığını ve beyin fukaralığı olduğunu ıskalamaktadırlar. 168 saat olan haftanın 30 saatinde giyilen okul üniforması ile fakirliğe çare bulanlara sesleniyor ve ‘fakirlik eğer bir kusur ise o kusur kantinde, cep telefonunda, formanın kalitesinde, ayakkabıda, silgide, çantada, bahçede, mahallede, sokakta devam ediyor’ diyoruz. Toplumda fakirliği kusur olarak görenler olabilir. En büyük kusurun bu kusurlu anlayış olduğundan hareketle, toplumdaki bu özürlü algıyı değiştirmesi gereken eğitimcilere korku ve kaygı pompalayanlara soruyoruz: Dershaneye giden öğrencide serbest kıyafet sorun olmuyor, mahallede sorun olmuyor, hayatın hiçbir alanında sorun olmuyor da haftanın otuz saatinde mi sorun oluyor?” İŞ GÜVENCEMİZ KIRMIZI ÇİZGİMİZDİRİş güvencesi konusuna da değinen Genel Başkan Gündoğdu, sorunların çözümünün önündeki bürokratik barikat, sürekli yeni sorunlar çıkarmaya ve iş güvencesini tartışmaya açmaya yeltenilmekte olduğunu açıkladı.
Gündoğdu, “Eğitim-Bir-Sen olarak, mahiyetindekileri çalıştıramayan yöneticilerin maharetsizliklerini perdelemek adına iş güvencesini tartışmaya açmaya yeltenmelerine sessiz kalamayız. Şimdilik sesimizi yükseltiyoruz. Eğer sesimiz dikkate alınmazsa, tepkimizi yükseltmekten de çekinmeyiz.” şeklinde konuştu.
Eğitim Bir-Sen İlçe Temsilcileri’nin 6.’ncısı olan toplantı 2 gün sürecek. Toplantıya Genel Başkan Yardımcıları, Tevfik Yağcı, Ali Yalçın, Esat Tektaş, Ahmet Özer, Ramazan Çakırcı ve Murat Bilgin’de katıldı.
Gündoğdu, kamuda başörtüsünün serbestliği için Türkiye çapında toplanan 12 milyon 300 bin imzayı Başbakanlık'a sunacaklarını söyledi.
Konaklı Beldesi’nde bulunan Bera Otel’de yapılan toplantıya 800 ilçe şube başkanı katıldı.
Toplantıda basın açıklaması yapan Gündoğdu, kamuda toplanan başörtülerini yakın zamanda Başbakanlık'a sunacaklarını açıkladı.
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen ailesi olarak, kuruldukları günden beri mücadelesini verdikleri kamuda yaşanan dayatmalara karşı son 1 ayda yoğunlaştırdıkları çalışmalarla, 12 milyon 300 bin imza ile yeni bir adım eklediklerini ifade eden Gündoğdu, bunun için birçok basın açıklaması yürüyüş, miting ve eylem yaptıklarını belirtti.
Gündoğdu, buna toplanan imzaları da katarak Başbakanlık'a sunarak kamuda başörtüsünün serbestliğini istediklerini dile getirdi. Anayasal açıdan meşruiyeti olmayan 1982 model darbe dönemi bakiyesi bir yönetmelikle 30 yıldır sürdürülen kamuda başörtüsü yasağının, darbecilerle birlikte tarihin çöp sepetindeki yerini bir an önce alması gerektiğini dile getiren Gündoğdu, milletin 12 milyon 300 bin imza ile hükümetin vereceği kararı beklediğini kaydetti.
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen ailesi olarak, çalışanların saçı, bıyığı, ayakkabısının topuk boyu, ense tıraşı ve giydiği pantolonun kumaşı ile ilgilenen ucube bir yönetmelikle sınırlanmak ve tanımlanmak istemediklerini dile getiren Gündoğdu, kamu çalışanları olarak darbecilere ‘yönetmeliğinizi de alın gidin’ diye seslendiklerini ifade etti.
‘Yıllardır kamusal alan adı altında sürdürdüğünüz kamusal yalanınızın cenderesinde yaşadığımız anlamsızlıklar için artık yeter’ diye haykırdıklarını belirten Gündoğdu, “Belçika meclisinde ayakta alkışlanan başörtülü kadınlara bizim meclisimizde haddi bildiriliyor, Avrupa’da Belediye Başkanı seçilene bizim ülkemizde belediye meclisinde kamusal alan dayatması uygulanıyor. Anayasa kadınlara ayrıcalık tanıyor, ülkemizde kadınlar arası ayrımcılık kamuda tüm hızıyla sürüyor. Bazı öğrenciler okula serbest kıyafetle gidebiliyor. Öğretmen, serbest giyinme hakkından yoksun ve yönetmelikle toplum mühendisliği devam ediyor.” dedi.
Başbakan’a ve hükümete seslenen Gündoğdu, “Yıllardır bu sıkıntıyı dile getiriyoruz. Bir ayda 12 milyon 300 binin irade beyanını bir araya getirdik. Kamusal alan yalanını bitirmek için yetmez mi? Özgürlükler bedel ister ama yıllardır bu millet bedel ödüyor, bu yetmiyor mu?” diye sordu. ÖĞRENCİLERE SERBEST KIYAFET UYGULAMASINDAN GERİ ADIM ATILMAMALIDIRGündoğdu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, öğrencilerin kılık-kıyafet yönetmeliğini değiştirerek okullarda tek tip üniforma uygulamasına son verdiğini hatırlatarak, 2013-2014 eğitim-öğretim yılında başlanacak serbest kıyafet uygulamasının bazı okullarda fiilen uygulandığını ve yeni değişikliğe uyum için okul yönetimlerinin esnek davrandığını söyledi.
Gündoğdu, bu değişikliği içine sindiremeyen elbisesi sivil ama beyni üniformalı bazı kesimler, ‘Akmerkez-Mahmutpaşa ayrımı olur’ diye korku ve kaygı pompalandığını, doğu bloğu ülkeleri ve komünist ülkelerde bile kalmayan tek tipçiliğe kılıf arandığını belirtti.
Okulları rant kapısı olarak gören ve okul ticareti yapan bazı odakların ise üniformalı eğitimin devam etmesi için bastırdığını belirten Gündoğdu şöyle konuştu: “Bunlar, fakirliğin kusur olduğundan, okul formalarının kusur örttüğünden ve faziletlerinden bahsederek, en büyük kusurun fakirlikte değil, fakire yaklaşımda yattığını ve beyin fukaralığı olduğunu ıskalamaktadırlar. 168 saat olan haftanın 30 saatinde giyilen okul üniforması ile fakirliğe çare bulanlara sesleniyor ve ‘fakirlik eğer bir kusur ise o kusur kantinde, cep telefonunda, formanın kalitesinde, ayakkabıda, silgide, çantada, bahçede, mahallede, sokakta devam ediyor’ diyoruz. Toplumda fakirliği kusur olarak görenler olabilir. En büyük kusurun bu kusurlu anlayış olduğundan hareketle, toplumdaki bu özürlü algıyı değiştirmesi gereken eğitimcilere korku ve kaygı pompalayanlara soruyoruz: Dershaneye giden öğrencide serbest kıyafet sorun olmuyor, mahallede sorun olmuyor, hayatın hiçbir alanında sorun olmuyor da haftanın otuz saatinde mi sorun oluyor?” İŞ GÜVENCEMİZ KIRMIZI ÇİZGİMİZDİRİş güvencesi konusuna da değinen Genel Başkan Gündoğdu, sorunların çözümünün önündeki bürokratik barikat, sürekli yeni sorunlar çıkarmaya ve iş güvencesini tartışmaya açmaya yeltenilmekte olduğunu açıkladı.
Gündoğdu, “Eğitim-Bir-Sen olarak, mahiyetindekileri çalıştıramayan yöneticilerin maharetsizliklerini perdelemek adına iş güvencesini tartışmaya açmaya yeltenmelerine sessiz kalamayız. Şimdilik sesimizi yükseltiyoruz. Eğer sesimiz dikkate alınmazsa, tepkimizi yükseltmekten de çekinmeyiz.” şeklinde konuştu.
Eğitim Bir-Sen İlçe Temsilcileri’nin 6.’ncısı olan toplantı 2 gün sürecek. Toplantıya Genel Başkan Yardımcıları, Tevfik Yağcı, Ali Yalçın, Esat Tektaş, Ahmet Özer, Ramazan Çakırcı ve Murat Bilgin’de katıldı.