Başbakan Yardımcısı Atalay Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Kürt sorununun çözümü sürecinin gayet iyi gittiğini belirterek, ''Herkes bunun çözülebileceği inancında ve sorunun çözülmesi gerektiğini düşünüyor. Hiçbir kesim bunun dışında değil. Dolayısıyla bu bize daha fazla güç veriyor, cesaretimizi arttırıyor'' dedi.

Atalay, Kanal 24 televizyonunda katıldığı programda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Cilvegözü Sınır Kapısı'ndaki patlamayı Bakanlar Kurulu toplantısı sürerken yakından takip ettiklerini, 3 bakanın da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla toplantının hemen ardından bölgeye gittiğini söyleyen Atalay, kendisinin de gelişmeleri an be an takip ettiğini, bugün de Hatay Valisi ile görüşüp bilgi aldığını belirtti.

Patlamanın meydana geldiği araca ilişkin iddiaları da değerlendiren Atalay, aracın Suriye tarafından geldiğinin görüntülerle sabit olduğunu belirterek, şunları söyledi:

''Şu anda Suriye gümrüklerinde sorun var. Gümrüklerin özellikle Türkiye sınırındaki büyük kısma muhaliflerin elinde. Araç Suriye gümrüğünden geçiyor. Bu araç bizim gümrük kapımızdan geçmiş değil. Bizim gümrük kapısıyla Suriye gümrük kapısı arasında sadece Cilvegözü'nde yaklaşık 3 kilometre mesafe var. Bu ara bölge, Suriye'ye insani yardımların da götürüldüğü bir yer. Buradan insani yardımlar oraya götürülüyor, ara bölgede Suriye'den gelenler yardımları alıp ülkelerinde ihtiyacı bulunanlara iletiyor. Burası ticaretin de yoğun olduğu bir alan. O araç böyle bir alana park ediyor, bir miktar bekliyor, sonra da patlatılıyor. Bunun görüntüleri var. Geldiği yer, güzergah belli. Suriye gümrüğünden geçişi, o tarafa girişi. Kişiler bile takip ediliyor.''

CHP milletvekillerinin araca ilişkin açıklamalarının sorulması üzerine Atalay, olayın hemen ardından yapılan açıklamalarda hata payı bulunabileceğini belirterek, ''Olaydan 1,5 saat sonra oraya ulaşan CHP milletvekili veya milletvekilleri, aracın Türkiye sınırından geçtiği yönünde açıklama yapıyorlar. Hatay Valisi ve güvenlik görevlilerimiz tespitleri var. Bu tespite bakmadan böyle bir açıklama yapıyorlar'' dedi.

Bu açıklamanın kafaları karıştırdığını kaydeden Atalay, ''Daha kesin tespitler yapılmadan kendi ülkesi aleyhine açıklama yapılması çok yanlış. CHP bunu çok uyguluyor. Uluslararası alanda iktidarı eleştireceğim derken Türkiye aleyhine çok fazla değerlendirmeler yapıyorlar. Bu Türkiye'nin anamuhalefet partisine yakışmıyor'' diye konuştu.

Türkiye ile Suriye'nin uzun bir sınırı olduğunu ifade eden Atalay, bu sınırda Suriye tarafından kaynaklanan belli zaaf noktaları bulunabileceğini söyledi.

Atalay, patlamadan sonra kapılarda başka güvenlik önlemleri alındığını bildirdi.

-''İmralı'ya gidecekler''

Beşir Atalay, İmralı'ya gidecek heyete ilişkin soru üzerine, adaya gidecek isimlere ilişkin bir kesinlik bulunmadığını söyledi.

Çözüm süreciyle ilgili beklentinin çok yüksek olduğunu, kısa sürede çözüm beklendiğini ifade eden Atalay, ''Bu konu biraz zaman alıyor. Bu kadar derin, köklü konular. Çalışmaları da zaman alıyor. Yoksa şu anda süreç gayet iyi gidiyor'' dedi.

Süreci dikkatli yürüttüklerini belirten Atalay, iyi bir kamuoyu oluştuğunu, büyük destek gördüklerini, önceden beyanlarla süreci zedeleyecek spekülatif gelişmelere meydan vermek istemediklerini söyledi.

Beşir Atalay, şöyle devam etti:

''Her şey bir heyet oluşması ve gitmesi gibi değerlendiriliyor ama öyle değil tabii. Bunun muhtevası var. Bütün bunlar çalışılarak heyetle ilgili değerlendirmeler yapılacak.

Hükümet olarak kararlılığımız sürüyor. Kamuoyu desteği kararlılığımızı arttırıyor. Başbakanımızda bu konuda çok güçlü bir irade var. Hükümetin kararlılığı çok önemli. Biz kamuoyundaki hassasiyetleri ve desteği çok iyi ölçüyoruz. Bu analizleri yaparken şunu da tespit ediyoruz, bu konu artık Türkiye'de olgunlaşmış. Herkes bunun çözülebileceği inancında ve bunun çözülmesi gerektiğini düşünüyor. Hiçbir kesim bunun dışında değil. Dolayısıyla bu bize daha fazla güç veriyor, cesaretimizi arttırıyor. Biz tabii hükümet olarak risk alıyoruz. Ülkemizin kronik sorunlarını çözerken daima riskler aldık.

Hem kamuoyunun hem de muhalefetin süreçle ilgili bir desteği var. En azından sessiz destek var. CHP daha olumlu. MHP geleneksel politikasını sürdürüyor ama bu söylem onlar için normal, çok ileri değil. Muhalefete baktığımızda sürece olumlu bir destek var. Hükümet olarak bu kadar büyük desteği iyi değerledirmek için de çok titiz bir çalışma yapıyoruz. Süreci iyi yönetme yönünde bütün gayretini hükümetimiz kullanıyor.''

İmralı'ya gidecek heyete ilişkin konunun cezaeviyle ilgili olduğu için Adalet Bakanlığı'nın başvuruları aldığını, bu konuda bir gecikme olmasını beklemediğini belirten Atalay, ''Bu süreç iyi, verimli yürüyor. Bu beklentiler inşallah boşa gitmez. Herkesin yine desteğine ihtiyaç var'' dedi.

Hükümetin geliştirdiği demokratikleşme sürecinin herkesi rahatlattığını belirten Atalay, ''Güneydoğu'da yaptığımız toplantılarda vatandaşlarımız şunu görüyor, huzurla bu ülkede yaşayabiliriz. Dilimizle, kültürümüzle, hak ve hukukumuzla ilgili sorunlarımız halledildi. Terörün de hiçbir zemini yok. Orada da çok büyük bir destek var'' diye konuştu.

İnsan odaklı bir politika yürüttüklerini anlatan Atalay, ''Geçmişte sadece Kürt vatandaşlarımızla ilgili değil, Türküyle, Kürtüyle, inancı sebebiyle dindar insanı, Alevisiyle devlet belirli kesimleri bazen iç düşman görmüş, bazen onların dilini yasaklamış, bazen inancına müdahil olmuş. Türkiye şimdi bir rahatlama dönemi yaşıyor'' diye konuştu.

Güvenlik birimlerinin terörle mücadelesini sürdürdüğünü belirten Atalay, bunun yanında demokratikleşme adımlarının da devam ettiğini, demokratikleşmeyi teröre feda, köle etmediklerini kaydetti.

Atalay, terörle mücadele devam ederken demokratikleşme adımlarını da ondan bağımsız yürüttüklerini bunun da kimseyle pazarlığını yapmadıklarını bildirdi.

-''Yargı paketi gecikmeyecek''-

4. Yargı Paketi'yle ilgili soruları da yanıtlayan Atalay, demokratikleşme adımlarının hiç kesintiye uğramadığını, Türkiye'ye daha demokratik, ileri demokrasinin yaşandığı bir ülke yapmayı amaçladıklarını anlattı.

Paketin özünün, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruları azaltmak ve AİHM'de Türkiye aleyhine verilen kararların yoğunlaştığı noktaları düzeltmek olduğunu söyleyen Atalay, ''Artık mahkum olmak istemiyoruz, başvuru olsun istemiyoruz. Burada pek çok kanunda düzeltme var, bir kısmı da Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu'nda'' dedi.

Düşünce ve ifade özgürlüğüyle ilgili uluslararası bir standart bulunduğunu vurgulayan Atalay, ''Bu standardın ölçüsü, şiddet içermemesi. Her düşünce ifade edilebilir ama şiddet ve cebir içermeyecek. Şiddet ve cebir içerirse o zaman düşünce olmaktan çıkar, eylem, baskı, terör olur'' diye konuştu.

Bu standardı yakalamak için daha önce de önemli adımlar atıldığını anlatan Atalay, şunları kaydetti:

''Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Kanunu'nda daha çok terörle ilgili konularda ve propaganda konularında bu düzeltme yapılmamıştı. Şimdi o düzeltiliyor. AİHM'deki aleyhimize kararların yoğunlaştığı yerlerden birisi de bu. Dolayasıyla oraya şiddet ve cebir kriterini getiriyoruz. Önemli bir yargı paketi bu. Pek çok vatandaş kesimini ilgilendiriyor. Tapuyla ilgili mevzuattan idari yargıya kadar pek çok alanı ilgilendiriyor. AİHM kararlarıyla ilgili bir kısım yeniden yargılamayı da getiriyor. Dolayasıyla gerçekten geniş bir kesimi ilgilendiren, rahatlatacak bir paket olarak görüyoruz.''

Atalay, paketin gelecek Bakanlar Kurulu'nda görüşülüp, çok gecikmeden TBMM'ye gitmesi ve yasalaşması kararlılığında olduklarını ifade etti.

Konuyla ilgili daha öne tartışılan endişelerin giderildiğini, bazı düzeltmeler yapıldığını anlatan Atalay, ''Adalet Bakanlığımız alternatif teklifler hazırlamıştı. Bu son toplantıda onlar bir anlamda görüşülmüş oldu'' dedi.

Beşir Atalay, gelecek haftanın oldukça yoğun olduğunu ancak yargı paketinin gecikmeyeceğini bildirdi.

Muhabir: Serdar Açıl-Aylin Sırıklı Dal

Yayıncı: Selçuk Aval
Kaynak: AA