Dsp Genel Başkanı Türker’den 'Mgk Belgeleri” Yorumu

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, 2004 yılına ait MGK belgelerinin yayınlanması ile ilgili olarak, "MGK kararlarını yayınlayan gazeteye dava açılmasını ifade özgürlüğünü sınırlandıran, kamuoyunun aydınlanmasını sindirmeye çalışan bir davranış olarak görüyorum" dedi.


DSP Genel Başkanı Türker, partisinin Fatih Kocamustafapaşa'daki parti temsilciliğinin açılışına katıldı.

Uzun süredir gündemde bulunan dershaneler konusuna ilişkin açıklamalarda bulunan Türker, "Gerek Başbakan’ın, gerekse çevresinin Türkiye genelinde uyguladığı politikalar, kendisi ile birlikte hareket edenlere bile samimi olmadığını göstermiştir. MGK kararlarını yayınlayan, bu konuda resmi yazışmalara konu olan belgeleri yayınlayarak hükümetin iç yüzünü gösteren gazeteye dava açılmasını doğru bulmuyorum. Bunu ifade özgürlüğünü sınırlandıran, kamuoyunun aydınlanmasını sindirmeye çalışan bir davranış olarak görüyorum. 10 yıl önce başlayan bir sürecin ve geldiğimiz günlerde özellikle öğrenci yurtları, öğrenci evleri ve ardından dershanelerin gündeme gelmesi ve kararlar alınması, gösteriyor ki o belgeler 2004 yılından bu yana adım adım uygulana gelmektedir" dedi.


Ortaya çıkan belgelerin Gülen cemaati ile ilgili bir karar alındığını gösterdiğini söyleyen Türker, "Bu karar ile ilgili başta Cumhurbaşkanı olmak üzere Başbakan ve ilgili bakanlar imzalarını atıp, bu konuda silahlı kuvvetlerin belli kesimlerini görevlendirmiş bulunuyorlar. Bu süreç devam ederken silahlı kuvvetler mensuplarını darbe yapacaklar diye yargıya intikal ettirmek aslında samimiyetsizliğin ifadesidir" şeklinde konuştu.

MGK kararlarının uygulanmadığı şeklinde yapılan açıklamaların doğru olmadığını belirten Türker, “Son 6 ay içindeki dershaneler ve öğrenci evleri ile ilgili yapılan tartışmalar kararların uygulandığını gösteriyor. Cemaatle mücadele ediyoruz görüntüsü altında bireysel özgürlüklerin kısıtlandığını, ticaret yapma özgürlüğünün, ekonomik özgürlüğünün engellendiğini ve insanların gelecekleri ile ilgili seçme hakkına da müdahale edildiği açıkça ortaya çıkmaktadır" ifadelerini kullandı.

Dershanelerin kapatılmak istenmesi ve sektördeki 40 bin öğretmenin devlete alınmasının söylenmesinin bu konuda ciddi bir kararlılığı ortaya koyduğunu belirten Türker, eğitimde şu anda bulunulan konumun müsebbibinin dershaneler olmadığını ifade etti.

Kaynak: İHA