Kürdistan-ırak Petrol ve Gaz Konferansı

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Enerji ve Güvenlik Uzmanı Hasan Selim Özertem, "Enerji anlaşmalarının gerçekleşmesi durumunda Türkiye'nin elde edebileceği çeşitli avantajlar söz konusu" dedi.


Özertem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Erbil'de gerçekleştirilen "Kürdistan-Irak Petrol ve Gaz Konferansı"nın Türkiye açısından olumlu yönleri olduğunu belirtti.

Geçen yıl da benzer bir konferans yapıldığını ancak Irak hava sahasının kapatılması nedeniyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın konferansa katılamadığını ve uçağının Kayseri'ye zorunlu iniş yapmak zorunda kaldığını hatırlatan Özertem, şöyle konuştu:

"Yıldız'ın bu konferansa katılabilmesinin olumlu bir mesaj olarak değerlendirilebileceğini düşünüyorum. Neçirvan Barzani'nin geçen hafta yapmış olduğu Türkiye ziyaretinin ardından gayri resmi kaynaklar Türkiye ve Irak Kürt yönetimi arasında belirli anlaşmaların imza edildiğini belirtmişti ancak resmi açıklamaları gerçekleşmedi. Taner Yıldız dün Bağdat'a yapmış olduğu ziyarette bu konuları Başbakan Yardımcısı Hüseyin Şehristani ile paylaştı. Ortaya çıkan husus Bağdat merkezi yönetiminin onayının alınmadan böyle bir durumun olmayacağı yönündedir. Ahmet Davutoğlu'nun Bağdat ziyareti ve karşılıklı ziyaretler düşünüldüğünde, geçen seneye göre daha olumlu bir hava var."

- ABD'nin konuya ilişkin çekinceleri

Özertem, enerji anlaşmalarıyla ilgili nihai bir sonuca ulaşılmadığını, ABD'nin de konuyla ilgili çeşitli çekincelerinin olabileceğini söyledi.

ABD'nin çekincelerinin başında Kuzey Irak ile yürütülecek enerji ticareti sonucunda, Türk bankalarında birikmesi planlanan miktar paranın aslında Amerika'da biriktirilmesine yönelik bir talep olduğunun görüldüğünü belirten Özertem, şöyle devam etti:

"Öte yandan Rusya açısından baktığımızda, Irak Kürt Bölgesel yönetimiyle Türkiye'nin yapacağı ticaret ilk aşamada petrolle ilgili olacak. O açıdan şu anda Rusya'nın temel çıkarlarını şekillendiren Türkiye açısından doğal gaz meselesi. Bu konu kısa vadede Rusya'yı pek fazla endişelendirmeyecektir. Kaldı ki zaten Gazprom da Kuzey Irak'taki faaliyetlerini gerçekleştirmektedir. Bu açıdan bakıldığında Gazprom'un Kuzey Irak'ta yaptığı faaliyetler neticesinde üreteceği petrol ve doğal gazı ülke dışına çıkarması gerekiyor. Burada yine en güvenli koridor Türkiye'dir."

Özertem, petrol fiyatlarında bir değişiklik olmayacağını söyledi.

Uluslararası anlamda her petrolün bir satış rakamının olduğunu ifade eden Özertem, şunları anlattı:

"Enerji anlaşmalarının gerçekleşmesi durumunda Türkiye'nin elde edebileceği çeşitli avantajlar söz konusu. Birincisi Türkiye'nin petrol ve doğal gaz koridoru olmasıyla stratejik önemi artacaktır. İkincisi transit ücretlerden elde edeceği gelir. Üçüncüsü ise Kuzey Irak ve Türkiye'nin coğrafi anlamda yakınlığı düşünüldüğünde doğal gaz alınması durumunda doğal gazın Türkiye içerisinde daha ucuza tüketilebileceği düşünülebilir."

- Çözüm süreci

Özertem, bölgede PKK'nın varlığı düşünüldüğünde uluslararası anlamda yürütülecek anlaşmaların boru hatlarında tehlike oluşabileceğini söyledi.

Bu anlamda, çözüm süreci adımlarının başarıya ulaşması gerektiğini vurgulayan Özertem, şunları kaydetti:

"Çözüm sürecinin olumlu yönde ilerlemesi Kuzey Irak ve Türkiye arasındaki doğal gaz ticaretinin daha güvenli bir şekilde yapılmasına fayda sağlayacaktır. Öte yandan, bölgesel anlamda zenginleşme ve istikrarın, sağlanacak finansal gelirlerle daha da derinleşmesi, bölgeye güven unsuru yabancı yatırımcıyı da daha çeken bir unsur olacaktır. Bu da güvenlik parametrelerinin olumlu bir şekilde şekillenmesine yardımcı olur."

Özertem, bölgedeki ticaret açısından yapılacakların, terör örgütleri göz önünde bulundurularak uluslararası güvenlik şemsiyesi altında yapılmasının uygun olacağını sözlerine ekledi.

Kaynak: AA