Türkmenler, 'Toprak' Mücadelesini Uluslararası Alana Taşıyor
Kerkük'te Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin döneminde gasbedildiği ileri sürülen Türkmen arazilerinin geri alınması amacıyla açılan 58 bin 742 davanın yalnızca yüzde 7,7'si sonuçlandırıldı.
Kocaeli Üniversitesinde (KOÜ) düzenlenen "Uluslararası İnsan Hakları Çalıştayı"nda "Irak'taki Türkler ve İnsan Hakları" konulu bildiri sunan Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) Ortadoğu Araştırmaları Uzmanı Iraklı Ali Semin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Irak Devletinin kurulmasından itibaren Türkmenlerin her türlü baskı ve insan hakları ihlallerine maruz kaldığını söyledi.
Türkmenlerin adaletsizlik, zorunlu göç, asimilasyon, katliam, bireysel idam ve bölgelerinin demografik yapısının değiştirilmesi gibi tehlikelerle mücadele ettiğini anlatan Semin, insan hakları ihlallerinin Saddam Hüseyin döneminden sonra artarak sürdürüldüğünü kaydetti.
Özellikle 2003 yılından sonra Türkmenlerin ciddi anlamda yaşadıkları bölgelerde can güvenliği bulunmadığını dile getiren Semin, Bağdat yönetiminin Türkmenlere karşı süregelen saldırıları önlemek için tedbir almadığını öne sürdü.
Irak'ta yaşayan Türkmenlerin en büyük eksikliğinin statüleri olduğuna dikkati çeken Semin, "Irak Anayasası, 2005'te referanduma sunuldu. Anayasa'nın 4. maddesinde, Irak'ın resmi dilinin Arapça ve Kürtçe olduğu ve Türmenlerin çoğunluğa sahip olduğu bölgelerde de Türkmencenin resmi dili kullanılabileceği yazılı ancak bu bölgelerde Türkmence resmi dil olarak kullanılmıyor. Bu, insan haklarına aykırıdır" ifadesini kullandı.
- "Türkmenler fakirleşiyor"
Semin, Türkmen bölgelerinin Araplar ve Kürtler arasındaki gerilimin ortasında bulunduğunu, iki ateş arasında ayakta kalma mücadelesi verdiklerini aktardı.
"Türkmenler, Bağdat ve Erbil arasında yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor çünkü Türkmen bölgelerinin özelliği enerji, petrol ve doğalgazın en fazla olduğu yerlerdir" diyen Semin, şunları kaydetti:
"Bu nedenle Türkmenlere saldırılar düzenlenerek, bu bölgeden arındırılmaları amaçlanıyor. Türkmenlerin yaşadığı bölgeler, stratejik konumlarına rağmen daha kalkınmamış yerler. Bütün Türkmen bölgelerinin altyapısı bitmiş ve yıkılmış durumda. Bir kesim gitgide zenginleşiyor ancak Türkmenler fakirleşiyor. Türkmenler, her yeni güne patlamalarla uyanıyor.
Türkmenler uğradıkları haksızlıkları Uluslararası Adalet Divanına taşımaya çalışıyor."
- "Cezaevlerinde bin 200 Türkmen mevcut"
Semin, Irak'ta resmi nüfus sayımı yapılamadığını, bölgede tahminen 3 milyon Türkmen yaşadığını belirterek, Saddam döneminde Araplaştırma politikası yürütülmesi nedeniyle aralarında asimile olanlar da bulunduğu ifade etti.
Son 10 yılda, ülke içinde göç eden Türkmenlerin 20 bini geçtiğini ancak yurt dışına göç edenlerin çok fazla olduğuna dikkati çeken Semin, Türkmen bilim adamları ve yöneticilerinin hedef alınmaya devam ettiğini vurguladı.
Irak Hükümeti'nin Türkmenlerin can güvenliğini korumak için adım atmadığını ileri süren Semin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkmenler, güvenlik güçlerini kurmayı talep ettiler ama hala yanıt gelmemiştir çünkü Bağdat ve Erbil arasında gizli anlaşmalar var ve pazarlık konusu Türkmenler. Resmi rakamlar, 2013 tarihlerinde 450 Türkmenin hayatını kaybettiğini söylüyor. Patlamalarda yaralananlar ise 3 bin kişidir. Kuzey Irak'taki hapishanelerde tutuklu Türkmen sayısı 300'dür. Bağdat Hükümeti'nin cezaevlerinde, bin 200 Türkmen mevcut. Kerkük'te Saddam Hüseyin döneminde gasbedilen Türkmen arazilerinin geri alınması amacıyla Kerkük Emlak Komisyonu'na yapılan şikayet üzerine 58 bin 742 dava açıldı. Bunların sadece yüzde 7,7'si sonuçlandı."
Kaynak: AA
Türkmenlerin adaletsizlik, zorunlu göç, asimilasyon, katliam, bireysel idam ve bölgelerinin demografik yapısının değiştirilmesi gibi tehlikelerle mücadele ettiğini anlatan Semin, insan hakları ihlallerinin Saddam Hüseyin döneminden sonra artarak sürdürüldüğünü kaydetti.
Özellikle 2003 yılından sonra Türkmenlerin ciddi anlamda yaşadıkları bölgelerde can güvenliği bulunmadığını dile getiren Semin, Bağdat yönetiminin Türkmenlere karşı süregelen saldırıları önlemek için tedbir almadığını öne sürdü.
Irak'ta yaşayan Türkmenlerin en büyük eksikliğinin statüleri olduğuna dikkati çeken Semin, "Irak Anayasası, 2005'te referanduma sunuldu. Anayasa'nın 4. maddesinde, Irak'ın resmi dilinin Arapça ve Kürtçe olduğu ve Türmenlerin çoğunluğa sahip olduğu bölgelerde de Türkmencenin resmi dili kullanılabileceği yazılı ancak bu bölgelerde Türkmence resmi dil olarak kullanılmıyor. Bu, insan haklarına aykırıdır" ifadesini kullandı.
- "Türkmenler fakirleşiyor"
Semin, Türkmen bölgelerinin Araplar ve Kürtler arasındaki gerilimin ortasında bulunduğunu, iki ateş arasında ayakta kalma mücadelesi verdiklerini aktardı.
"Türkmenler, Bağdat ve Erbil arasında yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor çünkü Türkmen bölgelerinin özelliği enerji, petrol ve doğalgazın en fazla olduğu yerlerdir" diyen Semin, şunları kaydetti:
"Bu nedenle Türkmenlere saldırılar düzenlenerek, bu bölgeden arındırılmaları amaçlanıyor. Türkmenlerin yaşadığı bölgeler, stratejik konumlarına rağmen daha kalkınmamış yerler. Bütün Türkmen bölgelerinin altyapısı bitmiş ve yıkılmış durumda. Bir kesim gitgide zenginleşiyor ancak Türkmenler fakirleşiyor. Türkmenler, her yeni güne patlamalarla uyanıyor.
Türkmenler uğradıkları haksızlıkları Uluslararası Adalet Divanına taşımaya çalışıyor."
- "Cezaevlerinde bin 200 Türkmen mevcut"
Semin, Irak'ta resmi nüfus sayımı yapılamadığını, bölgede tahminen 3 milyon Türkmen yaşadığını belirterek, Saddam döneminde Araplaştırma politikası yürütülmesi nedeniyle aralarında asimile olanlar da bulunduğu ifade etti.
Son 10 yılda, ülke içinde göç eden Türkmenlerin 20 bini geçtiğini ancak yurt dışına göç edenlerin çok fazla olduğuna dikkati çeken Semin, Türkmen bilim adamları ve yöneticilerinin hedef alınmaya devam ettiğini vurguladı.
Irak Hükümeti'nin Türkmenlerin can güvenliğini korumak için adım atmadığını ileri süren Semin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkmenler, güvenlik güçlerini kurmayı talep ettiler ama hala yanıt gelmemiştir çünkü Bağdat ve Erbil arasında gizli anlaşmalar var ve pazarlık konusu Türkmenler. Resmi rakamlar, 2013 tarihlerinde 450 Türkmenin hayatını kaybettiğini söylüyor. Patlamalarda yaralananlar ise 3 bin kişidir. Kuzey Irak'taki hapishanelerde tutuklu Türkmen sayısı 300'dür. Bağdat Hükümeti'nin cezaevlerinde, bin 200 Türkmen mevcut. Kerkük'te Saddam Hüseyin döneminde gasbedilen Türkmen arazilerinin geri alınması amacıyla Kerkük Emlak Komisyonu'na yapılan şikayet üzerine 58 bin 742 dava açıldı. Bunların sadece yüzde 7,7'si sonuçlandı."