Dünya Radyoloji Günü

Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRADDER) Malatya Temsilcisi Kenan Döndü, radyasyonun vitamin olmadığını ifade ederek, “Genetiği bozulmuş radyasyon çalışanları olmak istemiyoruz” dedi.

Dünya Radyoloji Günü

Döndü, radyoloji gününü buruk kutladıklarını kaydederek, “Bugün tüm dünyada 8 Kasım dünya radyoloji günü olarak kullanılmaktadır. Gönül isterdi ki biz radyasyon çalışanları bu günü bayram tadında kutlayalım. Ne yazık ki biz radyoloji teknisyen ve teknikerleri her yıl olduğu gibi bu yılda dünya radyoloji gününü buruk bir şekilde kutluyoruz. Çünkü sağlık sisteminin sonucu olarak her gün arkadaşlarımız şiddete maruz kalmaktadır. Hatta bu şiddet o kadar yoğunlaştı ki biz sağlık çalışanlarının canına mal olmaktadır” dedi.

Radyasyon çalışanlarının haklarının ellerinden alındığını savunan Döndü, şunları söyledi:
“Çünkü biz radyasyon çalışan bir meslek grubuyuz. Her yıl birçok meslektaşlarımızı kanserden ve meslek hastalıklarından kaybediyoruz. Birçok meslektaşımızda çeşitli hastalıklardan dolayı tedavi görmekte olup yaşamlarını zehir zemberek bir şekilde sürdürmektedir. Çünkü biz radyasyon çalışanlarının çalışma alanları bir bir hizmet alımı adı altında özelleştiriliyor. Bu özelleştirme furyası yanında biz radyasyon çalışanları hakları bir bir ellerinden alınıyor. Radyoloji ünitelerini hizmet satın alma adı altında özelleştirerek hizmet kalitesi düşürülmüştür. Az personel ile çok iş yapma yaygınlaştırılmıştır, emeğimiz ucuzlaştırılmış, iş güvencemiz ortadan kaldırılmış ve birçok özlük haklarımız elimizden alınmıştır. Radyoloji üniteleri denetlenmiyor. Denetimden uzak bu merkezlerde mesleki ehliyet sahibi olmayan kişiler yaygın olarak çalıştırılmaktadır. Sağlık hizmetini bir parçası olan radyolojik görüntüleme hizmetlerinin ehliyetsiz kişilerce yapılmasının ne denli sakıncalar doğuracağını ve kansere davetiye çıkardığını sağlık bakanlığının çok iyi bildiğini düşünüyoruz. Sadece bununla sınırlı değil. Bu merkezlerde gerekli gereksiz birçok radyolojik işlem yapılmaktadır.”
Döndü, sağlık eğitimin sil baştan ele alınması gerektiğine dikkat çekerek, “Sağlık eğitimi sil baştan ele alınması gereken çok önemli ve acil bir konudur. Son iki yılda sağlık meslek yüksek okullarının sayısı plansız programsız bir şekilde 5 kat artmıştır. Okulların sayısındaki bu artış biz sağlık meslek mensuplarını kaygılandırmaktadır. Genel liselerin tabelalarını değiştirerek sağlık meslek lisesine dönüştürmek sorunları çözmek değil daha da derinleştirmektedirler. Son iki yılda açılan okulların yüzde 90’nında branş öğretmeni bulunmaktadır. Halkımız şunu çok iyi bilmelidir ki sağlığımızı emanet edeceğimiz bu çocuklarımızın yetiştiği okullarda sağlık personeli yerine sağlık sistemimizi daha da tehlikeye sokacak bir eğitim sistemi ile karşı karşıyayız. Bilinmelidir ki sağlık eğitiminde kalite düştükçe halka sunulan hizmetin de kalitesi düşecektir” şeklinde konuştu.

Genetiği bozulmuş radyasyon çalışanları olmak istemediklerini kaydeden Kenan Döndü, “Radyasyon zararlıdır. Radyasyonun insan sağlığı üzerinde ciddi anlamda olumsuz etkiler bıraktığına ilişkin yüzlerce bilimsel çalışma mevcuttur. Bunun için başta Uluslararası Radyasyondan Koruma Komisyonu (ICRP) olmak üzere, Uluslararası Atom Enerji Ajansı (IAEA) ve Avrupa enerji topluluğu (AURATOM) gibi birçok uluslararası kuruluş radyasyon kaynaklarıyla çalışanların günlük çalışma sürelerini mevcut duruma göre mümkün oldukça azaltmayı tavsiye ederken ve 22 Mayıs 1960 tarih ve 115 sayılı radyasyonlara karşı korunmaya dair 1960 İLO sözleşmesine Türkiye Cumhuriyeti devleti taraf olmuş ve imza koymuştur. Ancak Tam Gün Yasası ile mesai süreleri yüzde 40 artırılarak çalışma saati 5 saatten 7 saate çıkarılmıştır. Sağlık Bakanlığı’nın bu ısrarı radyasyon çalışanların hayatına mal olmaktadır. Genetiği bozulmuş radyasyon çalışanları olmak istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA