Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’dan Çözüm Süreci Açıklamaları
Başbakan Yardımcısı Atalay, Malatyalı medya mensupları ile yaptığı toplantıda çözüm sürecine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Diyarbakır'da yapılan toplantının ardından gerçekleştirilen anketlerde göstergelerin çok değiştiğini açıklayarak, “Hiç kimse bu süreci kolay kolay sabote etme veya bu süreçle ilgili tereddütler oluşturma cesaretini de kolay gösteremez. Biz ona inanıyoruz, çok kaybederler” dedi.
Ankara'da başlayan Malatya Tanıtım Günleri etkinliğini takip eden Malatya'da görev yapan medya mensupları AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık ile birlikte Başbakanlık binasında Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ı ziyaret etti.
Atalay, “Başlarken de 3 Kasım 2002 seçiminde, tabi milletimizin büyük desteği ile çok hazırlıklı geldik. Yani o kısmını biraz vurgulamak istiyorum; biz çalışan bir parti ve hükümetiz. Başbakanımızdan başlayarak hepimiz çok çalışırız. Koltukların adamı değiliz, bürokratından daha fazla çalışan yorulan, okuyan, dinleyen insanlarız. Bizim 2001'de partimiz kurulduğunda programımızı hep hatırlatıyoruz o çok önemli. Şu 11 yıllık icraatımız o programın içindedir. İkincisi de 3 Kasım 2002 seçimine girerken hazırladığımız bir seçim beyannamemiz vardır, biraz o konularda fazla rol alanlardan birisiyim, yani AK Parti'nin mutfağından olanlardan, orada vardır. Bizim politikalarımızın hemen hemen bütün temel ilkeleri. Her şeyi o plan çerçevesinde getirdik. Yani bu yeni kavramlar, yeni mesajlar, Başbakanın o günkü mesajla (Diyarbakır programı). O günkü konuşmada çok şey vardı, yeni. Hem Barzani'de çok şey vardı, hem başbakanda çok şey vardı. İşte kavramlar konusunda Kürdistan kavramı kullanıldı felan gibi. Bakın bizde her şey çalışma ile değerlendirmelerle kararlaştırılır ve ona göre yürür işler. Bunların hiç birisi tesadüfü değildir. O kavramıda bu süreç içerisinde kullanıp kullanmamasını değerlendirdik kendi aramızda ve ondan sonrada karar verdik, ondan sonrada başbakanımız onu kullandı. Yani bütün bunlar istişare ile olur, bütün bunlar çalışma ile olur” şeklinde konuştu.
Atalay şunları söyledi; “Şimdi son durum diyorsunuz; önce tabi Diyarbakır'ı çok değerli görmek lazım. Diyarbakır bir dönüş ve Diyarbakır umutları arttırdı. Ben Diyarbakır'daki partimizin her mitingine katıldım, bugüne kadar. En büyüğü buydu, en heyecanlısı buydu, en coşkulusu buydu ve herkesin bayram ettiği bir gündü. Yani orada hep ilkler oldu. Başbakanımız o kavramları kullandı. Başbakanımız, ‘İnşallah' dedi; ‘Dağların boşaldığı, cezaevlerini boşaldığı günleri görmek istiyoruz' dedi.
Bunlar bizim bu konudaki programımızın parçalarıdır, Başbakanımızın söyledikleri. Sayın Barzani Diyarbakır'da 50 bin kişinin üzerindeki bir topluluğa Kürtçe hitap etti. Bütün bunlar ilklerdir. Barzani, kendiside çok olağanüstü bir memnuniyet içinde, oda şu mesajı verdi; ‘Kardeşlikle ve siyasetle her sorunu çözeriz. Sadece terörü ve şiddeti dışlayalım.' Oda çok önemliydi. Ondan sonra kamuoyu yoklamaları da yaptık. Bölgedeki atmosferin daha olumluya gitmesinde, çözüm sürecinin daha azla desteklenmesinde Diyarbakır toplantısı çok olumlu etki yaptı. Göstergeleri çok değiştirdi. Şuanda o bölgede yaptırmış olduğumuz araştırmalar var, il araştırmalarında onu görüyoruz. Onu zaten hepimiz hissettik. Vatandaşların umudu arttı.Şimdi o gün başbakanın söylediği cümleler aslında bizim çözüm süreci ile ilgili programımızın parçalarıdır. Nasıl parçaları? Çözüm süreci dediğimizin özü şu; terör bitecek, silah bırakılacak, ondan sonrada devlet örgüt mensuplarının gelecekleri ile ilgili düzenlemeleri, çalışmaları yapacak. Dünyanın neresine bakarsanız, bakın çözüm süreçlerinin sonlarında bunlar vardır. İster İspanya'ya bakın, ister İrlanda'ya bakın, İster Filipinlere bakın, ister Güney Amerika'nın kaç ülkesine bakın, hep sinde aynıdır. Tabi cesaretli adımlar atmak gerekir.”
“çözüm sürecinin şuanda neresindeyiz” sorusuna ise Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay şu şekilde cevap verdi; “Çözüm süreci şuanda çok olumlu şekilde gidiyor. Diyarbakır buluşması ve oradaki o günkü toplantılar, mitingler, konuşmalar sürece güç verdi. Vatandaşın bu kadar kabullenmesi, coşkusu herkesi biraz daha düşündürdü ve düşündürüyor. Hiç kimse bu süreci kolay kolay sabote etme veya bu süreçle ilgili tereddütler oluşturma cesaretini de kolay gösteremez. Biz ona inanıyoruz, çok kaybederler. Tabi şöyle şeyler var; zaman zaman özellikle örgüt kesimi, örgüt kesimi dediğimizde çok taraf var, Avrupa'sı var, dağı var, işte İmralısı var, partisi var. Bu konuları zadece Türkiye sınırları içerisinde değil, dolayısıyla oralarda çok farklı sesler çıkıyor olabilir. Güneydoğu'da yaşayanlar o sesleri daha fazla duyar. Bunlarla değerlendirmemek lazım. Biz iyi takip ediyoruz, bütün diyalog kanalları iyi yürüyor, hiçbir kopma yok. Bu süreçlerin tabiatında zaman zaman inişler ve çıkışlar vardır. Bunlar öyle akşamdan, sabaha olmaz, sonuçlanmaz. Farklı beyanlar vardır, tereddütler vardır, korkular vardır, endişeler vardır. Bütün bunların içerisinde şuanda hamd olsun, birde tabi seçim atmosferine girdik, işte yaklaşık bir yılı bulan süre terörsüz bir ortam yaşadık, şuanda herkes sürece sahipleniyor. Görüşülecek, tartılacak hususlar var burada. Ama şuanda gayet olumlu ve verimli bir şekilde devam ediyor. Bunu çok geniş anlamda kullanıyorum ve bilerek kullanıyorum bu kavramları.”
Atalay, “Süreci başlatan biziz, hükümet. Bu sürecin sahibi biziz ve şuanda yönetende biziz. Her safasını da iyi takip ediyoruz. Bu tür süreçler zor, tarihi derinlikleri fazla. Uluslararası boyutları var. Türkiye'nin bulunduğu coğrafi konumu ve son dönemde Suriye dahil bölgedeki gelişmeleri hepsini göz önüne aldığınızda burada tereddüde sevk eden, vatandaşları farklı değerlendirmelere götüren tabi bazı gelişmeler olabilir. Biz onları biliyoruz. Ama genelde ana eksen devam ediyor. Biz kararlıyız hükümet olarak, samimiyiz, inşallah Türkiye'yi bu sorunlardan kurtarma konularında bu kararlılık ve samimiyet çok önemli. Şunda biz doğrusu olumlu görüyoruz” şeklinde konuştu.
İran ile BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında, İran'ın nükleer programına ilişkin müzakerelerde anlaşma sağlanması konusunda değerlendirme yapan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, “İran faktörü önemlidir. Terörün bir boyutu İran ile ilgilidir, İran topraklarındadır. Daima İran faktörü bizim çözüm sürecinde rol alır. Tabi İran, Irak ve Suriye bu üçü daima çözüm süreci ile ilgili çalışmalar da faktördür. Şimdi Dışişleri Bakanımız İran ve Irak'da. Barzani'nin gelişi, dünde Başbakan Barzani buradaydı, onunla hem enerji görüşmeleri oldu, benim kendisi ile özel bu konuları görüşmem oldu. Çözüm süreci ile ilgili konuları kendisi ile görüştüm. İran ile ilgili politikanın geliştirilmesi bizi çok sevindirdi. Bölgede sürekli gerginlik, sürekli geleceğe dönük endişeler, şuanda o bölgemize olumlu bir rüzgar getirdi. İnşallah İran'da bunun kıymetini bilir. Bu iyi bir gelişme. Bizde bundan çok faydalanırız. Bu ambargo ile ilgili sınırlar, tartışmalar Türkiye-İran ilişkilerini çok etkiliyordu, geriyordu, bazen geçmiş yıllarda sorunlar yaşıyorduk. Bundan sonra o manada da bir rahatlama olacak” şeklinde konuştu.
AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık ziyaretin anısına Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'a kayısı hediye etti.Çalık, Atalay'a teşekkür etti.
Bu arada Başbakan Yardımcısı Atalay, Milletvekili Çalık'ın, “Malatya'nın büyükşehir olması ile ilgili olarak ilk çalışmayı Sayın Başbakan Yardımcımız yapmıştı” sözleri üzerine, “Galiba ilk açıklamasını da ben yapmıştım, Şanlıurfa'da., ‘Malatya büyükşehir olacak' diye ilk açıklamayı ben yapmıştım. Sonunda da oldu. Malatya'nın değeri büyük, Malatya'nın birikimi büyük, insan zenginliği fazla, kalitesi çok. İnsan Malatya'da yaşamaktan mutlu olur. Gittiğinde daha fazla Malatya atmosferini teneffüs etmek istersin. Malatya daima Türkiye siyasetinde ağırlık koymuş bir ilimizdir. Bizde hükümet olarak bunun farkındayız. Malatya'ya yapabileceklerimizin azamisini yapma gayretindeyiz” dedi.
Malatya kayısısının tanıtımı konusunda Başbakanlık Tanıtım Fonu'ndan destek verilmesi ile ilgili olarak da Başbakan Yardımcısı Atalay, “Gelen projeleri değerlendiriyoruz. Çok iyi projeler gelirse niye olmasın. Neticede o Türkiye'nin tanıtımı için kullanılıyor. Bunu da duyuruyorum, Malatya'da iyi projeler üretilsin, bizde söz veriyoruz, yani o konuda yapacağımızı yaparız” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Ankara'da başlayan Malatya Tanıtım Günleri etkinliğini takip eden Malatya'da görev yapan medya mensupları AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık ile birlikte Başbakanlık binasında Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ı ziyaret etti.
Atalay, “Başlarken de 3 Kasım 2002 seçiminde, tabi milletimizin büyük desteği ile çok hazırlıklı geldik. Yani o kısmını biraz vurgulamak istiyorum; biz çalışan bir parti ve hükümetiz. Başbakanımızdan başlayarak hepimiz çok çalışırız. Koltukların adamı değiliz, bürokratından daha fazla çalışan yorulan, okuyan, dinleyen insanlarız. Bizim 2001'de partimiz kurulduğunda programımızı hep hatırlatıyoruz o çok önemli. Şu 11 yıllık icraatımız o programın içindedir. İkincisi de 3 Kasım 2002 seçimine girerken hazırladığımız bir seçim beyannamemiz vardır, biraz o konularda fazla rol alanlardan birisiyim, yani AK Parti'nin mutfağından olanlardan, orada vardır. Bizim politikalarımızın hemen hemen bütün temel ilkeleri. Her şeyi o plan çerçevesinde getirdik. Yani bu yeni kavramlar, yeni mesajlar, Başbakanın o günkü mesajla (Diyarbakır programı). O günkü konuşmada çok şey vardı, yeni. Hem Barzani'de çok şey vardı, hem başbakanda çok şey vardı. İşte kavramlar konusunda Kürdistan kavramı kullanıldı felan gibi. Bakın bizde her şey çalışma ile değerlendirmelerle kararlaştırılır ve ona göre yürür işler. Bunların hiç birisi tesadüfü değildir. O kavramıda bu süreç içerisinde kullanıp kullanmamasını değerlendirdik kendi aramızda ve ondan sonrada karar verdik, ondan sonrada başbakanımız onu kullandı. Yani bütün bunlar istişare ile olur, bütün bunlar çalışma ile olur” şeklinde konuştu.
Atalay şunları söyledi; “Şimdi son durum diyorsunuz; önce tabi Diyarbakır'ı çok değerli görmek lazım. Diyarbakır bir dönüş ve Diyarbakır umutları arttırdı. Ben Diyarbakır'daki partimizin her mitingine katıldım, bugüne kadar. En büyüğü buydu, en heyecanlısı buydu, en coşkulusu buydu ve herkesin bayram ettiği bir gündü. Yani orada hep ilkler oldu. Başbakanımız o kavramları kullandı. Başbakanımız, ‘İnşallah' dedi; ‘Dağların boşaldığı, cezaevlerini boşaldığı günleri görmek istiyoruz' dedi.
Bunlar bizim bu konudaki programımızın parçalarıdır, Başbakanımızın söyledikleri. Sayın Barzani Diyarbakır'da 50 bin kişinin üzerindeki bir topluluğa Kürtçe hitap etti. Bütün bunlar ilklerdir. Barzani, kendiside çok olağanüstü bir memnuniyet içinde, oda şu mesajı verdi; ‘Kardeşlikle ve siyasetle her sorunu çözeriz. Sadece terörü ve şiddeti dışlayalım.' Oda çok önemliydi. Ondan sonra kamuoyu yoklamaları da yaptık. Bölgedeki atmosferin daha olumluya gitmesinde, çözüm sürecinin daha azla desteklenmesinde Diyarbakır toplantısı çok olumlu etki yaptı. Göstergeleri çok değiştirdi. Şuanda o bölgede yaptırmış olduğumuz araştırmalar var, il araştırmalarında onu görüyoruz. Onu zaten hepimiz hissettik. Vatandaşların umudu arttı.Şimdi o gün başbakanın söylediği cümleler aslında bizim çözüm süreci ile ilgili programımızın parçalarıdır. Nasıl parçaları? Çözüm süreci dediğimizin özü şu; terör bitecek, silah bırakılacak, ondan sonrada devlet örgüt mensuplarının gelecekleri ile ilgili düzenlemeleri, çalışmaları yapacak. Dünyanın neresine bakarsanız, bakın çözüm süreçlerinin sonlarında bunlar vardır. İster İspanya'ya bakın, ister İrlanda'ya bakın, İster Filipinlere bakın, ister Güney Amerika'nın kaç ülkesine bakın, hep sinde aynıdır. Tabi cesaretli adımlar atmak gerekir.”
“çözüm sürecinin şuanda neresindeyiz” sorusuna ise Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay şu şekilde cevap verdi; “Çözüm süreci şuanda çok olumlu şekilde gidiyor. Diyarbakır buluşması ve oradaki o günkü toplantılar, mitingler, konuşmalar sürece güç verdi. Vatandaşın bu kadar kabullenmesi, coşkusu herkesi biraz daha düşündürdü ve düşündürüyor. Hiç kimse bu süreci kolay kolay sabote etme veya bu süreçle ilgili tereddütler oluşturma cesaretini de kolay gösteremez. Biz ona inanıyoruz, çok kaybederler. Tabi şöyle şeyler var; zaman zaman özellikle örgüt kesimi, örgüt kesimi dediğimizde çok taraf var, Avrupa'sı var, dağı var, işte İmralısı var, partisi var. Bu konuları zadece Türkiye sınırları içerisinde değil, dolayısıyla oralarda çok farklı sesler çıkıyor olabilir. Güneydoğu'da yaşayanlar o sesleri daha fazla duyar. Bunlarla değerlendirmemek lazım. Biz iyi takip ediyoruz, bütün diyalog kanalları iyi yürüyor, hiçbir kopma yok. Bu süreçlerin tabiatında zaman zaman inişler ve çıkışlar vardır. Bunlar öyle akşamdan, sabaha olmaz, sonuçlanmaz. Farklı beyanlar vardır, tereddütler vardır, korkular vardır, endişeler vardır. Bütün bunların içerisinde şuanda hamd olsun, birde tabi seçim atmosferine girdik, işte yaklaşık bir yılı bulan süre terörsüz bir ortam yaşadık, şuanda herkes sürece sahipleniyor. Görüşülecek, tartılacak hususlar var burada. Ama şuanda gayet olumlu ve verimli bir şekilde devam ediyor. Bunu çok geniş anlamda kullanıyorum ve bilerek kullanıyorum bu kavramları.”
Atalay, “Süreci başlatan biziz, hükümet. Bu sürecin sahibi biziz ve şuanda yönetende biziz. Her safasını da iyi takip ediyoruz. Bu tür süreçler zor, tarihi derinlikleri fazla. Uluslararası boyutları var. Türkiye'nin bulunduğu coğrafi konumu ve son dönemde Suriye dahil bölgedeki gelişmeleri hepsini göz önüne aldığınızda burada tereddüde sevk eden, vatandaşları farklı değerlendirmelere götüren tabi bazı gelişmeler olabilir. Biz onları biliyoruz. Ama genelde ana eksen devam ediyor. Biz kararlıyız hükümet olarak, samimiyiz, inşallah Türkiye'yi bu sorunlardan kurtarma konularında bu kararlılık ve samimiyet çok önemli. Şunda biz doğrusu olumlu görüyoruz” şeklinde konuştu.
İran ile BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında, İran'ın nükleer programına ilişkin müzakerelerde anlaşma sağlanması konusunda değerlendirme yapan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, “İran faktörü önemlidir. Terörün bir boyutu İran ile ilgilidir, İran topraklarındadır. Daima İran faktörü bizim çözüm sürecinde rol alır. Tabi İran, Irak ve Suriye bu üçü daima çözüm süreci ile ilgili çalışmalar da faktördür. Şimdi Dışişleri Bakanımız İran ve Irak'da. Barzani'nin gelişi, dünde Başbakan Barzani buradaydı, onunla hem enerji görüşmeleri oldu, benim kendisi ile özel bu konuları görüşmem oldu. Çözüm süreci ile ilgili konuları kendisi ile görüştüm. İran ile ilgili politikanın geliştirilmesi bizi çok sevindirdi. Bölgede sürekli gerginlik, sürekli geleceğe dönük endişeler, şuanda o bölgemize olumlu bir rüzgar getirdi. İnşallah İran'da bunun kıymetini bilir. Bu iyi bir gelişme. Bizde bundan çok faydalanırız. Bu ambargo ile ilgili sınırlar, tartışmalar Türkiye-İran ilişkilerini çok etkiliyordu, geriyordu, bazen geçmiş yıllarda sorunlar yaşıyorduk. Bundan sonra o manada da bir rahatlama olacak” şeklinde konuştu.
AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık ziyaretin anısına Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'a kayısı hediye etti.Çalık, Atalay'a teşekkür etti.
Bu arada Başbakan Yardımcısı Atalay, Milletvekili Çalık'ın, “Malatya'nın büyükşehir olması ile ilgili olarak ilk çalışmayı Sayın Başbakan Yardımcımız yapmıştı” sözleri üzerine, “Galiba ilk açıklamasını da ben yapmıştım, Şanlıurfa'da., ‘Malatya büyükşehir olacak' diye ilk açıklamayı ben yapmıştım. Sonunda da oldu. Malatya'nın değeri büyük, Malatya'nın birikimi büyük, insan zenginliği fazla, kalitesi çok. İnsan Malatya'da yaşamaktan mutlu olur. Gittiğinde daha fazla Malatya atmosferini teneffüs etmek istersin. Malatya daima Türkiye siyasetinde ağırlık koymuş bir ilimizdir. Bizde hükümet olarak bunun farkındayız. Malatya'ya yapabileceklerimizin azamisini yapma gayretindeyiz” dedi.
Malatya kayısısının tanıtımı konusunda Başbakanlık Tanıtım Fonu'ndan destek verilmesi ile ilgili olarak da Başbakan Yardımcısı Atalay, “Gelen projeleri değerlendiriyoruz. Çok iyi projeler gelirse niye olmasın. Neticede o Türkiye'nin tanıtımı için kullanılıyor. Bunu da duyuruyorum, Malatya'da iyi projeler üretilsin, bizde söz veriyoruz, yani o konuda yapacağımızı yaparız” şeklinde konuştu.