Diyanetten 10 Yılda 6 Bin 302 Kişi Diğer Kurumlara Geçti
Diyanet İşleri Başkanlığında 2003'ten bu yana 6 bin 302 personel kurum değiştirdi. Buradan en fazla Milli Eğitim Bakanlığına geçiş oldu. 3 bin 157 kişinin geçtiği bakanlığı, 669 kişiyle üniversiteler, 668'le İçişleri Bakanlığı takip etti. Avrupa Birliği, Dışişleri, Ekonomi ve Milli Savunma bakanlıklarına ise geçen olmadı.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Diyanette çalışanlara, ,başka yerlere geçmek için burayı kullanıyormuş gibi göstermek gerçekten yanlış bir bilgiye dayanıyor, eğer yanlış bilgiye dayanmadan söyleniyorsa da haksızlık yapılıyor. Biz, bütün vatandaşlarımızın layık oldukları yerlerde hizmet etmelerini arzu ediyoruz" dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığından 2003 yılından bu yılın kasım ayının başına kadar 6 bin 302 kişi ayrılarak kurum değiştirdi.
Ayrılanlardan yarıdan fazlası Milli Eğitim Bakanlığına geçti. 3 bin 157 kişinin geçiş yaptığı Milli Eğitim Bakanlığına, 2004'te 653, 2010'da 333, 2011'de 960, 2012'de 402 ve bu yıl 528 kişi geçiş yaptı.
Milli Eğitim Bakanlığını 669 kişiyle üniversiteler izledi. Üniversitelerin ardından en çok tercih edilen kurum ise 668 kişiyle İçişleri Bakanlığı oldu.
Bunları 438 personelle Sağlık Bakanlığı, 284 personelle belediyeler, 237 kişiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 182'le Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, 146 personelle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 126 kişiyle Gençlik ve Spor Bakanlığı izledi.
Bu sürede Diyanet İşleri Başkanlığından ayrılanlardan 47 kişi Maliye Bakanlığında, 28 kişi Adalet Bakanlığında, 20'si Başbakanlıkta, 4'ü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında, 3'ü Meclis'te 1'i ise Cumhurbaşkanlığında göreve başladı.
Geri kalanlar diğer bakanlıklar ve üst kurullarda görev aldı. Diyanet İşleri Başkanlığından ayrıldıktan sonra Avrupa Birliği, Dışişleri, Ekonomi ve Milli Savunma bakanlıklarında göreve başlayan olmadı.
- Başbakan Yardımcısı Bozdağ
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanlığında görev yapan personelin önemli kısmının ilahiyat fakültesi mezunu olduğunu vurguladı.
Bunların pedagojik formasyon da aldıkları için öğretmenlik hakkı elde ettiğini belirten Bozdağ, şunları söyledi:
"Öğretmen olarak atanmaya hak kazandığı zaman bunların önemli bir kısmı Milli Eğitim Bakanlığına din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olarak geçmiş. Yani öğretmenlik okumuş, bunu hak etmiş, sınava girmiş, kazanmış, bu çocuğa 'Yok kardeşim, sen Diyanet'te imamlık yapıyorsun, müftülük yapıyorsun, ben senin öğretmenliğe geçmene izin vermem' demeyi hukuk himaye etmez, hakkaniyet de bunu gerektirmez. Elbette başarmış, bir yere gitmiş olan başarılı bir personeli ödüllendirmek, ona bu imkanı vermek doğru olandır."
Üniversitelere geçenlerin sayısının 669 olduğunu hatırlatan Bozdağ, "İlahiyat fakültelerinde yüksek lisans, doktora yapan, asistan olan veya başka görevlere gelen personel var. Bunların içerisinde iyi yetişmiş insanlar var, ilahiyat fakültelerine öğretim üyesi, araştırma görevlisi olarak gidiyorlar ve bunlara elbette bizim izin vermemiz lazım" diye konuştu.
Bozdağ, şunları kaydetti:
"Diyanette çalışanlara, başka yerlere geçmek için burayı kullanıyormuş gibi göstermek gerçekten yanlış bir bilgiye dayanıyor, eğer yanlış bilgiye dayanmadan söyleniyorsa da haksızlık yapılıyor. Biz, bütün vatandaşlarımızın layık oldukları yerlerde hizmet etmelerini arzu ediyoruz. Kaldı ki muvafakat vermediğimiz ise, bunun pek çok örneği var, idari yargıya başvuruyorlar ve idari yargı bu muvafakatları veriyor ve ret kararlarını iptal ediyor. Bizim bunu da görmemiz lazım. Bu açıdan da buradaki personelin, buraları bir atlama tahtası olarak kullandığı iddialarını kabul etmiyorum, bu söylemlerin yanlış olduğunu ifade ediyorum."