Başbakan'dan Kılıçdaroğlu'na 100 bin liralık tazminat davası
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisine ithafen, "Dolmabahçe'de oturup, Kadıköy'den gelen vapurlardaki kadınları dikizliyor" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı.
Başbakan Erdoğan'ın avukatları Ali Özkaya, Muammer Cemaloğlu ve Burhanettin Sevencan tarafından açılan davanın dilekçesinde, Kılıçdaroğlu'nun, 29 Ekim'de Tandoğan Meydanı'nda düzenlenen "Cumhuriyet Mitingi"nde yaptığı konuşmada, Erdoğan'ın şahsiyet haklarına saldırı kastıyla, ağır hakaretlerde bulunduğu savunuldu.
Kılıçdaroğlu'nun söz konusu konuşmasına yer verilen dilekçede, davalının, sözlerinin, eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı iddia edildi. Dilekçede, şunlar kaydedildi:
"Özellikle davalının, müvekkilimizi'dikizcilik yapmakla'itham etmesi, iftira ve hakaretin de ötesinde bir üslupsuzluk, seviyesizlik örneğidir. Bu argo ifadenin ne anlama geldiği ve halk arasındaki kullanım şekli açıklamaya gerek duyulmayacak şekilde ortadadır. Davalının bu ifadeyi halk arasında bilinen ve kullanılan argo anlamıyla kullandığı, konuşmasının devamında sarf ettiği'bu nasıl ahlak anlayışıdır'şeklindeki cümleden de açıkça anlaşılmaktadır. Taraflı, tarafsız tüm toplumun tepkisini çeken bu ifadesiyle, davalı, müvekkilimizin kişilik haklarını ağır biçimde ihlal etmiştir."
-"Skandal dikizleme vakasıyla geldi"
Davalının, bu ağır iftira ve hakaretleri üzerine "kişinin fikri ne ise zikri odur" ve "kişi kendinden bilir işi" gibi atasözlerinin akıllara geldiği ifade edilen dilekçede, şunlar kaydedildi:
"Ana muhalefet partisi genel başkanlığı gibi çok önemli bir koltuğa, bir önceki genel başkanın özel yaşamı ile ilgili yayınlanan bir skandal dikizleme vakasıyla, alışılmışın dışında, bir siyasi partinin iç dinamikleri ile örtüşmeyen bir yol ve yöntemle oturmuş olan davalının, bu iftira ve hakareti kamuoyunca da tartışma konusu olmuştur. Davalının bu beyanları birçok yazar, düşünür tarafından müvekkilimize yönelik haksız bir iftira ve hakaret olarak değerlendirilmiş, davalının üslubunun, bir siyasetçiye yakışmayacak düzeyde ve seviyesiz olduğu şeklinde eleştiri konusu yapılmıştır."
Davalının, söz konusu konuşmasının, açıkça hakaret etmeyi, aşağılamayı, Başbakan Erdoğan'ın kişilik haklarının toplum katında zedelenmesini, husumete ve kine maruz kalmasını amaçladığı savunulan dilekçede, Kılıçdaroğlu'ndan 100 bin lira manevi tazminat talep edildi.
Kaynak: AA
Kılıçdaroğlu'nun söz konusu konuşmasına yer verilen dilekçede, davalının, sözlerinin, eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı iddia edildi. Dilekçede, şunlar kaydedildi:
"Özellikle davalının, müvekkilimizi'dikizcilik yapmakla'itham etmesi, iftira ve hakaretin de ötesinde bir üslupsuzluk, seviyesizlik örneğidir. Bu argo ifadenin ne anlama geldiği ve halk arasındaki kullanım şekli açıklamaya gerek duyulmayacak şekilde ortadadır. Davalının bu ifadeyi halk arasında bilinen ve kullanılan argo anlamıyla kullandığı, konuşmasının devamında sarf ettiği'bu nasıl ahlak anlayışıdır'şeklindeki cümleden de açıkça anlaşılmaktadır. Taraflı, tarafsız tüm toplumun tepkisini çeken bu ifadesiyle, davalı, müvekkilimizin kişilik haklarını ağır biçimde ihlal etmiştir."
-"Skandal dikizleme vakasıyla geldi"
Davalının, bu ağır iftira ve hakaretleri üzerine "kişinin fikri ne ise zikri odur" ve "kişi kendinden bilir işi" gibi atasözlerinin akıllara geldiği ifade edilen dilekçede, şunlar kaydedildi:
"Ana muhalefet partisi genel başkanlığı gibi çok önemli bir koltuğa, bir önceki genel başkanın özel yaşamı ile ilgili yayınlanan bir skandal dikizleme vakasıyla, alışılmışın dışında, bir siyasi partinin iç dinamikleri ile örtüşmeyen bir yol ve yöntemle oturmuş olan davalının, bu iftira ve hakareti kamuoyunca da tartışma konusu olmuştur. Davalının bu beyanları birçok yazar, düşünür tarafından müvekkilimize yönelik haksız bir iftira ve hakaret olarak değerlendirilmiş, davalının üslubunun, bir siyasetçiye yakışmayacak düzeyde ve seviyesiz olduğu şeklinde eleştiri konusu yapılmıştır."
Davalının, söz konusu konuşmasının, açıkça hakaret etmeyi, aşağılamayı, Başbakan Erdoğan'ın kişilik haklarının toplum katında zedelenmesini, husumete ve kine maruz kalmasını amaçladığı savunulan dilekçede, Kılıçdaroğlu'ndan 100 bin lira manevi tazminat talep edildi.