(özel Haber) Gribal Enfeksiyona Maskeli Önlem
Doç. Dr. Oğuz Özyaral, “Gribal enfeksiyonu olan çocuklar, iyileşene kadar rapor almalı, zorunlu hallerde de maske takmalı” diyerek öğretmenlere mesaj verdi.
Her yıl değişen yapısıyla viral enfeksiyonlardan insan sağlığını en çok etkileyenin grip enfeksiyonu olduğunu ifade eden Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Oğuz Özyaral, “Grip enfeksiyonlarını oluşturan virüsün yapısı, çok kolay öğreniyor. Bu kolay öğrenme eğer bir aşılama yoksa bir koruma faktörü oluşturulmuyorsa tabi ki o geciken süre içerisinde, yanlış ilaç kullanımı, gereksiz antibiyotik kullanımına dayalı olarak inanılmaz derecede bir devinim gösteriyor. Öyle bir noktaya gelindi ki küresel ısınma denilen bu kürenin yanlış kullanılması, hızlı kullanılması, insanların bir yerden bir yere göçleri, her şeye temas etmesi, aldıkları hastalıkları getirmesi götürmesi ve tabi ki önemli olan mikro organizmanın yani virüsü öğrenmesi çünkü bütün canlılar öğreniyor. Bu öğrenme o kadar önemli bir süreç ki başka mikroorganizmalarla akraba oluyor yüzleşiyor” dedi.
VİRÜS, GENETİK BİLGİLERİ KODLUYOR
Virüs akrabalığının ne demek olduğunu da açıklayan Doç. Dr. Özyaral, “Mesela siz de bir virüs enfeksiyonu var, grip var, ben de grip geçiriyorum karşılaştığımız zaman ikinci bir enfeksiyon daha alıyorum. Bendeki virüs öbür virüsle taşınıyor. Genetik bilgisini kodluyor ve birbirine aktarıyor. Bu inanılmaz bir bilim dehası. Dolayısıyla yeni ilaçların etkisi ortadan kalkmaya başlıyor. Dünyanın dört bir tarafında balinalarda da bu hastalık oluşabiliyor, kuşta da, köpekte de oluşuyor, bütün memelilere geçebiliyor. Dolayısıyla dünyada çılgın gibi viral enfeksiyonlar yayılıyor. Peki ne yapalım? Hijyen, hijyen, hijyen ısrarla bunu söylemek zorundayız. Çünkü hijyen kurallarını çok iyi bilmiyoruz” diye konuştu.
Özyaral sözlerine şöyle devam etti: “Otobüse biniyoruz aksırıyoruz. Bu enfeksiyonlar damlacık enfeksiyonu dediğimiz tükürükle geçiyor, aksırmayla, öksürmeyle, burun akıntısıyla geçiyor. Dolayısıyla biz öksürdüğümüzde enfeksiyon havada asılı kalıyor. Bir öksürükte yüz bin üzeri damlacık havaya çıkıyorsa, konuşma da ve aksırma da milyonları buluyor bu damlacıklar. Bu da milyonlarca viral partekülün havaya geçmesi demektir. Biz yarım saat aynı atmosferi teneffüs etsek ben konuşmasam bile bende ki enfeksiyon size geçiyor. Dolayısıyla el yıkamak çok önemli bir de ısrarla söylüyorum lütfen çok öpüşmeyelim, sarılabiliriz, tokalaşabiliriz ama özellikle çocukları ve yaşlıları şapur şupur öpmeyelim. En önemli mesajım el yıkamaya çok dikkat edelim. Çünkü günde ortalama fark etmeden 150-300 ayrı noktaya dokunuyoruz. Dolayısıyla her yerden enfeksiyon alma riskimiz var. Öksürürken, aksırırken mümkünse kolumuzu açıyoruz ve ağzımıza doğru kol aralığını getirip oraya öksürüyoruz. Zor da kalırsak elimizin tersine öksürüyoruz, avuç içine öksürülmez.”
ÖĞRETMENLERE UYARI
Beslenme şeklinin doğru olmadığını, aperatif gıdalarla ayaküstü beslenildiğini açıklayan Doç. Dr. Özyaral, “Bu beslenme vücudumuzdaki immun sistemi destekler nitelikte olmuyor. Günlük su ihtiyacının 2,5-3 litre civarında olması gerekir, özellikle bu mevsimde yani sadece yaz değil. Bizim sürekli sistemimizi güçlü kılmak bağırsak hareketlerini iyi sağlayabilmek için suyu tüketmemiz lazım. İkinci olarak çay kahve ile değil taze sıkılmış meyve suyuyla özellikle çocuklar için. Bunun da altını çiziyorum mevsimin meyvesi yenilecek. Şimdi turunçgiller geliyor, portakal, mandalina, greyfurtun karıştırılarak meyve suyu içilebilir ama ben posalısını da şiddetle tavsiye ediyorum bunlar vücut için çok önemli. Sınıfta öğretmenlere mesajımız bir gribal enfeksiyon varsa o çocuğun en az 2-3 gün raporunu alması ve okula gelmemesi sağlanmalıdır. Çünkü kapalı alanda 45 dakika yan yana oturan çocuklarda enfeksiyon sadece gribal değil bütün viral enfeksiyonlar bütün öğrencilere ulaşır. Dolayısıyla viral enfeksiyonların ulaşımını engellemedeki primer yaklaşım yani birincil bakış açısı hijyen, beslenme ve tabi ki hastalıklı olan arkadaşlardan uzak durma hatta onlara gelmek zorunda kalıyorlarsa bir maske kullanmalarını önermemiz gerekir” dedi
Kaynak: İHA
VİRÜS, GENETİK BİLGİLERİ KODLUYOR
Virüs akrabalığının ne demek olduğunu da açıklayan Doç. Dr. Özyaral, “Mesela siz de bir virüs enfeksiyonu var, grip var, ben de grip geçiriyorum karşılaştığımız zaman ikinci bir enfeksiyon daha alıyorum. Bendeki virüs öbür virüsle taşınıyor. Genetik bilgisini kodluyor ve birbirine aktarıyor. Bu inanılmaz bir bilim dehası. Dolayısıyla yeni ilaçların etkisi ortadan kalkmaya başlıyor. Dünyanın dört bir tarafında balinalarda da bu hastalık oluşabiliyor, kuşta da, köpekte de oluşuyor, bütün memelilere geçebiliyor. Dolayısıyla dünyada çılgın gibi viral enfeksiyonlar yayılıyor. Peki ne yapalım? Hijyen, hijyen, hijyen ısrarla bunu söylemek zorundayız. Çünkü hijyen kurallarını çok iyi bilmiyoruz” diye konuştu.
Özyaral sözlerine şöyle devam etti: “Otobüse biniyoruz aksırıyoruz. Bu enfeksiyonlar damlacık enfeksiyonu dediğimiz tükürükle geçiyor, aksırmayla, öksürmeyle, burun akıntısıyla geçiyor. Dolayısıyla biz öksürdüğümüzde enfeksiyon havada asılı kalıyor. Bir öksürükte yüz bin üzeri damlacık havaya çıkıyorsa, konuşma da ve aksırma da milyonları buluyor bu damlacıklar. Bu da milyonlarca viral partekülün havaya geçmesi demektir. Biz yarım saat aynı atmosferi teneffüs etsek ben konuşmasam bile bende ki enfeksiyon size geçiyor. Dolayısıyla el yıkamak çok önemli bir de ısrarla söylüyorum lütfen çok öpüşmeyelim, sarılabiliriz, tokalaşabiliriz ama özellikle çocukları ve yaşlıları şapur şupur öpmeyelim. En önemli mesajım el yıkamaya çok dikkat edelim. Çünkü günde ortalama fark etmeden 150-300 ayrı noktaya dokunuyoruz. Dolayısıyla her yerden enfeksiyon alma riskimiz var. Öksürürken, aksırırken mümkünse kolumuzu açıyoruz ve ağzımıza doğru kol aralığını getirip oraya öksürüyoruz. Zor da kalırsak elimizin tersine öksürüyoruz, avuç içine öksürülmez.”
ÖĞRETMENLERE UYARI
Beslenme şeklinin doğru olmadığını, aperatif gıdalarla ayaküstü beslenildiğini açıklayan Doç. Dr. Özyaral, “Bu beslenme vücudumuzdaki immun sistemi destekler nitelikte olmuyor. Günlük su ihtiyacının 2,5-3 litre civarında olması gerekir, özellikle bu mevsimde yani sadece yaz değil. Bizim sürekli sistemimizi güçlü kılmak bağırsak hareketlerini iyi sağlayabilmek için suyu tüketmemiz lazım. İkinci olarak çay kahve ile değil taze sıkılmış meyve suyuyla özellikle çocuklar için. Bunun da altını çiziyorum mevsimin meyvesi yenilecek. Şimdi turunçgiller geliyor, portakal, mandalina, greyfurtun karıştırılarak meyve suyu içilebilir ama ben posalısını da şiddetle tavsiye ediyorum bunlar vücut için çok önemli. Sınıfta öğretmenlere mesajımız bir gribal enfeksiyon varsa o çocuğun en az 2-3 gün raporunu alması ve okula gelmemesi sağlanmalıdır. Çünkü kapalı alanda 45 dakika yan yana oturan çocuklarda enfeksiyon sadece gribal değil bütün viral enfeksiyonlar bütün öğrencilere ulaşır. Dolayısıyla viral enfeksiyonların ulaşımını engellemedeki primer yaklaşım yani birincil bakış açısı hijyen, beslenme ve tabi ki hastalıklı olan arkadaşlardan uzak durma hatta onlara gelmek zorunda kalıyorlarsa bir maske kullanmalarını önermemiz gerekir” dedi