7. Ulusal Mübadele ve Balkan Kültürü Araştırmaları Kongresi
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, "Kimimiz Rumeli'den, kimimiz Kafkasya'dan, kimimiz Hicaz'dan gelmişiz, kimimiz Kürt kökenliyiz, Boşnak kökenliyiz, Arnavut kökenliyiz, Gürcü kökenliyiz ama hepimiz bir milletin parçasıyız,Türk milletinin bir parçasıyız hepimiz" dedi.
İnce, Samsun Mübadele Derneği'nin Atatürk Kültür Merkezinde düzenlediği 7. Ulusal Mübadele ve Balkan Kültürü Araştırmaları Kongresi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, siyasetin sıcak arenasından çıkıp akademik bir kongrede, yumuşak bir üslupla konuşma yapmanın zor bir iş olduğunu belirterek, "Hem burada bakacaksın, göreceksin, laf söylemeyeceksin. Bu dünyanın en zor işi, MHP'ye söylemesem olur da AKP'ye söylemesem zor benim işim. Bu işin şakası, söylememeye niyetliyim" ifadelerini kullandı.
Bütün konuşmalarında ciddi bir hazırlık yaptığını ancak bu sefer hazırlık yapmadığını dile getiren İnce, şöyle devam etti:
"Şundan dolayı yapmadım, gönlümden geçenleri söyleyeyim dedim. Uçakta gelirken birkaç küçük not aldım. Kalp, gönül, yürek... Birbirine benzer sözcüklerdir bunlar ama aynısı değildir. Kalpsiz dediğinizde 'vicdansız' akla gelir, yüreksiz dediğinizde 'korkak' akla gelir, gönülsüz dediğinizde de 'isteksiz' olur. Kalp ve yürek sözcüklerinin batı dillerinde karşılığı vardır ama gönül sözcüğünün batı dillerinde karşılığı yoktur. Gönül sözcüğü Anadolu'ya özgüdür, bize özgüdür o. Onun için gönlümden geçenleri söyleyeyim dedim."
"Bu topraklarda bizim kaderimizi etkileyen üç önemli değişim, dönüşüm noktası var" diyen İnce, şöyle konuştu:
"Bunlardan birisi 1071, diğeri 1299, bir diğeri de 1919. Yani bizim kaderimizi etkileyen Malazgirt, Söğüt ve Samsun olarak değerlendirebiliriz. Eğer bu üç büyük değişim noktası olmasaydı bu topraklar farklı olurdu. Yani bugün bağımsız bir ülkeysek, başı dik, onurlu yaşıyorsak o 1919'daki değişimin sayesinde, dönüşümün, o başlangıcın sayesinde olmuştur. Bazı vefasızlar, bazı kadir kıymet bilmezler bunu reddetse de bu hep böyledir ve böyle kalacaktır. Kimimiz Rumeli'den, kimimiz Kafkasya'dan, kimimiz Hicaz'dan gelmişiz, kimimiz Kürt kökenliyiz, Boşnak kökenliyiz, Arnavut kökenliyiz, Gürcü kökenliyiz ama hepimiz bir milletin parçasıyız,Türk milletinin bir parçasıyız hepimiz. Kimimiz Karadeniz'in fındığıyla büyümüşüz, kimimiz Aydın'ın inciriyle, Manisa'nın üzümüyle, Diyarbakır'ın karpuzuyla büyümüşüz. Kimimiz zeybek oynamışız, kimimiz Erzurum'da bar tutmuşuz, Diyarbakır'da 'adiloş bebe' demişiz, Trakya'da karşılama oynamışız, hepimiz bir milletin parçalarıyız, hepimiz onun bir figürüyüz."
Samsun Mübadele ve Balkan Türk Kültürü Araştırma Derneği Başkanı Erdoğan Özoral ise Balkan Savaşlarının 100| yılının yaşandığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Çok acılar çekildi. O zamanki nüfus düşünüldüğü zaman, 1920'li yıllarda Türkiye nüfusu zannediyorum 13-14 milyondu. Karşılıklı olarak halkların değişiminden 2 milyon insan etkilendi. Buradan gidenler de acı çektiler, bizim dedelerimiz de acı çekti. Ülkelerine geldiler ama yeni bir yerleşim, yeni bir hayat... Onlar da biz de zorluklar yaşadık ama aşıldı. Tabi ki bu acıları çekenler biliyor. Bizlerin büyüklerimizden dinlediklerimizde onların çektiklerini duyunca üzülüyorduk. Evinizi bırakacaksınız, iki gün içinde yola düşüp geleceksiniz. Bunu ancak çeken bilir."
Kongrenin açılış törenine, AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait, MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, mübadil ve mübadil yakınları katıldı.
Kongre, yarın sona erecek.
Kaynak: AA
Bütün konuşmalarında ciddi bir hazırlık yaptığını ancak bu sefer hazırlık yapmadığını dile getiren İnce, şöyle devam etti:
"Şundan dolayı yapmadım, gönlümden geçenleri söyleyeyim dedim. Uçakta gelirken birkaç küçük not aldım. Kalp, gönül, yürek... Birbirine benzer sözcüklerdir bunlar ama aynısı değildir. Kalpsiz dediğinizde 'vicdansız' akla gelir, yüreksiz dediğinizde 'korkak' akla gelir, gönülsüz dediğinizde de 'isteksiz' olur. Kalp ve yürek sözcüklerinin batı dillerinde karşılığı vardır ama gönül sözcüğünün batı dillerinde karşılığı yoktur. Gönül sözcüğü Anadolu'ya özgüdür, bize özgüdür o. Onun için gönlümden geçenleri söyleyeyim dedim."
"Bu topraklarda bizim kaderimizi etkileyen üç önemli değişim, dönüşüm noktası var" diyen İnce, şöyle konuştu:
"Bunlardan birisi 1071, diğeri 1299, bir diğeri de 1919. Yani bizim kaderimizi etkileyen Malazgirt, Söğüt ve Samsun olarak değerlendirebiliriz. Eğer bu üç büyük değişim noktası olmasaydı bu topraklar farklı olurdu. Yani bugün bağımsız bir ülkeysek, başı dik, onurlu yaşıyorsak o 1919'daki değişimin sayesinde, dönüşümün, o başlangıcın sayesinde olmuştur. Bazı vefasızlar, bazı kadir kıymet bilmezler bunu reddetse de bu hep böyledir ve böyle kalacaktır. Kimimiz Rumeli'den, kimimiz Kafkasya'dan, kimimiz Hicaz'dan gelmişiz, kimimiz Kürt kökenliyiz, Boşnak kökenliyiz, Arnavut kökenliyiz, Gürcü kökenliyiz ama hepimiz bir milletin parçasıyız,Türk milletinin bir parçasıyız hepimiz. Kimimiz Karadeniz'in fındığıyla büyümüşüz, kimimiz Aydın'ın inciriyle, Manisa'nın üzümüyle, Diyarbakır'ın karpuzuyla büyümüşüz. Kimimiz zeybek oynamışız, kimimiz Erzurum'da bar tutmuşuz, Diyarbakır'da 'adiloş bebe' demişiz, Trakya'da karşılama oynamışız, hepimiz bir milletin parçalarıyız, hepimiz onun bir figürüyüz."
Samsun Mübadele ve Balkan Türk Kültürü Araştırma Derneği Başkanı Erdoğan Özoral ise Balkan Savaşlarının 100| yılının yaşandığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Çok acılar çekildi. O zamanki nüfus düşünüldüğü zaman, 1920'li yıllarda Türkiye nüfusu zannediyorum 13-14 milyondu. Karşılıklı olarak halkların değişiminden 2 milyon insan etkilendi. Buradan gidenler de acı çektiler, bizim dedelerimiz de acı çekti. Ülkelerine geldiler ama yeni bir yerleşim, yeni bir hayat... Onlar da biz de zorluklar yaşadık ama aşıldı. Tabi ki bu acıları çekenler biliyor. Bizlerin büyüklerimizden dinlediklerimizde onların çektiklerini duyunca üzülüyorduk. Evinizi bırakacaksınız, iki gün içinde yola düşüp geleceksiniz. Bunu ancak çeken bilir."
Kongrenin açılış törenine, AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait, MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, mübadil ve mübadil yakınları katıldı.
Kongre, yarın sona erecek.