Türkiye Kadının İçgücü Katılımında 136 Ülke Arasında 127. Oldu
İş Kadınları Derneği (İŞKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Av. Elif Doğan Türkmen, Dünya Ekonomik Forumu'nun 2013 Dünya Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre Türkiye'nin kadının içgücüne katılımında 136 ülke arasında 127. olduğunu söyledi.
Türkmen yaptığı açıklamada, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın türlü girişimleri ve yasal düzenlemelerine, Avrupa Birliği (AB) çerçevesinde yürütülen projelere, mikro kredilere rağmen Türkiye’nin halen istediği tabloya kavuşamamasını eleştirdi.
Türkmen, “Türkiye’de kadın algısı ve kadına verilen değer değişmedikçe cinsiyet uçurumunu kapatmamız mümkün olmayacak. Yazılı kuralların dışında tavır ve anlayışlarda bir iyileşme, olumlu bir bakış açısı geliştirilmelidir” dedi.
Türkiye’nin eğitim, sağlık-yaşam beklentisi, ekonomik-siyasi katılım endikatörlerinin belirlediği listede 136 ülke arasında 120. sırada yer aldığını, 136 ülke arasında eğitimde 104, sağlıkta 59, siyasi katılımda 103. sırada yer alan Türkiye’nin en kötü skoru da işgücüne katılımda yaşadığını ifade eden Türkmen, “Türkiye bu alanda 136 ülke arasından 127. sırada yer almış. Türkiye’den sonra İran, Suudi Arabistan gibi ülkeler sıralanıyor. Bu tablo Türkiye açısından kadınla erkek arasındaki uçurumu tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor” diye konuştu.
Rapora göre üst orta gelir grubunda Bulgaristan’la birlikte yer alan Türkiye’nin, kadının siyasi katılımı ve ekonomik gücünde bu ülkeden daha geri noktalarda yer aldığını vurgulayan Türkmen, şunları söyledi:
“2011 genel seçimlerinde 550 milletvekilinden 78'i kadın. Adana' da ise sevgili meslektaşım Fatoş Gürkan Zopçuk 13 erkek milletvekilinin yanında tek kadın milletvekili. Temsil oranı yüzde 14,2. TBMM'deki yetersizliğin yerel boyutlarını kendi illerimizde görmek mümkün. Örneğin Adana'da il genel ve belediye meclis üyeleri arasında kadınlarımız yok denecek kadar az. Maalesef belediyelerimizin hiçbirinde başkan, başkanvekili ya da belediye başkan yardımcılığı görevinde kadınlarımıza yer verilmemiş. Girişimci kadın oranı ise yüzde 6.5. Bu oranlarda tüm dünyada ülke sıralamasında ne yazık ki sonlardayız. Bu iç karartan istatistiklerin kadın lehine değişimini sağlamak toplumuna karşı sorumluluk hisseden her vatandaşın görevidir. Bizim gibi kadın STK'lara ise çok iş düşmektedir. Siyasette, kültür sanatta ve ekonomide kadınlara daha çok yer ayrılması için İŞKAD olarak yoğun çabamızı sürdürüyoruz. Özellikle girişimci kadın sayımızın artması için projeler geliştiriyoruz. Adana’da Türkiye’nin 81 ilinden gelen kadın girişimcileri ağırlayacağız. Geleceğin Liderleri Zirvesi’nde Türkiye’nin içinde bulunduğu çıkmazı tüm kamuoyuna anlatacağız. Kadınlara pozitif ayrımcılık uygulayan tüm ülkeler bu sorunlarını çözmüşler. Bizim de bu sorunları çözmemizin yolu her alanda kadınlara pozitif ayrımcılık uygulanmasını yasalarla sağlamaktan geçiyor."
Öncelikle sorunu doğru algılamak gerektiğini anlatan Türkmen, "Türkiye'de 'kadının temsili' krizi olduğu açık. TBMM'de kadının temsili ile ilgili kritik eşik 180-187 iken şu anda kadın milletvekili sayısı 78. Yerel yönetimler en önemli katmanlar iken buralarda da kadın yok denecek kadar az. Kamusal alan ve üretim yapılan alanlar da erkeklerde. Kadınların kadın olmaktan kaynaklanan sorunlarının çözümünün bu sorunları çözecek mekanizmalarda kadınların sayısının belli çoğunluğa gelmesi ile olacağı kesin. Bu nedenle kadının siyasal ve kamusal katılımının sağlanması için kadına destek politikalarının oluşturulması gerekiyor. Bu politikalar yasal mevzuat çözümleri ile gerçekleşir. Bunun için de önce siyasi irade ve ilgili tüm tarafların katılımı gerekmektedir. Çünkü yasanın yapıldığı ve üretimin yapıldığı alanlarda, hakların ve sorumlulukların şekillendiği alanlarda kadın olmazsa o ülkede demokrasi olmaz. Bunun yolu yukarıda da belirttiğim gibi yasal mevzuatın tümü ile elden geçirilerek kadın erkek eşitsizliğini ortadan kaldıracak düzenlemelerin yapılması ve siyasi partiler ve seçim yasalarına kadın için kota konulmasıdır. Kota konusu yalnızca parti tüzüklerine bırakılmamalı ve yasal düzenlemelerle sağlanmalıdır. Bu yalnızca siyaset alanında değil, iş yaşamında da olmalıdır. Bunu sağlayan tüm ülkelerde başarı hikayeleri gerçekleşmiştir. Bakın Arjantin, bakın İspanya, bakın Kuzey Avrupa ülkeleri. Kadının önündeki en büyük engel kadınsı özellikleri nedeniyledir. Yaşlı bakımı, çocuk bakımı konusu mutlaka yasalar ile çözüme ulaşmalıdır. Kadının sermayeye erişimi sorunu da aynı şekilde çözülmelidir ki kadın iş dünyasında yerini alsın. İş dünyasında yeterli oranda temsil edilen kadınlarımız ülkemizin eğitim, sağlık, yaşam kalitesi gibi konularda da üst sıralara tırmanmasında öncü bir rol üstlenecektir" diye konuştu.