(düzeltme) 8. Uluslararası Türk Kültürü Kongresi
Eskişehir’de gerçekleştirilen 8’inci Uluslararası Türk Kültürü Kongresi’nin açılış törenine katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, günümüzde sosyal medyaya kızmak yerine, orada insanların doğruya ve güzelliklere kanalize edilmesi gerektiğini belirtti.
Anadolu Üniversitesi (AÜ) Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen kongrenin açılış törenine katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, bugün "internet, sosyal medya, sanal medya" diye bir gerçekliğin var olduğunu ifade ederek, ‘‘Benim Twitter hesabım var, günde binlercesi bana küfrediyor ancak küfretmeleri benim Twitter’dan vazgeçeceğim anlamına gelmez. Benim de 400 bine yakın takipçim var. Ben de o insanlara mesaj ulaştırmaya çalışıyorum. Arızalar var diye nimetlerden vazgeçemeyiz. Çok hızlı ve aptal olan bilgisayarlarla çok yavaş ve akılcı olan insanın gücü birleşti ve kültür farklı bir noktaya geldi. Bize ait olan değerleri insanlara nasıl ulaştırabiliriz, bunu bulmamız gerekiyor. Antenlerimizi tüm dünyaya çevirmek zorundayız. Biz, yozlaşmadan dünya ile uzlaşma içinde olmak zorundayız. Kültürel DNA’larınızı korursanız ne yediğiniz önemli değildir’’ dedi.
Yeryüzünün 20’nci yüzyıldaki en büyük icadının internet olduğunu söyleyen Hüseyin Çelik, ‘‘Sosyal bir medya var; bunu yok sayamazsınız, görmemezlikten gelemezsiniz. Küresel değerler bugün hayatımıza yön ve şekil veriyor. Peki ne yapacağız? Bir taraftan milli kültürümüz var. Küreselleşmenin getirdiği baş döndürücü etki karşısında, küresel fırtına karşısında milli kültürler ne yapacak? Bunun üzerinde durmamız gerekiyor. Fransız şairin söylediği bir benzetme vardır. ‘Aslanın yediği, diğer hayvanların vücudundan meydana gelir.’ Ancak aslan her zaman kendisidir. Aslan bir sabah tavşan yediğinde kulakları uzamıyor. Allah ona öyle bir mide öyle bir mekanizma vermiştir ki, neyi yese aslana dönüştürüyor. Hz. Adem’den bugüne hiçbir insanın saçındaki DNA aynı değildir. Allah insanları yaratırken farklı yaratmıştır; bireysel ve kitlesel olarak yaratmıştır. Kabile kabile, taife taife yaratılmamızın bir hikmeti vardır. Bireysel ve kitlesel farklılıklarımız vardır. Bireysel farklılıklarımız birbirimizin gırtlağını çıkmamız için bir sebep olmadığı gibi, kitlesel farklıklarımız da kavga etmek için bir sebep teşkil edemez. Olsa olsa bu hayata anlam katar, yer yüzündeki hayatı zenginleştirir. Kültürün çok farklı tanımları vardır ama en basit tanımı kültür, insanın hayat ve tabiat karşısında almış olduğu tanımdır. Dolayısıyla bizim tabiatı çok iyi okumamız gerekiyor ki, kültürel gidişatımızın doğru olduğunu tespit edelim’’ şeklinde konuştu.
"KÜLTÜREL BESLENMEYE TÜM KAPILARI KAPATIRSANIZ BEYNİNİZİ KÜÇÜLTÜRSÜNÜZ"
Dünyada saf bir kültürün bulunmadığına değinen Çelik, ‘‘Süleymaniye Camii’ni muhteşem yapan, oradaki mimari tarz ve muhteşem işçilik. Mermerlerinin hangi ülkeden geldiği çok önemli değildir. Bu açıdan bakarsanız yeryüzünde saf bir kültürden söz edemezsiniz. En saf kültürler Afrika’daki kabile kültürüdür. Elbette milli bakış açısı, milli hassasiyetin olması kaçınılmazdır. Etnik saplantı içinde olup ırkçı davranmak felakettir. Dünyaya ırkçı bir bakış açısıyla kültürel beslenmeye tüm kapıları kapatırsanız beyninizi küçültürsünüz. Biz yeni şartlara ayak uyduramazsak çağın gerisinde kalırız. Kültür bir yakınlık ifadesidir. Türkiye’ye baktığınız zaman 76 milyonun oluşturduğu İslam kültür ve medeniyeti ağırlıklı bir medeniyet vardır. Türk milletinin oluşturduğu bir kültür ve medeniyettir ama Türk milleti sadece Türk unsurundan oluşmamaktadır’’ diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Mustafa İsen ise, Türk kültürünün dünyanın en zengin kültürlerinden birisi olduğunu kaydederek, ‘‘Türk edebiyatının genel ağ üzerinden mevcut potansiyelini sunacağı bir çalışma üzerinde çalışıyoruz. 12 bin 500 civarında isme ulaştık divan edebiyatı, aşık edebiyatı ve tekke edebiyatı anlamında. 1920’ye kadar getiriyor bizi. Bu büyüklükteki bir rakam dünya üzerindeki ilk 5 arasında değerlendirilebilir. Bu birikimi nasıl dünyanın ilgisini çekebilecek bir çerçeveye taşıyacağız? Yeni bir anlatım tarzı ve yeni bir üslup bulacağız. Yeni bir dil bulup bunu dünya ile paylaşmamız lazım’’ diye ifade etti.
Daha sonra konuşan Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna ise, kongrede, kültürel ve doğal mirasın korunması, yaşatılması ve korunması konularının tartışılacağını aktardı.
8. Uluslararası Türk Kültürü Kongresi’nin 3 gün boyunca devam edeceği öğrenildi.