Sofraya Lezzet, Tuvale Renk Katan Ellere Dünya İlgisi

Bursa'da kardeşiyle işlettiği lokantada aşçılık yapan 39 yaşındaki Erkan Tiryaki, küçük yaşlardan beri en büyük tutkusu haline gelen resim sanatıyla uğraşmaya boş vakitlerinde devam ediyor. Picasso ve Van Gogh gibi sevdiği ressamların eserlerinden etkilenerek yağlı boya tablolar yapan Tiryaki'nin resimleri, dünyanın çeşitli ülkelerindeki koleksiyoner ve sanatsever tarafından da büyük ilgi görüyor.


Tiryaki, AA muhabirine, 4 yaşından beri resim sanatıyla ilgilendiğini, Kübizme yakın formlarda, en sevdiği ressamların eserlerinden etkilenerek yağlı boya tablolar yaptığını söyledi.

Yemek yapmaya ise küçük yaştan itibaren annesini ve teyzelerini izleyerek başladığını dile getiren Tiryaki, eski aşçıların ve ustaların tavsiyelerine uyduğunu kaydetti.

Bursa'nın işlek caddelerinden Atatürk Caddesi'ndeki kardeşiyle işlettiği lokantada eski aromatik tatları, yağları karıştırarak kendi tarzında yemekler yapmaya çalıştığını belirten Tiryaki, "Kardeşimle iki yıl önce 'bu lokanta işini kotarabilir miyiz?' diye düşündük. Sonuçta hayatın bir de gerçek yüzü var. Sadece resim satarak geçinmek çok zor. Sonra burayı açtık. Gayet memnunuz sağolsun bizi duyan arkadaşlarımız dostlarımız geldi, insanlar yemeklerimizi beğendi, ilgi gösterdi" diye konuştu.

- "4 yaşındayken kibrit kutusuna yaptığım resim annemi şaşırttı"

Resim yapmaya küçük yaşlarda ilgi duymaya başladığını belirten Tiryaki, resmin insanları şaşırtmak ve mutlu etmek için güzel bir araç olduğunu düşündüğünü kaydederek, "Bir kibrit kutusunun üzerine bir çam ağacı ve bir ev çizdim. İşte Allah'ın verdiği içimdeki yaratıcı ruhun harekete geçmesiyle resmi geceye çevirdim. Annem inanmadı benim yaptığıma. Ben de dedim ki; 'madem insanları resim yaparak şaşırtabiliyorum o halde şaşırtmaya devam edebilirim" ifadelerini kullandı.

- Resimlerinde Picasso ve Van Gogh etkisi

Türkiye'nin güney bölgelerinde uzun yıllar kaldığını ve burada yabancı ressamlarla, sergilerle tanışma fırsatı bulduğunu vurgulayan Tiryaki, şunları anlattı:

"Ben hiç yurt dışına çıkmadım, çıkmak istemedim. Ama resimlerimi yurt dışındaki birçok sergiye gönderdim. Genelde figüratif deformasyon resimler çiziyorum. Kübizme yakın resimler, tabii ilk etkilendiğim Picasso oldu. Ekspresyonistlerden de Van Gogh diyebilirim, Cezanne diyebilirim. 'Bunları nasıl birleştirebilirim' diye düşündüm. Van Gogh ile Picasso aynı dönemde yaşasaydı, aynı vücutta birleşseydi nasıl resimler çizerlerdi diye düşündüm. Daha canlı renklerle, daha hayatın içinden; balıkçılar, pazaryerleri, portakal taşıyan kadınlar, fabrikada çalışan insanlar, kömür madenlerinde çalışan insanlar gibi. Önce kafamda hayatın bir mozaiğini oluşturup resimlerime nasıl aktarabilirim diye düşündüm."

- "Daha çok yurt dışına resim gönderiyorum"

Tiryaki, dünyanın her yerinde kendisine ait resimlerin bulunduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Londra'da Gatwick ve Hampshire'da, Japonya'da, Yeni Zelanda'da, Avusturalya'da, Meksika'da, Brezilya'da, Amerika'da, Kanada'da çok var, İspanya'da, Rusya'da var, Belçika, Hollanda, İngiltere, Finlandiya, İsveç, Almanya, İtalya, Fransa, Slovenya'da tanıştığım insanlar aracılığıyla resimlerimi buralara gönderdim. Daha çok aslında yurt dışına resim gönderiyorum. Kendi koleksiyoncularım var, İskoçya'dan olsun, Hollanda'dan, Belçika'dan olsun. Bunlar zaman zaman bana ulaşıp resim almak istediklerini söylüyor. Daha önce aldıkları resimleri pazarladıklarını, yeniden almak istediklerini belirtiyorlar. Burada da Muğla Köyceğiz'de ve Göcek'te koleksiyoncularım var. Onlar da zaman zaman arayıp. 'elinde resim var mı? İstersen getir ben sana burada küçük bir sergi açayım, sen gelmesen bile resimlerini göndermelisin, senin resimlerinin satılması lazım, senin resim çizmen lazım' diyerek beni bu olayın içinde canlı tutmaya çalışıyorlar."

Kaynak: AA