Baykal Açıklaması

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eski Genel Başkanı ve CHP Milletvekili Deniz Baykal, tüm İslam aleminin bayramını kutlayarak, “İktidar sahipleri bir dini bütünleştirme, kaynaştırma değil de ayrıştırma, çatıştırma; dinden sevgi değil husumet çıkarma, dinden uyum değil çatışma çıkarma zihniyetini inşallah bir an önce terk ederler” dedi.

Baykal Açıklaması

Kurban Bayramını memleketi Antalya'da geçiren Baykal, bayram namazını Tekeli Mehmet Paşa Camisi'nde kıldı. Namazın ardından Baykal, vatandaşlarla bayramlaştı. Baykal, her bayram yaptığı geleneği bozmadı ve yine börekçisine gitti. Burada herkes Baykal’ın börek açmasını bekledi fakat Baykal, “Bu bayram açmayalım" dedi.

Baykal, beraberindeki milletvekilleri Osman Kaptan, Yıldıray Sapan, Arif Bulut ve partililerle börek yedi. Çıkışta gazetecilere açıklamada bulunan Baykal, Antalya’da bir Kurban Bayramını daha alıştıkları geleneklerle yaşadıklarını söyledi.

İslam dünyasının bayramını tebrik ettiğini dile getiren Baykal, şöyle konuştu: “Böyle bir bayram gününde, bunun gerçek bir bayram olmadığını hepimiz görüyoruz. Gerçek bayramları gecikmeden kısa zamanda yaşayabilmeyi diliyorum. Bu bayramla bizim hem insan olarak hem birey olarak kendimizi sorgulamamız vicdan muhasebesi yapmaya vesile olmalıdır. Kendimizi aşarak İslam dünyasının içinde bulunduğu durumu ve onun nedenlerini sorgulamamız için bir vesile olmalıdır. İslam barış dini ama malesef barışa en çok susamış insanların Müslümanlar olduğunu görüyoruz. Bu acı bir tespit. İslami gerçek bir barış ortamı haline dönüştürme zorunluluğumuz var. Bu sadece Müslümanların elinde olan bir şey değil. Dünyanın da İslam’a bakışını gözden geçirmeye ihtiyaç var."
İslam’ın medeniyetin ayrılmaz bir parçası olduğunu anlatan Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "İslami yaşam tarzının insanlık var doldukça devam edecek bir temel insanlık gerçeği olduğunu herkesin anlamasını, kabul etmesini sağlama zorunluluğu var. Bu noktada sorunlar var. Bunu biliyoruz, böyle bir günde altını çizmekte yarar var. Fakat bizim İslam'a dünyanın bakışını sorgularken Müslümanlar olarak kendi kendimizi öncelikle sorgulamamıza ihtiyaç var.”

İSLAM DÜNYASI İÇ KAVGALARDAN KURTULMALI
İslam dünyasının sürekli şiddetle, terörle, kavgayla nitelendirildiğinin altını çizen Baykal, sözlerine şöyle devam etti: “Bu noktada bizim sorumluluğumuz yok mudur? Bunları sorgulamamız, düşünmemiz lazım. Bakıldığı zaman İslam dünyasının iç kavgalarla, çekişmelerle, şiddetle, savaşla iç içe geçtiğini görüyoruz. Bundan kurtuluşun yolunu hep birlikte aramalı, bulmalıyız. Bizim Türkiye’de yaşayan Müslümanlar olarak İslam dünyasındaki bu kavga ve çatışma ortamından olabildiğince kendimizi uzak tutmanın ve bizim dışımızdaki İslam dünyasına, barışına katkı yapabilmenin gerçekçi yollarını aramalı ve düşünmeliyiz. Kendi içimizde birbirimizle çatışmayı, kutuplaşmayı, kavgayı ne adına olursa olsun hiçbir şekilde mazur görmemeyi öğrenmeliyiz. En acı olanı da kendi içimizde üstelikte İslam adına, din adına bir çatışma ve kutuplaştırma anlayışının hâla Türkiye’de en sorumlu en yetkili olması gereken insanlar aracılığıyla sürdürülmekte olmasıdır. Artık Türkiye’de kendimizle kavga etmenin birbirimizle kavga etmenin tarihimizle kavga etmenin, Müslümanların birbiriyle çatıştırmanın hesabını yapmanın yakışıksız olduğunu anlamaya ihtiyaç var. Bu bayram umarım bu anlamda kendimizi sorgulamamıza vesile olur."
Huzuru ve barışı bozmaktan herkesin kaçtığını anlatan Baykal, şöyle konuştu: "Özellikle iktidar sahipleri bir dini bütünleştirme, kaynaştırma değil de ayrıştırma, çatıştırma; dinden sevgi değil husumet çıkarma, dinden uyum değil çatışma çıkarma zihniyeti anlayışını biran önce terk ederler. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. İslam dünyasında bir barış mesajını en yüksek şekilde dile getirmesi gerekirken ne yazık ki bazıları tarafından kendi dünyamıza çatışma davetini yapar hale dönüştürülüyor. Türkiye kendi içinde kavga etmeyi memleketi dürüst, namuslu Müslüman evlatların bir kısmını başka bir kısmı ile çatıştırmayı birbirlerine karşı husumet duyar hale getirmeyi, kendi tarihimizle kendi geçmişimize iftihar etmek gerekirken, kendi tarihimiz geçmişimizi karalamayı bizi birbirimize düşürmeyi, bunu üstelik İslam’a din adına yapması gerçekten kabul etmek mümkün değil. Bu karmaşık tablonun içinde bu bayramı yaşıyoruz. Bütün bunları düşünüp sorgulamamız lazım artık. Türkiye’yi çatıştırarak, kutuplaştırarak, belli hedeflere ulaşma anlayışını Türkiye’de terk etmemiz lazım.”
Kaynak: İHA