Yabancı Film Yapımcıları Teşviki Bekliyor

Oscar ödüllü "Argo" ve Bafta ödüllü "Tinker Tailor Soldier Spy-Köstebek"in de arasında bulunduğu filmlerin Türkiye'de çekilmesini sağlayan yapımcı Zeynep Santıroğlu Sutherland, yabancı sinemacıların Türkiye'de film çekmelerine devlet tarafından teşvik verilmesinin Türk sinema sektörünün önünü açacağını belirterek, "Heyecanla teşviki bekliyoruz. Çıkarsa sırada bekleyen, 'Teşvik çıktı mı, şu projeyi getirmeyi düşünüyoruz' diyen yapımcılar var" dedi.


50| Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması jürisinde bulunan Santıroğlu Sutherland, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Altın Portakal'ın "iyi organize edilmiş, iyi filmlerin seçildiği, başarılı bir festival" olduğunu söyledi.

Santıroğlu, eşi Alex Sutherland ile kurdukları Az Celtic Films adlı yapım şirketi aracılığıyla başkalarının kurdukları hayalleri gerçeğe dönüştürdüklerini ifade etti.

Yapım şirketi olarak Oscar ödüllü "Argo"nun Türkiye'de çekilmesini sağladıklarını anlatan Santıroğlu, filmin yönetmeni Ben Affleck'in dünyadaki birkaç kent arasından İstanbul'u seçtiğini kaydetti.

Argo'nun Oscar başarısının kendilerini de gururlandırdığını dile getiren Santıroğlu, "Tinker Tailor Soldier Spy" adlı filmin Bafta'da aldığı ödüllerin ardından da aynı mutluluğu yaşadıklarına dikkati çekti.

Son olarak, "The Two Faces of January-Ocak Ayının İki Yüzü" adlı filmde Yunanistan sahnelerinin büyük bölümünü istanbul'da çekme şansı yakaladıklarına değinen Santıroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sinema endüstrisi, aslında tanıştıktan sonra herkesin birbirini tanıdığı global bir endüstri. Bir işi yapıyorsunuz, o iş başka işleri de beraberinde getiriyor. Türkiye'de bu işi yapıyor olmamız bizim için büyük şans. Bunu daha önce politik nedenlerle avantaja çeviremiyorduk ama artık kendimizi kanıtladık gibi görünüyor. Öz güvenimiz var. James Bond da başka işler de Türkiye'de yapıldı. Onların referansı ile başka işlere de cesaret edebiliyoruz. Bu işleri burada çekebiliyoruz. Bu, güzel bir şey. Ülke tanıtımına çok büyük katkıda bulunuyor, istihdam sağlıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile çok yakın çalışıyoruz."

- Türkiye'de Tahran, Paris, Yunanistan ve İtalya'yı canlandırdılar

Santıroğlu, kurdukları sahnelerde "Argo" filmi için Tahran, "Tinker Tailor Soldier Spy" filmi için Paris, Pinokyo filmi için 1920'lerin İtalyası, son çalışmaları "The Two Faces of January" adlı film için de Yunanistan'ı canlandırdıklarını anlattı.

Türkiye'nin kozmopolit yapısı, coğrafyası ve iklimiyle Rusya'dan Arap ve Avrupa ülkelerine kadar her ülkenin canlandırılabildiği bir yer olduğunu vurgulayan Santıroğlu, şöyle konuştu:

"Örneğin BBC'ye bir dizi çektik The Ambassadors adında, hayali bir ülke oluşturduk. Türkiye'de her şeyi çekebiliriz. Bizim yaşadığımız tek sıkıntı altyapıda. Türkiye'de film endüstrisi için maalesef altyapı yok. Stüdyolarımız yetersiz. Film endüstrisinin odaklanabileceği bir merkez yok ama hızlı ilerliyoruz. Millet olarak en büyük özelliklerimizden birisi, çok hızlı öğreniyoruz ve kendimizi yetiştirebilme potansiyelimiz var. Dolayısıyla Türkiye'de her türlü filmi çekmeye imkanımız var. Çok çalışkan bir milletiz. Yabancılardan en çok duyduğumuz iltifat bu oluyor. Gayretliyiz. Tembel bir millet değiliz. Misafir ağırlamayı çok seviyoruz."

- "Heyecanla teşviki bekliyoruz"

Sandıroğlu, Türkiye'nin yabancıların film çekmesi açısından mükemmel bir ülke olduğunu ancak teşvikler konusunda aynısını söylemenin mümkün olmayacağını bildirdi.

"Teşvikler konusunda dünyayı yeterince takip etmiyoruz. Dünyadaki diğer ülkelerde olan teşvikler Türkiye'de de sağlanırsa bu endüstri çok gelişecek" diyen Santıroğlu, Türkiye'de film çeken yapımcılara sadece KDV iadesi yapıldığını, bunun yeterli olmadığını dile getirdi.

Teşvik konusundaki düzenlemelerin yabancı filmlerin Türkiye'de çekilecek film sayısını artıracağını belirten Santıroğlu, "Heyecanla teşviki bekliyoruz. Çıkarsa sırada bekleyen, 'Teşvik çıktı mı, şu projeyi getirmeyi düşünüyoruz' diyen yapımcılar var" diye konuştu.

Santıroğlu, hükümetlerin teşvikle yabancı sinemacılara verecekleri paraların çok daha büyük miktarlarla ülkeye döneceğinin altını çizdi. "Argo" filmi çekilirken yaklaşık 4 bin kişiye istihdam sağladıklarını vurgulayan Santıroğlu, film endüstrisinin ulaşımdan sağlığa, inşaattan hizmet sektörüne pek çok alanı hareketlendirdiğine işaret etti.

- "Bazı projelere direkt 'Hayır' dediğimiz oluyor"

Santıroğlu, Türkiye'de film çekmek isteyen her yabancı yapımcıyla da çalışmadıklarını söyledi.

Filmlere önce Kültür ve Turizm Bakanlığı gözüyle baktığını belirten Santıroğlu, "Benim beynimde bir filtre var. Projelere Kültür Bakanlığı gözlüğüyle bakıyorum, 'Bu projeye nasıl reaksiyon verebilirler' diye. Türk olduğum için de çok kolay empati yapabiliyorum. Bazen direkt 'Hayır' dediğimiz, 'Türkiye bunun için iyi bir yer değil' dediğimiz projeler oluyor" dedi.

Başrollerini Viggo Mortensen ve Kirsten Dunst'un paylaştığı "The Two Faces of January-Ocak Ayının İki Yüzü" adlı filmin de yakında vizyona gireceğini bildiren Santıroğlu, bu filmdeki Yunanistan sahnelerinin büyük bölümünün İstanbul'da çekildiğini ifade etti.

Film için yer aranırken Yunanistan'da büyük bir kriz yaşandığını hatırlatan Santıroğlu, ekonomik ve sosyal anlamda istikrarlı bir ülke olmanın Türkiye'nin avantajı olduğunun altını çizdi.

Kaynak: AA