Ak Partili Bilici: 'Paket Ortak Aklın ve İstikrarın Ürünüdür”

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Van Milletvekili Mustafa Bilici, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ‘Demokratikleşme Paketi’ni değerlendirdi.

Mustafa Bilici, AK Parti’nin milletten aldığı güçle 11 yıllık siyasi iktidarı süresince Türkiye’de 76 milyon kişinin hakkını, hukukunu adil bir şekilde müdafaa ettiğini belirtti.

Bilici, “Geçmiş dönemlerde yapılan haksızlıklara, hukuksuzluklara ‘Dur’ demiş ve en önemlisi asimilasyon ve inkâr politikalarını güçlü ve kararlı bir iradeyle ret etmiştir. Sayın Başbakanımız tarafından açıklanan demokratikleşme paketi tarihi bir nitelik taşımaktadır. Paket ortak aklın ve istikrarın ürünüdür. Demokratikleşme paketi Türkiye toplumunun birliğini ve kardeşliğini esas alarak hazırlanmıştır. Demokratikleşme paketini çalışmalarına sivil toplum kuruluşları önerileri, AHİM içtihatları ve Akil İnsanlar Heyeti raporları kaynak olmuştur. Demokratikleşme Paketi ile Türkiye’de temel hak ve özgürlükler daha da genişlemiş, toplumsal birlik ve bütünlüğümüz güçlenmiştir. Dünyada ve ülkemizde şartlar ve olgular değiştikçe, toplumsal talepler de değişmektedir. Bu nedenle özellikle demokratik toplumlarda sorun çözme merci olarak kabul edilen siyaset kurumları değişime ayak uydurmalı ve toplumsal talepleri karşılamalıdır” dedi.

AK Parti’nin Türkiye’deki farklılıkları zenginlik olarak kabul ettiğini dile getiren Bilici, “Ayrımcılığa karşı net tavır koymuştur. AK Parti 11 yıldır hiçbir vatandaşını dilinden, dininden, mezhebinden ve kimliğinden dolayı ayırt etmeden herkesi kucaklamıştır. Hayat tarzına müdahale suç olarak kabul edilmiştir. Böylelikle kimse başkasının hayat tarzına karışmayacak, kendi hayat tarzını dayatmayacaktır. Demokratikleşme Paketi kapsayıcı bir şekilde hazırlanmıştır. Pakette yaşam tarzına ilişkin düzenlemelerde var, Kürtler de var, Romanlar da var. AK Parti, Demokratikleşme Paketi ile çözüm sürecindeki kararlılığını somut adımlarla ortaya bir kez daha koymuştur. Silahların sustuğu, şiddetin dışlandığı bir ortamda çözüm üretilebileceği açıkça görülmüştür. Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim verilmesi, ilkokullarda öğrenci andı uygulamasının kaldırılması, Ayrımcılıkla Mücadele Eşitlik Kurulu’nun kurulacak olması, nefret suçunun yeniden düzenlenmesi, yerleşim yerlerinin isimlerinin değiştirilmesine mani yasal engelin kaldırılacak olması, farklı dil ve lehçelerde siyasi propaganda imkânı sağlanması, seçim sisteminin tartışmaya açılarak değiştirilecek olması, kamu kurumlarında başörtüsü yasağını kaldıracak olması ve Roman Dil ve Kültür Enstitüsü kurulacak olması, Türkiye’nin demokrasi tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur” diye konuştu.

Kaynak: İHA