Kararda, 3 Kasım 2002'de Demokratik Yollarla İşbaşına Gelen Yürütme Organını Anti Demokratik Yollarla İdareden Uzaklaştırma Amacıyla Sanık Çetin Doğan Liderliğindeki 1. Ordu Merkezli Bir Cunta Yapılanmasının Oluştu
''Balyoz Planı'' davasının gerekçeli kararında, 3 Kasım 2002'de demokratik yollarla işbaşına gelen yürütme organını anti demokratik yollarla idareden uzaklaştırma amacıyla sanık Çetin Doğan liderliğindeki 1. Ordu merkezli bir cunta yapılanmasının oluştuğu belirtildi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hazırlanan gerekçeli kararın delillerin değerlendirilmesi bölümünde, sanıkların, 2002 yılında oluşan ve ideolojik olarak yadsıdıkları politik yapının Ak Parti'yi iktidara getireceği öngörüsüyle hareket ettikleri belirtildi. Bu yüzden de sanıkların, 3 Kasım 2002 tarihinde yapılan seçim öncesinden başlayarak, demokratik yollarla iş başına gelen yürütme organını anti demokratik yollarla idareden uzaklaştırmak amacıyla sanık Çetin Doğan liderliğindeki 1. Ordu merkezli bir cunta yapılanmasını oluşturduğu ifade edildi.
Kararda, bu cunta yapılanmasında, Harp Akademileri Komutanlığı komutasındaki Hava Kuvvetleri unsurlarının, Donanma Komutanlığı komutasındaki Deniz Kuvvetleri unsurları ile İstanbul ve Bursa bölge olmak üzere jandarma unsurlarının da yer aldığı kaydedildi.
Hava Kuvvetleri unsurlarının başında sanık Halil İbrahim Fırtına'nın, Deniz Kuvvetleri unsurlarının başında ise sanık Özden Örnek'in, jandarma unsurlarının başında da sanık Halil Helvacıoğlu'nun bulunduğu belirtilen kararda, bu kuvvetlerin plan kapsamında aktif olarak görev aldığı vurgulandı.
İktidara karşı girişilen harekatın bütün yurdu kapmasının, jandarma kuvvetleri vasıtasıyla sağlanacağını belirtilen kararda, Ankara'daki kuvvet komutanlıklarının ve harekata karşı olanların kontrol altına alınması için planların yapıldığı kaydedildi.
''Balyoz Darbe Planı''nın hayata geçirilmesi için gereken ortam şekillendirmesini sağlamak üzere, havacı unsurların ''Oraj'', denizci unsurların ise ''Suga'' isimli harekat planlarını hazırladıkları anlatılan kararda, söz konusu bu planlar vasıtasıyla Ege'de Yunanistan ile gerginlik çıkartılarak, bu durumun yürütme organı üzerinde çekilmeye yönelik baskı aracı olarak kullanılmasının istendiği ifade ediliyor.
Kararda, Jandarma unsurlarınca Fatih ve Beyazıt camilerine yönelik olarak ''Çarşaf'' ve ''Sakal'' isimli bombalı eylem planlarının hazırlandığı belirtilerek, ''bu eylemler sonrasında iltisaklı şahıslar aracılığıyla irticai görüntülü protesto eylemleri düzenlenip, kargaşa ortamı oluşturulmak istenmiştir. Gereken ortam şekillendirilmesinin ardından sıkıyönetim ilanını müteakip yürütme organın devrilip, devlet idaresinin cunta yapılanmasının istediği şekilde yeniden yapılandırılmasının planlandığı, bu kapsamda hazırlıkların tamamlandığı ve harekat planının düşünce aşamasından çıkmıştı'' denildi.
-''Suçun icrasının başladığı kabul edilmiştir''
Cuntanın lideri olduğu öne sürülen sanık Çetin Doğan'ın Mayıs 2003'de kalp ameliyatı olması ve Ağustos 2003 yılında ise emekli edilmesi nedeniyle harekatın ellerinde olmayan nedenlerle tamamlanamadığı anlatılan kararda şu ifadeler yer aldı:
''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Cebren Iskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etme' suçunun eksik teşebbüs aşamasında kalmıştır. Suçta icra hareketlerinin yani teşebbüs aşamasının silahlı olarak sokağa dökülmekle başladığı yönündeki düşüncelere katılma olanağının bulunmadığı, zira darbe suçunun icra hareketlerinin tankların sokağa çıkmasıyla sınırlı olmadığı, aksine cunta yapılanmasına bağlı birimlerin sokağa çıkmasının neticeye en yakın son icra hareketidir.
Suçun, düşünce ve planlama aşamasından çıktığı, gözaltına alınacak, tutuklanacak, görevden uzaklaştırılacak ve bunların yerine getirilecek kişilere ilişkin çalışmalar yapıldığı, sokağa çıkılarak istihbari çalışmaların yapıldığı, darbe sonrası milli mutabakat hükümetinin de belirlendiği tüm bu çalışmalarla suçun icrasının başladığı kabul edilmiştir.''
Muhabir: Enes Can
Yayıncı: Sabri Çelebioğlu
Kaynak: AA
Kararda, bu cunta yapılanmasında, Harp Akademileri Komutanlığı komutasındaki Hava Kuvvetleri unsurlarının, Donanma Komutanlığı komutasındaki Deniz Kuvvetleri unsurları ile İstanbul ve Bursa bölge olmak üzere jandarma unsurlarının da yer aldığı kaydedildi.
Hava Kuvvetleri unsurlarının başında sanık Halil İbrahim Fırtına'nın, Deniz Kuvvetleri unsurlarının başında ise sanık Özden Örnek'in, jandarma unsurlarının başında da sanık Halil Helvacıoğlu'nun bulunduğu belirtilen kararda, bu kuvvetlerin plan kapsamında aktif olarak görev aldığı vurgulandı.
İktidara karşı girişilen harekatın bütün yurdu kapmasının, jandarma kuvvetleri vasıtasıyla sağlanacağını belirtilen kararda, Ankara'daki kuvvet komutanlıklarının ve harekata karşı olanların kontrol altına alınması için planların yapıldığı kaydedildi.
''Balyoz Darbe Planı''nın hayata geçirilmesi için gereken ortam şekillendirmesini sağlamak üzere, havacı unsurların ''Oraj'', denizci unsurların ise ''Suga'' isimli harekat planlarını hazırladıkları anlatılan kararda, söz konusu bu planlar vasıtasıyla Ege'de Yunanistan ile gerginlik çıkartılarak, bu durumun yürütme organı üzerinde çekilmeye yönelik baskı aracı olarak kullanılmasının istendiği ifade ediliyor.
Kararda, Jandarma unsurlarınca Fatih ve Beyazıt camilerine yönelik olarak ''Çarşaf'' ve ''Sakal'' isimli bombalı eylem planlarının hazırlandığı belirtilerek, ''bu eylemler sonrasında iltisaklı şahıslar aracılığıyla irticai görüntülü protesto eylemleri düzenlenip, kargaşa ortamı oluşturulmak istenmiştir. Gereken ortam şekillendirilmesinin ardından sıkıyönetim ilanını müteakip yürütme organın devrilip, devlet idaresinin cunta yapılanmasının istediği şekilde yeniden yapılandırılmasının planlandığı, bu kapsamda hazırlıkların tamamlandığı ve harekat planının düşünce aşamasından çıkmıştı'' denildi.
-''Suçun icrasının başladığı kabul edilmiştir''
Cuntanın lideri olduğu öne sürülen sanık Çetin Doğan'ın Mayıs 2003'de kalp ameliyatı olması ve Ağustos 2003 yılında ise emekli edilmesi nedeniyle harekatın ellerinde olmayan nedenlerle tamamlanamadığı anlatılan kararda şu ifadeler yer aldı:
''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Cebren Iskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etme' suçunun eksik teşebbüs aşamasında kalmıştır. Suçta icra hareketlerinin yani teşebbüs aşamasının silahlı olarak sokağa dökülmekle başladığı yönündeki düşüncelere katılma olanağının bulunmadığı, zira darbe suçunun icra hareketlerinin tankların sokağa çıkmasıyla sınırlı olmadığı, aksine cunta yapılanmasına bağlı birimlerin sokağa çıkmasının neticeye en yakın son icra hareketidir.
Suçun, düşünce ve planlama aşamasından çıktığı, gözaltına alınacak, tutuklanacak, görevden uzaklaştırılacak ve bunların yerine getirilecek kişilere ilişkin çalışmalar yapıldığı, sokağa çıkılarak istihbari çalışmaların yapıldığı, darbe sonrası milli mutabakat hükümetinin de belirlendiği tüm bu çalışmalarla suçun icrasının başladığı kabul edilmiştir.''
Muhabir: Enes Can
Yayıncı: Sabri Çelebioğlu