Balyoz Davasında Gerekçeli Karar: “çetin Doğan Yargılama Aşamasında Darbe Planını Ağzından Kaçırdı”
Balyoz davasının gerekçeli kararında, davanın bir numaralı sanığı Çetin Doğan’ın yargılama aşamasında darbe planını ağzından kaçırdığı belirtildi.
Balyoz davasının gerekçeli kararında sanıklardan Çetin Doğan’a ilişkin değerlendirme kısmında, Doğan'ın yargılama aşamasında 'Darbe planı görüşüldü' şeklinde beyanda bulunduğu belirtildi. Sanık Çetin Doğan’ın söz konusu ifadenin tutanaklarda yer almasından Sonra bunun zabıtlara yanlış geçtiğini belirterek itiraz ettiği, ancak davanın 17 Mart 2011 tarih ve 24 nolu celsesinin saat 09.50'de görüntü ve sözleri huzurda kendisine gösterildiğinde sanığın bu sözlerinin aynen ağzından çıktığı ve çözümlemenin doğru yapıldığının anlaşıldığı belirtildi. Görüntülerin izlenmesinden Sonra Çetin Doğan’ın ifadelerinin dil sürçmesi olduğunu, amacının bu olmadığını, yanlış söylediğini beyan ettiğinin anlatıldığı kararda, "sanığın bu sözlerinin gerçek amaç ve kastını gösterdiği, sanığın ve seminere katılan ve mahkum olan diğer sanıkların yargılama boyunca seminerde darbe planının görüşüldüğünü saklamaya çalıştıkları, bu yönde yoğun gayret gösterdikleri, ancak sanık Çetin Doğan'ın savunma sırasındaki bir anlık dalgınlıkla seminerde asıl görüştükleri konunun darbe planı olduğunu ağzından kaçırdığı, diğer deliller de gözetildiğinde bunun bir dil sürçmesi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığının” altı çizildi.
Kararda sanık Doğan'ın savunmasında meslek hayatı boyunca hiçbir zaman siyasete bulaşmadığını, siyasetle işinin olmayacağını, ancak asker olarak Cumhuriyet’e karşı olacak davranışlara da sessiz kalamayacağını dile getirdiği belirtildi. Çetin Doğan'ın bu savunmasına ilişkin mahkeme ise, kararında şu değerlendirmede bulundu: "Sanığın kişiliği itibariyle seçim yolu ile gelmiş bulunan hükümetlere karşı sanki hükümeti, siyaseti kontrol edermişçesine bir tavır takındığının göstergesi olduğu, sanığın bu sözleriyle ordunun hükümetin üstünde bir konumu olduğu veya ordunun hükümeti denetleme, faaliyetlerini kontrol etme gibi bir görevinin olduğu anlamına geldiği, ancak Cumhuriyet’i korumanın her Türk vatandaşının görevi olduğu, hukuk devleti ilkesinde demokrasinin oturmuş olduğu bir ülkede de ordunun görevinin hükümetin emrinde özellikle de dış tehdide karşı ülkeyi korumak olduğu, bu hususun gözden kaçırılmaması gerektiği, eğer halkın kendisini yöneten siyasilerden bir memnuniyetsizliği varsa memnuniyetsizliği giderme yolunun da yine seçim yolu olması gerektiği.” Mahkeme gerekçeli kararda, sanıklar hakkında verilen hapis cezasına neden taktir indirimi yapılmadığını da açıkladı.
Yargılama aşamasında “Sizler de yargılanacaksınız”, “Vereceğiniz karar hakkınızda hayırlı olsun”, “Burada yargılama yapılmıyor, tiyatro oynanıyor”, “İddianame değil iftiraname” şeklinde ifadelerle birçok sanığın mahkemeye hakaret ve tehditlerde bulunduğu ifade edildi. Sanıklardan Çetin Doğan’ın Son sözünde, “Vereceğiniz karar hakkınızda hayırlı olsun” diyerek heyeti tehdit ettiği ve baskı altına almaya çalışmaya devam ettiği vurgulandı.
Gerekçeli kararda, beraat kararı verilen 36 sanığın Balyoz Harekat Planı’ndan haberdar olmadığı da vurgulandı. Kararda 36 sanığın “görevlendirmelerden haberdar oldukları ya da bilgileri dahilinde görevlendirildikleri, Balyoz Harekat Planı’ndan haberdar oldukları, bu plan dahilinde jandarmanın eylem planları kapsamında görev kabul ettiklerinin sabit görülmediği için” beraatlerine karar verildiği belirtildi .
Kaynak: İHA
Kararda sanık Doğan'ın savunmasında meslek hayatı boyunca hiçbir zaman siyasete bulaşmadığını, siyasetle işinin olmayacağını, ancak asker olarak Cumhuriyet’e karşı olacak davranışlara da sessiz kalamayacağını dile getirdiği belirtildi. Çetin Doğan'ın bu savunmasına ilişkin mahkeme ise, kararında şu değerlendirmede bulundu: "Sanığın kişiliği itibariyle seçim yolu ile gelmiş bulunan hükümetlere karşı sanki hükümeti, siyaseti kontrol edermişçesine bir tavır takındığının göstergesi olduğu, sanığın bu sözleriyle ordunun hükümetin üstünde bir konumu olduğu veya ordunun hükümeti denetleme, faaliyetlerini kontrol etme gibi bir görevinin olduğu anlamına geldiği, ancak Cumhuriyet’i korumanın her Türk vatandaşının görevi olduğu, hukuk devleti ilkesinde demokrasinin oturmuş olduğu bir ülkede de ordunun görevinin hükümetin emrinde özellikle de dış tehdide karşı ülkeyi korumak olduğu, bu hususun gözden kaçırılmaması gerektiği, eğer halkın kendisini yöneten siyasilerden bir memnuniyetsizliği varsa memnuniyetsizliği giderme yolunun da yine seçim yolu olması gerektiği.” Mahkeme gerekçeli kararda, sanıklar hakkında verilen hapis cezasına neden taktir indirimi yapılmadığını da açıkladı.
Yargılama aşamasında “Sizler de yargılanacaksınız”, “Vereceğiniz karar hakkınızda hayırlı olsun”, “Burada yargılama yapılmıyor, tiyatro oynanıyor”, “İddianame değil iftiraname” şeklinde ifadelerle birçok sanığın mahkemeye hakaret ve tehditlerde bulunduğu ifade edildi. Sanıklardan Çetin Doğan’ın Son sözünde, “Vereceğiniz karar hakkınızda hayırlı olsun” diyerek heyeti tehdit ettiği ve baskı altına almaya çalışmaya devam ettiği vurgulandı.
Gerekçeli kararda, beraat kararı verilen 36 sanığın Balyoz Harekat Planı’ndan haberdar olmadığı da vurgulandı. Kararda 36 sanığın “görevlendirmelerden haberdar oldukları ya da bilgileri dahilinde görevlendirildikleri, Balyoz Harekat Planı’ndan haberdar oldukları, bu plan dahilinde jandarmanın eylem planları kapsamında görev kabul ettiklerinin sabit görülmediği için” beraatlerine karar verildiği belirtildi .