Spk Başkanı Vahdettin Ertaş Açıklaması
Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vahdettin Ertaş, Türkiye'nin artık sadece kurumsal yönetim ilkelerini uygulayan değil, aynı zamanda bu ilkelerin oluşmasına katkı sağlayan bir ülke olduğunu belirterek, ''Bize düşen görev İstanbul'u küresel finans merkezi olarak konumlandırmak, bunun için de sermaye piyasalarımızın teknik ve hukuki altyapısını çağın ilerisine taşımaktır'' dedi.
Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği tarafından düzenlenen VI. Uluslararası Kurumsal Yönetim Zirvesi'nde konuşan Ertaş, kurumsal yönetime büyük destek verdiklerini belirterek, iş dünyasının zirveye geniş katılım göstermesinin kurumsal yönetime verilen değeri açıkça ortaya koyduğunu söyledi.
Ertaş, küresel kriz süresince gelişmiş ülkelerde şirket üst yöneticilerine ödenen ücretler, yönetim kurullarının üstlendikleri roller şirketlerin geleceğe yönelik risklerinin değerlendirilmesi ile kamuya yapılan açıklamalarda yaşanan sorunların kurumsal yönetimi tartışmaların ana merkezi haline getirdiğini kaydetti.
Hatta krize çözüm arayışları içerisinde de tek adres olarak kurumsal yönetimin ortaya çıktığını vurgulayan Ertaş, şöyle konuştu:
''Son 10 yılda Türkiye'nin aralarında bulunduğu Çin, Brezilya ve Rusya gibi gelişmekte olan ülke ekonomilerinin global ekonomik büyümenin ana motorları heline geldiğini ve bölgesel güç dağılımın değiştiğini hep birlikte görüyoruz. Bugün gelişmekte olan ülkelerde halka arzların payı toplam halka arzların yüzde 60'ına ulaşmış, 1990 yılında global piyasa kapitalizasyonunun sadece yüzde 6'sını temsil eden gelişmekte olan ülke sermaye piyasalarının payı yüzde 35'ler düzeyine ulaşmıştır.
Gelişmekte olan ülkelerin kriz ortamında olumsuzlukları fırsata çevirmeleri, global ekonomideki yerlerini sağlamlaştırmaları, büyümeleri için atacakları en önemli adım kurumsal yönetim altyapısının güçlendirilmesi, bu yolla tüm bireylerin ve kurumların finansal sisteme olan güvenlerinin yeniden tesis edilmesidir.''
-''SPK olarak, kurumsal yönetimle ilgili önemli kararlara imza attık''-
Ertaş, kurumsal yönetim toplumsal refahın artışında önemli bir kilometre taşı olduğunu ifade ederek ''SPK olarak son 10 yılda kurumsal yönetimle ilgili önemli kararlara imza attık. 2003'te OECD ile birlikte kurumsal yönetim ilkelerini SPK mevzuatına kazandırdık. Zaman içinde bu anlayışı yaygınlaştırmak ve aşama aşama zorunlu hale getirmeye gayret ettik. 2012'de ise iki temel yasanın yürürlüğe girdiğini görüyoruz. Bunlardan bir tanesi Türk Ticaret Kanunu, ikincisi Sermaye Piyasası Kanunu. 30 Aralık 2012'de yürürlüğe giren yeni Sermaye Piyasası Kanunu ile birlikte SPK'ya kurumsal yönetimle ilgili önemli yetki ve sorumluklar verildi'' diye konuştu.
Kurumun halka açık ortaklıkların niteliklerine göre kurumsal yönetim ilkelerine kısmen ya da tamamen uymalarını zorunlu tutmaya ve uygulamayı yasal olarak takip etmeye yetkili kılındığını dile getiren Ertaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Halka açık bankalarla ilgili kurumsal yönetim düzenlemeleri BDDK ile birlikte yapılması öngörüldü.
Kurumsal yönetim ilkeleriyle ilgili ulusal düzeyde sürdürdüğümüz bu çalışmaların yanı sıra son yıllarda uluslararası alanlarda da önemli işbirlikleri yapmaktayız. Bu kapsamda 2012'de OECD ile birlikte kurumsal yönetim değer yaratma ve ekonomik büyüme adı altında son 10 yılda dünya sermaye piyasalarında yaşanan gelişmelerin değerlendirildiği ve 2014'de yapılması planlanan OECD kurumsal yönetim ilkelerinin revizyonuna yönelik hazırlık çalışmalarının yapılacağı ortak projeyi başlattık.
Proje kapsamında SPK'dan beklenen gelişmekte olan piyasaların kurumsal yönetim ilkelerinin yeniden yazılması sürecinde daha iyi temsil edilmesi için liderlik yapmasıdır. Bugün Türkiye sadece kurumsal yönetim ilkelerini uygulayan değil, aynı zamanda bu ilkelerin oluşmasına katkı sağlayan bir ülkedir.''
-''Kurumsal yönetim şeffaflığı ve hesap verebilirliği temel alır''-
Ertaş, kurumsal yönetimin şeffaflığı ve hesap verebilirliği temel aldığına vurgu yaparak, ''Bu süreçle ilk defa tanışanlar için maliyetli, bürokratik, biraz da sevimsiz gibi görünebilir. Oysa ki, pek çok bilimsel araştırmanın ortaya koyduğu hakikat, kurumsal yönetimin şirketlerde kurumsallaşmayı artırdığı, yaşam süresini uzattığı, düşük maliyetle finansman kaynaklarına erişimi kolaylaştırdığı, firma değerini artırdığı, firmanın paydaşları ile olan ilişkilerini güçlendirdiği, çalışanları ve ortakları mutlu ettiği ve rekabet gücünü artırdığı pek çok çalışma ile kanıtlanmıştır'' şeklinde konuştu.
Bu yolculuğa tüm şirketlerin vakit kaybetmeden çıkmasının sermaye piyasalarının gelişmesi için son derece önemli olduğuna dikkati çeken Ertaş, ''Burada vurgulamak istediğim bir başka konu da sadece regülasyonla bu sonuçları elde etmemizin kolay olmayacağıdır. Kurumsal yönetim bir anlayış, hatta bir kültürdür. Zaman içerisinde sadece halka açık olanların değil tüm şirketlerimizin, sivil toplum kuruluşlarının ve kamu kuruluşlarımızın da bu anlayışı benimsemesi, ruhuna inanması ve faaliyetlerini bu temel üzerine inşa etmesi gerekmektedir'' dedi.
-''Türkiye ekonomisi küresel kriz ortamında çok iyi bir sınav verdi''-
Ertaş, Türkiye ekonomisinin küresel kriz ortamında çok iyi bir sınav verdiğini vurgulayarak, ancak gerek bölgesel sorunların gerekse kürsel borç krizinin hala devam ettiğini söyledi.
Önlerinde çok çetin bir yol olduğunu dile getiren Ertaş, şunları kaydetti:
''Bu süreçte bize düşen görev İstanbul'u küresel finans merkezi olarak konumlandırmak, bunun için de sermaye piyasalarımızın teknik ve hukuki altyapısını çağın ilerisine taşımaktır. 2013 yılı sermeye piyasalarımız için yenilenme ve genişleme yılı olacaktır. Bu yıl sermaye piyasalarımızın tüm ikincil düzenlemelerinin yeniden yazıldığı değişim ve dönüşümün temellerinin atıldığı, borsalarımızın birleşme sürecini tamamladığı, başta vadeli işlemler ve opsiyonlar olmak üzere yeni ürünlerin yatırımcılara sunulduğu, bireysek emekliklilikte yüzde 25 devlet katkısı ile birlikte kurumsal portföylerde önemli artışların gerçekleşeceği, sermaye piyasalarının sadece nicelik olarak değil, aynı zamanda nitelik olarak da geliştiği ve İstanbul 2023 finans merkezi hedefimiz için önemli adımların atılacağı bir yıl olacaktır. Bütün bu hedefler için kurumsal yönetim önemli bir yere sahiptir.''
Muhabir: Semra Orkan
Yayıncı: Affan Kulunyar
Kaynak: AA
Ertaş, küresel kriz süresince gelişmiş ülkelerde şirket üst yöneticilerine ödenen ücretler, yönetim kurullarının üstlendikleri roller şirketlerin geleceğe yönelik risklerinin değerlendirilmesi ile kamuya yapılan açıklamalarda yaşanan sorunların kurumsal yönetimi tartışmaların ana merkezi haline getirdiğini kaydetti.
Hatta krize çözüm arayışları içerisinde de tek adres olarak kurumsal yönetimin ortaya çıktığını vurgulayan Ertaş, şöyle konuştu:
''Son 10 yılda Türkiye'nin aralarında bulunduğu Çin, Brezilya ve Rusya gibi gelişmekte olan ülke ekonomilerinin global ekonomik büyümenin ana motorları heline geldiğini ve bölgesel güç dağılımın değiştiğini hep birlikte görüyoruz. Bugün gelişmekte olan ülkelerde halka arzların payı toplam halka arzların yüzde 60'ına ulaşmış, 1990 yılında global piyasa kapitalizasyonunun sadece yüzde 6'sını temsil eden gelişmekte olan ülke sermaye piyasalarının payı yüzde 35'ler düzeyine ulaşmıştır.
Gelişmekte olan ülkelerin kriz ortamında olumsuzlukları fırsata çevirmeleri, global ekonomideki yerlerini sağlamlaştırmaları, büyümeleri için atacakları en önemli adım kurumsal yönetim altyapısının güçlendirilmesi, bu yolla tüm bireylerin ve kurumların finansal sisteme olan güvenlerinin yeniden tesis edilmesidir.''
-''SPK olarak, kurumsal yönetimle ilgili önemli kararlara imza attık''-
Ertaş, kurumsal yönetim toplumsal refahın artışında önemli bir kilometre taşı olduğunu ifade ederek ''SPK olarak son 10 yılda kurumsal yönetimle ilgili önemli kararlara imza attık. 2003'te OECD ile birlikte kurumsal yönetim ilkelerini SPK mevzuatına kazandırdık. Zaman içinde bu anlayışı yaygınlaştırmak ve aşama aşama zorunlu hale getirmeye gayret ettik. 2012'de ise iki temel yasanın yürürlüğe girdiğini görüyoruz. Bunlardan bir tanesi Türk Ticaret Kanunu, ikincisi Sermaye Piyasası Kanunu. 30 Aralık 2012'de yürürlüğe giren yeni Sermaye Piyasası Kanunu ile birlikte SPK'ya kurumsal yönetimle ilgili önemli yetki ve sorumluklar verildi'' diye konuştu.
Kurumun halka açık ortaklıkların niteliklerine göre kurumsal yönetim ilkelerine kısmen ya da tamamen uymalarını zorunlu tutmaya ve uygulamayı yasal olarak takip etmeye yetkili kılındığını dile getiren Ertaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Halka açık bankalarla ilgili kurumsal yönetim düzenlemeleri BDDK ile birlikte yapılması öngörüldü.
Kurumsal yönetim ilkeleriyle ilgili ulusal düzeyde sürdürdüğümüz bu çalışmaların yanı sıra son yıllarda uluslararası alanlarda da önemli işbirlikleri yapmaktayız. Bu kapsamda 2012'de OECD ile birlikte kurumsal yönetim değer yaratma ve ekonomik büyüme adı altında son 10 yılda dünya sermaye piyasalarında yaşanan gelişmelerin değerlendirildiği ve 2014'de yapılması planlanan OECD kurumsal yönetim ilkelerinin revizyonuna yönelik hazırlık çalışmalarının yapılacağı ortak projeyi başlattık.
Proje kapsamında SPK'dan beklenen gelişmekte olan piyasaların kurumsal yönetim ilkelerinin yeniden yazılması sürecinde daha iyi temsil edilmesi için liderlik yapmasıdır. Bugün Türkiye sadece kurumsal yönetim ilkelerini uygulayan değil, aynı zamanda bu ilkelerin oluşmasına katkı sağlayan bir ülkedir.''
-''Kurumsal yönetim şeffaflığı ve hesap verebilirliği temel alır''-
Ertaş, kurumsal yönetimin şeffaflığı ve hesap verebilirliği temel aldığına vurgu yaparak, ''Bu süreçle ilk defa tanışanlar için maliyetli, bürokratik, biraz da sevimsiz gibi görünebilir. Oysa ki, pek çok bilimsel araştırmanın ortaya koyduğu hakikat, kurumsal yönetimin şirketlerde kurumsallaşmayı artırdığı, yaşam süresini uzattığı, düşük maliyetle finansman kaynaklarına erişimi kolaylaştırdığı, firma değerini artırdığı, firmanın paydaşları ile olan ilişkilerini güçlendirdiği, çalışanları ve ortakları mutlu ettiği ve rekabet gücünü artırdığı pek çok çalışma ile kanıtlanmıştır'' şeklinde konuştu.
Bu yolculuğa tüm şirketlerin vakit kaybetmeden çıkmasının sermaye piyasalarının gelişmesi için son derece önemli olduğuna dikkati çeken Ertaş, ''Burada vurgulamak istediğim bir başka konu da sadece regülasyonla bu sonuçları elde etmemizin kolay olmayacağıdır. Kurumsal yönetim bir anlayış, hatta bir kültürdür. Zaman içerisinde sadece halka açık olanların değil tüm şirketlerimizin, sivil toplum kuruluşlarının ve kamu kuruluşlarımızın da bu anlayışı benimsemesi, ruhuna inanması ve faaliyetlerini bu temel üzerine inşa etmesi gerekmektedir'' dedi.
-''Türkiye ekonomisi küresel kriz ortamında çok iyi bir sınav verdi''-
Ertaş, Türkiye ekonomisinin küresel kriz ortamında çok iyi bir sınav verdiğini vurgulayarak, ancak gerek bölgesel sorunların gerekse kürsel borç krizinin hala devam ettiğini söyledi.
Önlerinde çok çetin bir yol olduğunu dile getiren Ertaş, şunları kaydetti:
''Bu süreçte bize düşen görev İstanbul'u küresel finans merkezi olarak konumlandırmak, bunun için de sermaye piyasalarımızın teknik ve hukuki altyapısını çağın ilerisine taşımaktır. 2013 yılı sermeye piyasalarımız için yenilenme ve genişleme yılı olacaktır. Bu yıl sermaye piyasalarımızın tüm ikincil düzenlemelerinin yeniden yazıldığı değişim ve dönüşümün temellerinin atıldığı, borsalarımızın birleşme sürecini tamamladığı, başta vadeli işlemler ve opsiyonlar olmak üzere yeni ürünlerin yatırımcılara sunulduğu, bireysek emekliklilikte yüzde 25 devlet katkısı ile birlikte kurumsal portföylerde önemli artışların gerçekleşeceği, sermaye piyasalarının sadece nicelik olarak değil, aynı zamanda nitelik olarak da geliştiği ve İstanbul 2023 finans merkezi hedefimiz için önemli adımların atılacağı bir yıl olacaktır. Bütün bu hedefler için kurumsal yönetim önemli bir yere sahiptir.''
Muhabir: Semra Orkan
Yayıncı: Affan Kulunyar