İşte kontörlü vurgun üssü
Akçakaleliyim demeye utanır oldum'
Kontör dolandırıcılığının merkezi haline gelen Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesi Belediye Başkanı: Çetedekilerin yaşadığı lüks hayatı gören çocuklar bile doktor, avukat değil kontörcü olmak istiyor
Son zamanlarda Suriye'den atılan bombalarla gündemde olan Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesi, yıllardır 'kontör dolandırıcılığı'ndan yaka silkmiş durumda. Akçakale'ye bağlı Kılıçlı, Bulutlu, Ceylanharabesi, Öncül, Güneren, Bolatlar, Hacı Ekber köyleri ve bağlı mezralar başta olmak üzere yaklaşık 70 köyde 3 bin 500 kişinin bu suça karıştığı ve halen sürdürdüğü iddia ediliyor. Aralarında generallerin, profesörlerin de olduğu yüzlerce kişiyi mağdur eden dolandırıcılık olayının merkez üssü Akçakale'de belediye, adliye, emniyet yetkilileri ve vatandaşlarla görüştüm.
'BEN DE PARANOYAK OLDUM'
İlk olarak AK Partili Belediye Başkanı Abdulhâkim Ayhan'a uğruyorum. 'Bu iş yüzünden Akçakaleliyim demeye utanıyorum ' diyen Ayhan'a bir dokunuyor bin ah işitiyorum: 'Yaklaşık iki yıldır bu sorunla uğraşıyoruz. Bizim yaklaşık 95 bin nüfusumuz var köylerle birlikte, herkes bununla ilgilenmiyor belki de sadece yüzde 1'i. İlk olarak, çok konuşunca kontör kazandıran kampanyayla başladılar. Hepsi Arapça bildiği için Suriye'yi, Mısır'ı, Suudi Arabistan'ı arayıp saatlerce konuşup kontör kazanıyorlardı. Daha sonra hesap boşaltan çetelere dönüştüler. Bu 'çekici'ler belli bir yüzdelik hesabıyla çalışıyorlar. Biz bunların İstanbul'da ve Mersin'de özel bürolar tuttuğunu da öğrendik. Sadece dolandırıcıları değil, para gönderenleri de isimsiz hat veren bütün GSM şirketlerinin merkezlerini de suçlu buluyorum. ' Abdulhakim Ayhan; endişeyi bizzat kendisinin yaşadığını da şöyle anlatıyor: 'Ben her hafta üç GSM merkezine de uğrayıp, kendi adıma bilmediğim hat var mı yok mu diye soruyorum. Resmen paranoyak oldum. Biz bu insanların kim olduğunu biliyoruz. Çok yoksul ailelerdi, son 2 yılda pek çok kişinin canını yıkarak zengin oldular. Şimdi Akçakale'de hangi çocuğa sorsanız, bu hayata özenip doktor avukat değil 'kontörcü' olmak istediğini söylüyor. ' Savcılık yetkilileri, kontorcülerin medyaya yansıyan eylemlerin vakanın sadece yüzde 1'i olduğunu anlatıyor. 'Kontorcülük' sektöründe; şimdiye kadar en büyük vurgun ise 1 milyon liralık bir meblağla İstanbul'da bir kişinin hesabının boşaltılması olmuş.
NASIL ÇALIŞIYORLAR?
Akçakale Cumhuriyet Savcılığı yetkilileri 'kontörcülük' olarak bilinen dolandırıcılık türünün, Akçakale'de ortaya çıktığına dikkat çekiyor. İsminin yazılmasını istemeyen bir Cumhuriyet Savcısı şunları anlatıyor: 'Önce uzun uzun konuşturup kontör kazanmakla başlıyor. Sonra ise bununla da tatmin olmuyorlar. Çeşitli şekillerde kandırarak, şantaj yaparak devlet memurlarının unvanlarını kullanarak para istemeye başlıyorlar. ' 'Kontorcüler' gündemi de yakından takip ediyor. Kimi zaman terör saldırısı kimi zaman Ergenekon davası bahanesiyle para sızdırıyorlar.
Son zamanlarda Suriye'den atılan bombalarla gündemde olan Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesi, yıllardır 'kontör dolandırıcılığı'ndan yaka silkmiş durumda. Akçakale'ye bağlı Kılıçlı, Bulutlu, Ceylanharabesi, Öncül, Güneren, Bolatlar, Hacı Ekber köyleri ve bağlı mezralar başta olmak üzere yaklaşık 70 köyde 3 bin 500 kişinin bu suça karıştığı ve halen sürdürdüğü iddia ediliyor. Aralarında generallerin, profesörlerin de olduğu yüzlerce kişiyi mağdur eden dolandırıcılık olayının merkez üssü Akçakale'de belediye, adliye, emniyet yetkilileri ve vatandaşlarla görüştüm.
'BEN DE PARANOYAK OLDUM'
İlk olarak AK Partili Belediye Başkanı Abdulhâkim Ayhan'a uğruyorum. 'Bu iş yüzünden Akçakaleliyim demeye utanıyorum ' diyen Ayhan'a bir dokunuyor bin ah işitiyorum: 'Yaklaşık iki yıldır bu sorunla uğraşıyoruz. Bizim yaklaşık 95 bin nüfusumuz var köylerle birlikte, herkes bununla ilgilenmiyor belki de sadece yüzde 1'i. İlk olarak, çok konuşunca kontör kazandıran kampanyayla başladılar. Hepsi Arapça bildiği için Suriye'yi, Mısır'ı, Suudi Arabistan'ı arayıp saatlerce konuşup kontör kazanıyorlardı. Daha sonra hesap boşaltan çetelere dönüştüler. Bu 'çekici'ler belli bir yüzdelik hesabıyla çalışıyorlar. Biz bunların İstanbul'da ve Mersin'de özel bürolar tuttuğunu da öğrendik. Sadece dolandırıcıları değil, para gönderenleri de isimsiz hat veren bütün GSM şirketlerinin merkezlerini de suçlu buluyorum. ' Abdulhakim Ayhan; endişeyi bizzat kendisinin yaşadığını da şöyle anlatıyor: 'Ben her hafta üç GSM merkezine de uğrayıp, kendi adıma bilmediğim hat var mı yok mu diye soruyorum. Resmen paranoyak oldum. Biz bu insanların kim olduğunu biliyoruz. Çok yoksul ailelerdi, son 2 yılda pek çok kişinin canını yıkarak zengin oldular. Şimdi Akçakale'de hangi çocuğa sorsanız, bu hayata özenip doktor avukat değil 'kontörcü' olmak istediğini söylüyor. ' Savcılık yetkilileri, kontorcülerin medyaya yansıyan eylemlerin vakanın sadece yüzde 1'i olduğunu anlatıyor. 'Kontorcülük' sektöründe; şimdiye kadar en büyük vurgun ise 1 milyon liralık bir meblağla İstanbul'da bir kişinin hesabının boşaltılması olmuş.
NASIL ÇALIŞIYORLAR?
Akçakale Cumhuriyet Savcılığı yetkilileri 'kontörcülük' olarak bilinen dolandırıcılık türünün, Akçakale'de ortaya çıktığına dikkat çekiyor. İsminin yazılmasını istemeyen bir Cumhuriyet Savcısı şunları anlatıyor: 'Önce uzun uzun konuşturup kontör kazanmakla başlıyor. Sonra ise bununla da tatmin olmuyorlar. Çeşitli şekillerde kandırarak, şantaj yaparak devlet memurlarının unvanlarını kullanarak para istemeye başlıyorlar. ' 'Kontorcüler' gündemi de yakından takip ediyor. Kimi zaman terör saldırısı kimi zaman Ergenekon davası bahanesiyle para sızdırıyorlar.