Minik Hüma’nın Üzerine Markette Lavabo Düştü, Ailesi Konuyu Yargıya Taşıdı
Bursa’da ailesiyle yapı markete giden 3 yaşındaki minik kızın üzerine lavabo düştü.
Ölümden dönen Hüma, olayın şokunu uzun süre üzerinden atamadı. Ailesi ise gerekli tedbiri almayan yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet savcılığı, ‘Taksirle adam yaralama’ suçundan yapı market yetkilileri hakkında soruşturma başlattı. Soruşturmanın tamamlanmasıyla yapı market yetkilileri hakkında ceza davası açılacak.
Evlerinde tadilat yapan inşaat mühendisi Metin Tuğrul Deniz (41), eşi Tuğba (36), çocukları Ensar (12) ve 3 yaşındaki Hüma ile 6 Temmuz’da Mudanya yolu üzerindeki bir yapı markete gitti. Ailesiyle mağazayı gezen Hüma Deniz’in üzerine emniyetli şekilde sabitlenmemiş olduğu iddia edilen banyo dolabı ve üzerinde sergilenen lavabo düştü. Hüma kırılan lavabonun altında kaldı. Ailesinin büyük şok yaşadığı olay sonrası vücudunda morluklar oluşan Hüma Deniz, olay yerine gelen 112 Acil Servis ambulansı ile Dörtçelik Çocuk Hastanesi Çekirge Polikliniği’ne kaldırıldı. Yapılan ilk müdahalenin ardından Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilen minik kızın iç kanama geçirdiği belirlendi. Adli Tıp Kurumu’ndan da rapor alan ailesi, konuyu yargıya taşıdı. Cumhuriyet savcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı.
"ANNE OLARAK OLAY GÜNÜNÜ HATIRLAMAK İSTEMİYORUM"
Olayın ardından Hüma’nın psikolojisinin bozulduğunu belirten anne Tuğba Deniz, “O günü hatırlamak çok zor bir anne olarak. Çok tedirgin bir bekleyiş içerisindeydik. Bu tür olaylarda ‘Hiçbir şey olmaz’ demek yanlış geliyor. İnsanlar tedbir almaya başlayacak, çocukların canı yanmasın. Benim başımdan geçmiş olması o işi mazur göstermiyor.
Kazanın ardından mağaza yetkilileri olay yerine geldi. Dakikalarca çocuğumuzla ilgilenmek, ambulans çağırmak yerine kırılan lavaboyu incelediler. Bir özür bile dilemediler. Benim çocuğum ölümden döndü. Psikolojisi bozuldu. Olay günü gece yarısına kadar hastane kapılarında röntgen ve testlerle uğraştık. Büyük korku yaşadık. Kızım olaydan çok etkilendi. Bizim yanımızdan hiç ayrılmıyor.” diye konuştu.
"BİR ŞEY ÇIKMAZ’ DEMEDİK KONUYU YARGIYA TAŞIDIK VE SONUNA KADAR HAKKIMIZI ARAYACAĞIZ"
Yapı marketin gerekli tedbiri almadan dolap ve lavaboyu sergilediğini öne süren baba Metin Tuğrul Deniz ise banyo dolabı ve lavabonun duvara monte edilmeden sergilenmesinin hata olduğunu söyledi.
Kızının büyük bir travma yaşadığını ve ölümden döndüğünü anlatan baba Deniz, ailecek yapı marketin banyo dolaplarının olduğu bölümde gezdikleri sırada duvara sabitlenmemiş lavabo ünitesinin çocuğun üzerine devrildiğini dile getirdi. Baba Deniz olayı şöyle anlattı: “Çocuk altında kaldı. Monte edilmediği için lavabo da çocuğun üzerine düştü. Kızım boynuna kadar lavabonun altında kaldı. Ağır lavaboydu. Çocuğunun bir tarafını kesecek şekilde kırıldı lavabo. Çocuğu lavabonun altından kaldırdık, her tarafı mosmordu. İşyerinin tavrı çok acemiceydi. Böyle bir durumda ne yapacaklarından bile haberleri yoktu. Çocukla ilgilenmek yerine lavabonun başında dört beş kişi toplandılar. Çocukla ilgilenmek yerine lavabo taşına baktılar. Talebimiz üzerine ambulans çağrıldı. Koca mağazada acil böyle bir hastaya müdahale edebilecek ne sağlık görevlisi ne sağlık ekipmanı ne de böyle bir durumda ambulans çağrılacak bir bilinç sahibi yoktu. Eğitim verilmemiş. Bizim bağırmamız üzerine ambulans geldi. Çocuk önce Çekirge’ye gitti. Fakültede gece yarılarında tetikler yapıldı. Allah’a şükür bir şey çıkmadı. Ama ölümcül bir kazaydı. Kızımın vücudunda morluklar oluştu. Lavabo taşı boynuna dayanmıştı. Kafasına çarpabilirdi, feci sonu olabilirdi." Olayı ucuz atlattıklarını, ancak işin peşini bırakmayacaklarının altını çizen Deniz, "Tedbirlerin alınması lazım. Sorumlu, duyarlı vatandaşlık vazifesini yerine getirmek istiyoruz. Bu tür mağazaların tek derdi sadece para kazanmak olmamalı. İdari personelin bu tür kazalarda ne yapılacağından haberi yok. Konuyu mahkemeye taşıdık. Mahkeme sürecinde uzlaşma yoluna gittik, ancak karşı taraf o süreci de aymaz şekilde zamana yayarak olumlu tavrımıza olumsuz yaklaştı. Mağaza yetkilileri, sorumluluğu üzerine almak yerine çalışanların üzerine yıkmak istiyor. İnsanların ihmali olabilir, ama kontrol edilmeli. Bu olayı oradaki bir elemanın üzerine yıkmak suretiyle insana hürmetsizlik, vahşi kapitalizm bakış tarzıdır. Bu işin peşini bırakmayacağız. Problemler çözülsün, tedbirler alınsın başka aileleler acı çekmesin." şeklinde konuştu.
Toplumda ‘bir şey çıkmaz, ne olacak ki?’ şeklinde yanlış bir algı olduğunu anlatan baba Deniz, bu tür olayların üzerinin kapanmasından rahatsız olduğunu kaydetti.
Deniz, “Halkımız arasında bu bir atalet. Olaya bizler de sessiz kalmak istemedik. Çünkü insanımız her türlü iyiyi, doğruyu hak ediyor. Biz en başından beri olayın takipçisiyiz. Hukuk mücadelemiz sürecek. Dünyanın hiçbir yerinde bu tür mağazalarda benzeri bir teşhir olamaz.” ifadelerini kullandı. "PAT DİYE ÜZERİME DÜŞTÜ" Olay anını anlatan minik Hüma ise şunları söyledi: “Annem, babam ve ağabeyimle geziyorduk. Pat diye lavabo üzerime düştü. Duvara yapıştırmamışlar. Üzerime düştü. Çok korktum.” Yapı market yetkilileri ise konunun yargıya intikal ettiği için değerlendirme yapmayacaklarını belirterek, “Üzücü bir olay tabii ki. Ama konu yargıya intikal ettiğinden yorum yapamayız.” diye konuştu.
Evlerinde tadilat yapan inşaat mühendisi Metin Tuğrul Deniz (41), eşi Tuğba (36), çocukları Ensar (12) ve 3 yaşındaki Hüma ile 6 Temmuz’da Mudanya yolu üzerindeki bir yapı markete gitti. Ailesiyle mağazayı gezen Hüma Deniz’in üzerine emniyetli şekilde sabitlenmemiş olduğu iddia edilen banyo dolabı ve üzerinde sergilenen lavabo düştü. Hüma kırılan lavabonun altında kaldı. Ailesinin büyük şok yaşadığı olay sonrası vücudunda morluklar oluşan Hüma Deniz, olay yerine gelen 112 Acil Servis ambulansı ile Dörtçelik Çocuk Hastanesi Çekirge Polikliniği’ne kaldırıldı. Yapılan ilk müdahalenin ardından Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilen minik kızın iç kanama geçirdiği belirlendi. Adli Tıp Kurumu’ndan da rapor alan ailesi, konuyu yargıya taşıdı. Cumhuriyet savcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı.
"ANNE OLARAK OLAY GÜNÜNÜ HATIRLAMAK İSTEMİYORUM"
Olayın ardından Hüma’nın psikolojisinin bozulduğunu belirten anne Tuğba Deniz, “O günü hatırlamak çok zor bir anne olarak. Çok tedirgin bir bekleyiş içerisindeydik. Bu tür olaylarda ‘Hiçbir şey olmaz’ demek yanlış geliyor. İnsanlar tedbir almaya başlayacak, çocukların canı yanmasın. Benim başımdan geçmiş olması o işi mazur göstermiyor.
Kazanın ardından mağaza yetkilileri olay yerine geldi. Dakikalarca çocuğumuzla ilgilenmek, ambulans çağırmak yerine kırılan lavaboyu incelediler. Bir özür bile dilemediler. Benim çocuğum ölümden döndü. Psikolojisi bozuldu. Olay günü gece yarısına kadar hastane kapılarında röntgen ve testlerle uğraştık. Büyük korku yaşadık. Kızım olaydan çok etkilendi. Bizim yanımızdan hiç ayrılmıyor.” diye konuştu.
"BİR ŞEY ÇIKMAZ’ DEMEDİK KONUYU YARGIYA TAŞIDIK VE SONUNA KADAR HAKKIMIZI ARAYACAĞIZ"
Yapı marketin gerekli tedbiri almadan dolap ve lavaboyu sergilediğini öne süren baba Metin Tuğrul Deniz ise banyo dolabı ve lavabonun duvara monte edilmeden sergilenmesinin hata olduğunu söyledi.
Kızının büyük bir travma yaşadığını ve ölümden döndüğünü anlatan baba Deniz, ailecek yapı marketin banyo dolaplarının olduğu bölümde gezdikleri sırada duvara sabitlenmemiş lavabo ünitesinin çocuğun üzerine devrildiğini dile getirdi. Baba Deniz olayı şöyle anlattı: “Çocuk altında kaldı. Monte edilmediği için lavabo da çocuğun üzerine düştü. Kızım boynuna kadar lavabonun altında kaldı. Ağır lavaboydu. Çocuğunun bir tarafını kesecek şekilde kırıldı lavabo. Çocuğu lavabonun altından kaldırdık, her tarafı mosmordu. İşyerinin tavrı çok acemiceydi. Böyle bir durumda ne yapacaklarından bile haberleri yoktu. Çocukla ilgilenmek yerine lavabonun başında dört beş kişi toplandılar. Çocukla ilgilenmek yerine lavabo taşına baktılar. Talebimiz üzerine ambulans çağrıldı. Koca mağazada acil böyle bir hastaya müdahale edebilecek ne sağlık görevlisi ne sağlık ekipmanı ne de böyle bir durumda ambulans çağrılacak bir bilinç sahibi yoktu. Eğitim verilmemiş. Bizim bağırmamız üzerine ambulans geldi. Çocuk önce Çekirge’ye gitti. Fakültede gece yarılarında tetikler yapıldı. Allah’a şükür bir şey çıkmadı. Ama ölümcül bir kazaydı. Kızımın vücudunda morluklar oluştu. Lavabo taşı boynuna dayanmıştı. Kafasına çarpabilirdi, feci sonu olabilirdi." Olayı ucuz atlattıklarını, ancak işin peşini bırakmayacaklarının altını çizen Deniz, "Tedbirlerin alınması lazım. Sorumlu, duyarlı vatandaşlık vazifesini yerine getirmek istiyoruz. Bu tür mağazaların tek derdi sadece para kazanmak olmamalı. İdari personelin bu tür kazalarda ne yapılacağından haberi yok. Konuyu mahkemeye taşıdık. Mahkeme sürecinde uzlaşma yoluna gittik, ancak karşı taraf o süreci de aymaz şekilde zamana yayarak olumlu tavrımıza olumsuz yaklaştı. Mağaza yetkilileri, sorumluluğu üzerine almak yerine çalışanların üzerine yıkmak istiyor. İnsanların ihmali olabilir, ama kontrol edilmeli. Bu olayı oradaki bir elemanın üzerine yıkmak suretiyle insana hürmetsizlik, vahşi kapitalizm bakış tarzıdır. Bu işin peşini bırakmayacağız. Problemler çözülsün, tedbirler alınsın başka aileleler acı çekmesin." şeklinde konuştu.
Toplumda ‘bir şey çıkmaz, ne olacak ki?’ şeklinde yanlış bir algı olduğunu anlatan baba Deniz, bu tür olayların üzerinin kapanmasından rahatsız olduğunu kaydetti.
Deniz, “Halkımız arasında bu bir atalet. Olaya bizler de sessiz kalmak istemedik. Çünkü insanımız her türlü iyiyi, doğruyu hak ediyor. Biz en başından beri olayın takipçisiyiz. Hukuk mücadelemiz sürecek. Dünyanın hiçbir yerinde bu tür mağazalarda benzeri bir teşhir olamaz.” ifadelerini kullandı. "PAT DİYE ÜZERİME DÜŞTÜ" Olay anını anlatan minik Hüma ise şunları söyledi: “Annem, babam ve ağabeyimle geziyorduk. Pat diye lavabo üzerime düştü. Duvara yapıştırmamışlar. Üzerime düştü. Çok korktum.” Yapı market yetkilileri ise konunun yargıya intikal ettiği için değerlendirme yapmayacaklarını belirterek, “Üzücü bir olay tabii ki. Ama konu yargıya intikal ettiğinden yorum yapamayız.” diye konuştu.