Antalya’da festival kavgası

Antalya’nın eski Belediye Başkanı AK Parti Antalya Milletvekili Menderes Türel ile CHP’li Antalya Belediye Başkanı Mustafa Akaydın arasındaki uzun süredir devam eden polemik büyüyor.

Antalya’da festival kavgası
Polemikle birlikte ortaya saçılan harcama rakamları dudak uçuklatıyor. Türel dün yaptığı bir açıklama ile Akaydın 'ın, dönemiyle ilgili yolsuzluk iddialarına cevap verdi, Akaydın 'ı 'yalan söyleme hastalığına tutulmakla ' suçladı.

Türel, AK Parti İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın, 2008 yılında düzenlenen Altın Portakal Film Festivali'nde yapılan harcamalar ve kendisi hakkında bulunduğu iddialara cevap verdi.


İDDİALAR CİDDİ


Akaydın'ın, 2008 yılında festival konuklarının konaklamadığı bir otele 600 bin dolar ödeme yapıldığı, “hayali konaklama için” otelin 240 olan odasının da 374 gibi gösterildiğini iddia ettiğini belirten Türel, otelin 640 yataklı olduğunu ve otelde 450 kişinin konakladığı anlattı.


256 ARAÇ GÜNLÜĞÜ BİR MİLYARDAN KİRALANMIŞ


Başkan Akaydın'ın festivalin davetiye tasarımları için de 118 bin dolar ödeme yapıldığını iddia ettiğini hatırlatan Türel, ödeme tasarım bedelinin sadece festival davetiyesi için olmadığını, 19 farklı tasarım için ödeme yapıldığını kaydetti. Akaydın'ın 2008 yılındaki Altın Portakal Film Festivali'nde 9 günlük süreçte 140 aracın kiralanması için 3,4 milyon lira ödendiği yönünde de iddiada bulunduğunu dile getiren Türel, kiralanan araç sayısının 256, gün sayısının da 14 gün olduğunu belirtti. Akaydın'ın Mickey Rourke adlı sanatçının sadece otel rezervasyonu için 100 bin dolar ödendiğini söylediğini anlatan Türel, Mickey Rourke'un dünya sinemasının önemli isimlerinden olduğunu ve 100 bin dolar değil, 50 bin dolar ücret ödendiğini bildirdi.


“AKAYDIN YANILTIYOR, YARGIYA BAŞVURSUN”


Ayrıca Akaydın'ın bu iddialarla ilgili Antalya Valiliği'ne şikayette bulunduğunu ve Valiliğin de soruşturma başlattığı yönünde açıklama yaptığını ifade eden Türel, “Merak ettim ve yazılı olarak Antalya Valiliği'ne hakkımda ve bu konularla ilgili herhangi bir şikayet yapılıp yapılmadığını sordum. Antalya Valiliği'nin 20 Eylül 2012 tarihli yazısında Mustafa Akaydın veya Büyükşehir Belediyesi tarafından bugüne kadar Valiliğe herhangi bir şikayet veya belge ulaşmadığı ve bir soruşturma olmadığı belirtildi” dedi. Akaydın'ın “Çamur at, izi kalsın” politikası uyguladığını savunan Türel, Akaydın'ın asılsız iddialarla kamuoyunu yanlış bilgilendirmemesini, usulsüzlük varsa yargıya başvurmasını istedi. Akaydın'ın yalan söyleme hastalığı olarak tanımlanan mitomani hastası olduğunu öne süren Türel, şöyle devam etti:


“DÜRTÜLERİNİ KONTROL EDEMİYOR”


“Mitomani, bir çeşit dürtü kontrol bozukluğu olarak tanımlanıyor. Kişi kendini yalan söylemekten alıkoyamaz. Bu, onun engelleyemediği bir dürtüsüdür. Yalan söylerken büyük haz duyar ama hemen peşinden pişmanlık gelir. Yani mitoman, yalanlarından sonra suçluluk duyar ve çevresindekilere bunu bir daha yapmayacağını söyler ama yine de yalan söylemeye devam eder.”


“ACİL ŞİFALAR DİLERİM”


“Yalanları öylesine gelişigüzeldir ki nasıl toparlayacakları konusunda bir planları yoktur. İşte Akaydın. Akaydın'ın iddiaları, iftiraları, yalanları kendisinin mitomani hastası olduğunu gösteriyor. Kendisine acil şifalar diliyorum.”


“ANTALYALI FESTİVAL DEĞİL HİZMET BEKLİYOR”


Öte yandan Antalyalı vatandaşlar, illerini birisi Meclis'te (TBMM), diğeri yerelde (Belediye) temsil etme görevi ile görevlendirdikleri iki siyasinin uzun süredir devam eden bu polemiklerinin artık kabak tadı vermeye başladığını söylüyorlar. Karşılıklı iddiaların temelini oluşturan Altın Portakal Film Festivali denen etkinlikten de soğumaya başladıklarını belirten Antalyalılar illerinin Korkuteli gibi Torosların eteğinde, yüzlerce köyü bulunan birçok bölgelerinde ciddi sıkıntılar yaşandığını, köylülerin çarşı-pazar-hastane gibi ihtiyaçlarını karşılamak için bile Kasaba ve ilçelere inmek üzere günde bir kez kalkan okul servislerini kullanmak zorunda olduklarını, tüm bu sıkıntıların arasında eski ve yeni yöneticilerinin milyarlar vererek araçlar kiralamalarını itiraf etmelerini yadırgadıklarını bildirdiler.