Koray Aydın, Balyoz Davasına Şüpheyle Baktı

MHP’nin 4 Kasım'da yapacağı kongre öncesinde yurt gezileri kapsamında Tokat’a gelen Aydın, MHP İl Başkanlığını ziyaret ederek partililerle görüştü. Daha sonra Grand Ballıca Otelinde düzenlenen programa geçen MHP’li Aydın, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Önümüzdeki 3 yılın önemine değinen Aydın, Anayasa değişikliği denildiğinde vatandaşın neyin ne olduğunu tam olarak bilemediğini ileri sürerek, “Altını çizerek söylüyorum. Bunların yeni anayasa olarak söyledikleri anayasadan Türk Milleti ve Türk’ün adının silinip yok edilmesidir. Yani tarih sahnesinde var olan Türk milletinin adını Anayasa’dan silip atmakla her şeyin düzeleceğini, ortalığın süt liman olacağını söyleyen bir kesimin yoğun propagandası altına alınmıştır Türk milleti. Burada sinsice, haince bir plan sürdürülmektedir. Milletimiz uyuşturulmakta, sinir uçları alınmakta. Anayasa'da Türk’ün adı çıkarsa her şey düzelecek 'terör' ortadan kalkacak gibi bir hava estirilmektedir. Bu doğru değildir. Bu terörü bir silah olarak kullanan Türk Milletini vurmaya çalışan bütün hain unsurların işbirliği altında Türk’ün adını tarih sahnesinden silme projesidir” dedi.

Balyoz Davası kararıyla ilgili soruları yanıtlayan MHP’li Aydın, beklemediği bir karar olduğunun altını çizerek şunları söyledi: “Ben, bu şekilde çok ağır bir karar çıkacağını ummuyordum. Çünkü davanın süreci takip edildiğinde, tartışmaya konu olan bir sürü usul ve esas hatasına dayalı olarak bir yargılama süreci götürüldü. Ben bu tür davalara biraz şüphe ile bakıyorum. Bu işin içerisinde İktidar'ın elinin olduğunu düşünüyorum. Birçok tartışma var. Buradan verilecek cezalarla yarın PKK’lılara da affı gündeme getirerek bunu dengelemek yönünde bir eğilimin olduğu tartışılıyor, söyleniyor. Bunları da dikkate almak lazım. Çünkü bu hükümetin düzgün yaptığı bir şey yok. İşleri abidik gubidik. Yalanı çok iyi konuşuyor başbakan. Dolayısı ile ona bu konuda güvenim yok. Milletimizin de güveni olacağını zannetmiyorum. Çünkü daha düne kadar PKK’lılarla yaptığı görüşmeleri inkar eden bir ayağının üzerinde kırk tane yalan söyleyen bir başbakanımız vardı. Şimdi de 'görüşüyoruz ne olur?' diyen bir başbakana dönüştü. Onun iç.in yarın bu konuda neyle karşılaşacağımızı önümüze neyin konabileceğini bugünden ön göremeyiz”