Anayasa Komisyon Üyeleri, Bdp'nin Masadan Kalkma İddialarını Değerlendirdi
BDP'nin "Anayasa Uzlaşma Komisyonu'ndan çekiliriz" restine AK Parti'li Burhan Kuzu'nun yaptığı "Masadan çekilmek istiyorsanız hiç durmayın.
Yeni bir komisyon oluşturup yola devam ederiz. Bunlar iyice azıttı." açıklamasına komisyon üyelerinden değerlendirme geldi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu Başkanı ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya, sorunların, çözümlerini de içerisinde getirdiğini hatırlattı. Her sorunun bizatihi bünyesinde çözümü de taşıdığını vurgulayan İyimaya, öyle bir sorunla karşı karşıya gelinmesi halinde tabii çözümün oluşabileceğini düşündüğünü kaydetti.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in başkanlığında toplanan Anayasa Uzlaşma Komisyonu öncesi konuşan İyimaya, yeni anayasanın Türkiye'nin gerçeği ve siyaset kurumunun namusu olduğuna dikkat çekti. Bu anayasayı bu komisyonun taslak olarak üretmesi, topluma sunması ve Büyük Meclis'in kurucu iktidar yetkisini kullanarak artık 30 yılı aşkın anayasa kangreninden toplumsal sözleşmeyi toplumla paylaşması gerektiğini belirten İyimaya, "Bu çok önemli. Bu açıdan yaklaşıldığında herhangi bir partinin masadan kalkma gibi bir tavır içinde olacağını farz etmiyorum, tahayyül etmiyorum, varsaymıyorum. Zaten bugün o partideki arkadaşlarımızın da yaklaşımları bu doğrultuda. Bütün mesele konsensüsün ahlaki gerekleri içerisinde olmak." diye konuştu.
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ise BDP'nin ağzından çıkmayan laflar üzerinden spekülasyon yapmanın da sadece ateşe benzin dökmek olduğunu söyledi.
Bu ateşin de başta benzini dökenleri yakacağının altını çizen Tan, "Kendilerine dikkat etsinler. Yeni bir Türkiye'yi en fazla biz istiyoruz. Yeni bir Türkiye, demokratik bir Türkiye, en gelişmiş demokrasi ve demokratik ilkeler çerçevesindeki bir Türkiye en fazla bize lazım. Yoksa faşizmden beslenenlerin böyle bir Türkiye ihtiyaçları zaten yok. Sayın Burhan Kuzu'ya hatırlatıyorum, dikkat etsin. Bir söz var: 'Ağanın malı gider hizmetçinin canı' diye. Sanıyorum Sayın Burhan Kuzu'nun canı gidiyor." şeklinde konuştu.
Uzlaşma Komisyonu üyesi MHP Konya Milletvekili Faruk Bal da BDP'nin masadan kalkması konusunda bunların kendi iradelerinde oluşabilecek şeyler olmadığını söyledi.
"BDP iradesini zaten kendi içinde yaratamayan bir parti görünümündedir." diyen Bal, şöyle devam etti: "Kalkıp kalkmayacakları bizim vereceğimiz bir karar veya bizim niyet ve temennimiz olarak değerlendirilemez. Böyle bir durumda Uzlaşma Komisyonu aldığı genel çalışma kararları çerçevesinde görevine devam edemez ama ondan sonra yeni şartlar oluşur."
CHP'li komisyon üyesi, Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum ise BDP'nin masadan kalkması gibi bir adımı beklemediğini ifade etti.
"Biz maddelerden bir tanesini günün koşullarına göre ayırıp öne alıp ya da arkaya alma gibi bir yöntemi benimsemiyoruz." diyen Batum, "İlk önce özgürlüklerin çerçevesini çizelim dedik. Ondan sonra devlet yapısını koyarız ve milletvekillerinin dokunulmazlıkları da bu devletin yapısı içerisinde, yasama organı üyelerinin statülerinde ortaya çıkar diye düşündük. Şimdi bundan bir tanesini ön plana almak gibi kaygımız yok. Komisyon üyelerinin hiç birisinde yok. Sayın Başbakan'ın 'bu yönde yargıya gereğini söyledik, Meclis'te de gereğini yapacağız' demesi, komisyon açısından bağlayıcı değil, ancak kendi milletvekilleri açısından olabilir. Ama bizim partilerden bir tanesi ayrılacak mı ayrılmayacak mı gibi bir düşüncemiz yok. Partilerden bir tanesi ayrılırsa işin özüne aykırı olmuş olur. Çünkü biz hep bunu söyledik; koşulları kendinize göre haklı gösterebilirsiniz fakat ülke içerisinde geçerli bütün akımların, görüşlerin yansıtılmadığı bir anayasanın anlamı yoktur. O zaman görüşlerin tamamının yansıtılmadığı bir anayasa ancak bir partinin, iki partinin anayasası olur. O yüzden böyle bir parti çekilirse tekrardan komisyonun düşünmesi lazım. Bunun bu şekilde devam etmesi o zaman mümkün olmaz." dedi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in başkanlığında toplanan Anayasa Uzlaşma Komisyonu öncesi konuşan İyimaya, yeni anayasanın Türkiye'nin gerçeği ve siyaset kurumunun namusu olduğuna dikkat çekti. Bu anayasayı bu komisyonun taslak olarak üretmesi, topluma sunması ve Büyük Meclis'in kurucu iktidar yetkisini kullanarak artık 30 yılı aşkın anayasa kangreninden toplumsal sözleşmeyi toplumla paylaşması gerektiğini belirten İyimaya, "Bu çok önemli. Bu açıdan yaklaşıldığında herhangi bir partinin masadan kalkma gibi bir tavır içinde olacağını farz etmiyorum, tahayyül etmiyorum, varsaymıyorum. Zaten bugün o partideki arkadaşlarımızın da yaklaşımları bu doğrultuda. Bütün mesele konsensüsün ahlaki gerekleri içerisinde olmak." diye konuştu.
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ise BDP'nin ağzından çıkmayan laflar üzerinden spekülasyon yapmanın da sadece ateşe benzin dökmek olduğunu söyledi.
Bu ateşin de başta benzini dökenleri yakacağının altını çizen Tan, "Kendilerine dikkat etsinler. Yeni bir Türkiye'yi en fazla biz istiyoruz. Yeni bir Türkiye, demokratik bir Türkiye, en gelişmiş demokrasi ve demokratik ilkeler çerçevesindeki bir Türkiye en fazla bize lazım. Yoksa faşizmden beslenenlerin böyle bir Türkiye ihtiyaçları zaten yok. Sayın Burhan Kuzu'ya hatırlatıyorum, dikkat etsin. Bir söz var: 'Ağanın malı gider hizmetçinin canı' diye. Sanıyorum Sayın Burhan Kuzu'nun canı gidiyor." şeklinde konuştu.
Uzlaşma Komisyonu üyesi MHP Konya Milletvekili Faruk Bal da BDP'nin masadan kalkması konusunda bunların kendi iradelerinde oluşabilecek şeyler olmadığını söyledi.
"BDP iradesini zaten kendi içinde yaratamayan bir parti görünümündedir." diyen Bal, şöyle devam etti: "Kalkıp kalkmayacakları bizim vereceğimiz bir karar veya bizim niyet ve temennimiz olarak değerlendirilemez. Böyle bir durumda Uzlaşma Komisyonu aldığı genel çalışma kararları çerçevesinde görevine devam edemez ama ondan sonra yeni şartlar oluşur."
CHP'li komisyon üyesi, Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum ise BDP'nin masadan kalkması gibi bir adımı beklemediğini ifade etti.
"Biz maddelerden bir tanesini günün koşullarına göre ayırıp öne alıp ya da arkaya alma gibi bir yöntemi benimsemiyoruz." diyen Batum, "İlk önce özgürlüklerin çerçevesini çizelim dedik. Ondan sonra devlet yapısını koyarız ve milletvekillerinin dokunulmazlıkları da bu devletin yapısı içerisinde, yasama organı üyelerinin statülerinde ortaya çıkar diye düşündük. Şimdi bundan bir tanesini ön plana almak gibi kaygımız yok. Komisyon üyelerinin hiç birisinde yok. Sayın Başbakan'ın 'bu yönde yargıya gereğini söyledik, Meclis'te de gereğini yapacağız' demesi, komisyon açısından bağlayıcı değil, ancak kendi milletvekilleri açısından olabilir. Ama bizim partilerden bir tanesi ayrılacak mı ayrılmayacak mı gibi bir düşüncemiz yok. Partilerden bir tanesi ayrılırsa işin özüne aykırı olmuş olur. Çünkü biz hep bunu söyledik; koşulları kendinize göre haklı gösterebilirsiniz fakat ülke içerisinde geçerli bütün akımların, görüşlerin yansıtılmadığı bir anayasanın anlamı yoktur. O zaman görüşlerin tamamının yansıtılmadığı bir anayasa ancak bir partinin, iki partinin anayasası olur. O yüzden böyle bir parti çekilirse tekrardan komisyonun düşünmesi lazım. Bunun bu şekilde devam etmesi o zaman mümkün olmaz." dedi.