CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Koç Açıklama Yaptı
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Afyonkarahisar'daki patlamaya ilişkin, ''Olayın şu veya bu şekilde kaza dışı bir nedenle meydana gelme ihtimalini, içinde yaşadığımız tırmanan terör sürecini de hesaba katarak ihtimal dahilinde görmek en doğal kuşkulardan bir tanesidir'' dedi.
Koç, parti Genel Merkezi'nde düzenlediği gazetecilerle sohbet toplantısında, Afyonkarahisar'daki askeri mühimmat deposunda meydana gelen patlamaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir gazetede yer alan patlamanın nedenine ilişkin iddiasına yönelik soruları yanıtladı.
CHP olarak patlamanın hemen ardından olay yerine giderek incelemelerde bulunduklarını ve yetkililerden bilgi aldıklarını aktaran Koç, yaptıkları açıklamalarda da olayın hassasiyetini ve yürütülen idari ve askeri soruşturmayı göz önüne aldıklarını söyledi.
Koç, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun patlamanın hemen ardından, soruşturmalar henüz başlamışken yaptıkları açıklamalarında sürekli ''kaza'' vurgusu yaptıklarını ifade eden Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da patlamaya ilişkin sorgulama içinde olanları ağır bir dille eleştirdiğini, bunun dikkat çekici yaklaşımlar olduğunu ileri sürdü.
Haluk Koç, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in de patlamaya ilişkin ilk açıklamasında 'Her şey ortada' ifadesini kullandığını hatırlattı. Bu açıklamaların neye dayanarak yapıldığının kamuoyuyla paylaşılması gerektiğine dikkati çeken Koç, ''Başbakan da aynı telaşın içinde. Aynı Orman ve Su İşleri Bakanı gibi davranıyor. Bir telaş içerisinde. Bir suçluluk telaşı var da bir şeylerin üstünü örter gibi. Karşı görüş ifade edene de hakaret yağdıran bir üslup'' diye konuştu.
Benzer süreçlerin Uludere olayı ile Suriye tarafında düşürülen askeri uçak konusunda da yaşandığını savunan Koç, her iki olayla ilgili kamuoyunun hala tatmin edici olarak bilgilendirilmediğini iddia etti.
Koç, ''Afyonkarahisar'daki patlamayla ilgili soruşturma belki tazedir ama Orman ve Su İşleri Bakanı'ndan sonra, sayın validen sonra, sayın Başbakan'ın kaza olduğu yönünde, hakarete varan diğer görüşleri susturma çabası bizi çok ciddi düşündürmektedir'' dedi.
Koç, şunları kaydetti:
''Bu mühimmat Susurluk'ta kapatılan depolardan Afyonkarahisar'a nakledilen mühimmattır. Genelkurmay Başkanı bizim de ziyaretimizin ertesi günü Afyonkarahisar'da yaptığı açıklamada kısa bir cümle kullanmıştı, 'herşey ortada'. Nedir ortada olan biz bunu soruyoruz. Ortada olan nedir- Bir açıklık istiyoruz. Aradan bu kadar gün geçti daha şehitlerimizin cenazeleri teslim edilemedi. Şimdi soruyoruz, Susurluk'tan Afyonkarahisar'a bu mühimmatın tek seferde taşınamayacağı açıktır. Bu uzun bir süreci gerektirir. Bu süreç içerisinde Susurluk'tan çıkan araç veya konvoy için güzergahtaki garnizonlara, ilgili jandarma kontrol noktalarına, emniyet teşkilatına güvenlik tedbirleri için ön bildirimin zorunlu olduğunu da biliyoruz. Bu süreç içinde böylesine hassas bir nakliyatın terör örgütünün veya Türkiye'nin güvenliği üzerine ihtirası olan örgütlerin hedefi olmamasını düşünmek başlı başına saflıktır. Bunu sadece biz düşünmüyoruz bu olayı sorgulayan herkes bu soruları yüksek sesle soruyor.
Buna rağmen daha ilk günden, ilk saatten itibaren 'kazadır' ısrarını kamuoyuna nasıl açıklayacaksınız- Yani soruşturmanın 'kazadır' şeklinde nihayetlenmesini mi amaçlıyorsunuz- Genelkurmay Başkanlığı tarafından sabotaj ihtimali göz ardı edilmemesine rağmen hükümet cephesi, konunun kaza olduğu yönünde ısrar ettiği, bu konuda okunan tüm eleştirileri, iyi niyetli sorgulamaları neden aşırı tepkiyle, küfürle karşılamaktadır-
Bu konunun bu şekilde kapatılmaması için Genel Başkanımızın sorgulamasından daha doğal hiçbir sonuç olamaz. Çünkü bu bizim temel görevlerimizden bir tanesi.''
-Mühimmatın Afyonkarahisar'a getiriliş süreci-
Koç, açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun gazeteye yansıyan açıklamasında ''komutanlarla görüştüğü, yüzde 99 sabotaj ihtimali olduğu ve patlamanın cep telefonu düzeneğiyle yapılmış olabileceği'' şeklindeki ifadeleri olduğunun hatırlatılarak, ''Bu bilgileri sizinle paylaştı mı-'' sorusu üzerine Koç, mühimmatın Susurluk'tan Afyonkarahisar'a getiriliş sürecinin incelenmesi gerektiğini söyledi.
Özellikle konaklama yapılan yerlerde güvenlik kamerası kayıtlarının incelenip incelenmediğini soran Koç, ''Olayın şu veya bu şekilde kaza dışı bir nedenle meydana gelme ihtimalini içinde yaşadığımız tırmanan terör sürecini de hesaba katarak ihtimal dahilinde görmek en doğal kuşkulardan bir tanesidir. Bu kuşkuların mutlaka açıklanması lazım. İkinci saatte 'kazadır' diyenin niye kaza olduğunu açıklaması lazım. Genelkurmay Başkanı'nın 'her şey ortada' sözünün içinin doldurulması lazım'' değerlendirmesinde bulundu.
CHP olarak hiçbir şeyin üstünün örtülmemesinden yana olduklarını vurgulayan Koç, ''Neyse yaşadığımız bilelim. Nereye kadar gidecek her şeyin üzerine örterek- Burada biz ne kurumlarımızı yıpratıyoruz ne kurumlarımızı sorguluyoruz. Bu şekilde yaşadığımız olayların üstünü 'kazadır, takdir-i ilahidir, şudur, budur' diyerek kapatılması, esas o kurumları yıpratan sonuçları onlar doğurur'' dedi.
Bir başka gazetecinin 'Güzergah konusunda bir bilgi mi aldınız ki böyle söylüyorsunuz-' sorusuna ise Koç, kendilerinin sadece patlamanın kaza olmaması durumunda, konunun 'kazadır' diye bağlanmasına karşı olduklarını anlatmaya çalıştıklarını söyledi.
-Profesyonel ordu tartışmaları -
Olayda şehit olan bazı askerlerin kısa dönem asker oldukları ifade edilerek, CHP'nin profesyonel ordu konusundaki görüşünün de sorulduğu Koç, ''Bence profesyonelden öte özel yetişmiş, bu konuda deneyim sahibi birliklerin terör bölgesinde ya da güvenlik mücadelesinin yapıldığı bölgelerde görevlendirilmesinin uygun olduğu açık'' yanıtını verdi.
Koç, ''Bu bir terör saldırısı ise neden Hükümet bunu gizlemeye çalışıyor olabilir'' sorusunu yanıtlarken ise varsayımlara göre konuşmamak gerektiğini söyledi.
Kendilerini rahatsız edenin Hükümetin ilk saatlerden itibaren ''olay kazadır'' diyerek, bunun aksi görüş ifade edenlere yönelik hakaretlere varan yaklaşımları olduğunu savundu. Koç, ''Varlığımızı tehdit eden terörle mücadele edeceğiz ama şeffaf bir toplumda mücadele edeceğiz'' dedi.
Parti Sözcüsü Koç, başka bir soruyu yanıtlarken de Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun ifade ettiği cep telefonu düzeneği konusunun bir ihtimal dahilinde olduğunu ve yüksek sesle ifade edildiğini belirtti.
Koç, soruşturmanın bir an önce sonuçlarıyla birlikte toplumun önüne getirilmesi gerektiğini vurgulayarak, Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin altında bu sürecin kaza dışında bir ihtimalle meydana gelmesi durumunda böylesi bir düzeneğin de bu süreçte rol alıp almadığının sorgulanması gayesi yattığını söyledi.
Koç bir başka soruyu yanıtlarken de Kılıçdaroğlu'nun, gazetede yer alan ifadelerine ilişkin olarak, ''Bir gazeteci arkadaşımızla, benim de zaman zaman olur, bazı konular olur 'off the record' ibaresi konur. Böyle bir sohbeti, bu şekilde bir noktada değerlendiren bir haber olarak almak gerekiyor'' dedi.
Muhabir: Seval Güler
Yayıncı: Ebubekir Gülüm
Kaynak: AA
CHP olarak patlamanın hemen ardından olay yerine giderek incelemelerde bulunduklarını ve yetkililerden bilgi aldıklarını aktaran Koç, yaptıkları açıklamalarda da olayın hassasiyetini ve yürütülen idari ve askeri soruşturmayı göz önüne aldıklarını söyledi.
Koç, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun patlamanın hemen ardından, soruşturmalar henüz başlamışken yaptıkları açıklamalarında sürekli ''kaza'' vurgusu yaptıklarını ifade eden Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da patlamaya ilişkin sorgulama içinde olanları ağır bir dille eleştirdiğini, bunun dikkat çekici yaklaşımlar olduğunu ileri sürdü.
Haluk Koç, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in de patlamaya ilişkin ilk açıklamasında 'Her şey ortada' ifadesini kullandığını hatırlattı. Bu açıklamaların neye dayanarak yapıldığının kamuoyuyla paylaşılması gerektiğine dikkati çeken Koç, ''Başbakan da aynı telaşın içinde. Aynı Orman ve Su İşleri Bakanı gibi davranıyor. Bir telaş içerisinde. Bir suçluluk telaşı var da bir şeylerin üstünü örter gibi. Karşı görüş ifade edene de hakaret yağdıran bir üslup'' diye konuştu.
Benzer süreçlerin Uludere olayı ile Suriye tarafında düşürülen askeri uçak konusunda da yaşandığını savunan Koç, her iki olayla ilgili kamuoyunun hala tatmin edici olarak bilgilendirilmediğini iddia etti.
Koç, ''Afyonkarahisar'daki patlamayla ilgili soruşturma belki tazedir ama Orman ve Su İşleri Bakanı'ndan sonra, sayın validen sonra, sayın Başbakan'ın kaza olduğu yönünde, hakarete varan diğer görüşleri susturma çabası bizi çok ciddi düşündürmektedir'' dedi.
Koç, şunları kaydetti:
''Bu mühimmat Susurluk'ta kapatılan depolardan Afyonkarahisar'a nakledilen mühimmattır. Genelkurmay Başkanı bizim de ziyaretimizin ertesi günü Afyonkarahisar'da yaptığı açıklamada kısa bir cümle kullanmıştı, 'herşey ortada'. Nedir ortada olan biz bunu soruyoruz. Ortada olan nedir- Bir açıklık istiyoruz. Aradan bu kadar gün geçti daha şehitlerimizin cenazeleri teslim edilemedi. Şimdi soruyoruz, Susurluk'tan Afyonkarahisar'a bu mühimmatın tek seferde taşınamayacağı açıktır. Bu uzun bir süreci gerektirir. Bu süreç içerisinde Susurluk'tan çıkan araç veya konvoy için güzergahtaki garnizonlara, ilgili jandarma kontrol noktalarına, emniyet teşkilatına güvenlik tedbirleri için ön bildirimin zorunlu olduğunu da biliyoruz. Bu süreç içinde böylesine hassas bir nakliyatın terör örgütünün veya Türkiye'nin güvenliği üzerine ihtirası olan örgütlerin hedefi olmamasını düşünmek başlı başına saflıktır. Bunu sadece biz düşünmüyoruz bu olayı sorgulayan herkes bu soruları yüksek sesle soruyor.
Buna rağmen daha ilk günden, ilk saatten itibaren 'kazadır' ısrarını kamuoyuna nasıl açıklayacaksınız- Yani soruşturmanın 'kazadır' şeklinde nihayetlenmesini mi amaçlıyorsunuz- Genelkurmay Başkanlığı tarafından sabotaj ihtimali göz ardı edilmemesine rağmen hükümet cephesi, konunun kaza olduğu yönünde ısrar ettiği, bu konuda okunan tüm eleştirileri, iyi niyetli sorgulamaları neden aşırı tepkiyle, küfürle karşılamaktadır-
Bu konunun bu şekilde kapatılmaması için Genel Başkanımızın sorgulamasından daha doğal hiçbir sonuç olamaz. Çünkü bu bizim temel görevlerimizden bir tanesi.''
-Mühimmatın Afyonkarahisar'a getiriliş süreci-
Koç, açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun gazeteye yansıyan açıklamasında ''komutanlarla görüştüğü, yüzde 99 sabotaj ihtimali olduğu ve patlamanın cep telefonu düzeneğiyle yapılmış olabileceği'' şeklindeki ifadeleri olduğunun hatırlatılarak, ''Bu bilgileri sizinle paylaştı mı-'' sorusu üzerine Koç, mühimmatın Susurluk'tan Afyonkarahisar'a getiriliş sürecinin incelenmesi gerektiğini söyledi.
Özellikle konaklama yapılan yerlerde güvenlik kamerası kayıtlarının incelenip incelenmediğini soran Koç, ''Olayın şu veya bu şekilde kaza dışı bir nedenle meydana gelme ihtimalini içinde yaşadığımız tırmanan terör sürecini de hesaba katarak ihtimal dahilinde görmek en doğal kuşkulardan bir tanesidir. Bu kuşkuların mutlaka açıklanması lazım. İkinci saatte 'kazadır' diyenin niye kaza olduğunu açıklaması lazım. Genelkurmay Başkanı'nın 'her şey ortada' sözünün içinin doldurulması lazım'' değerlendirmesinde bulundu.
CHP olarak hiçbir şeyin üstünün örtülmemesinden yana olduklarını vurgulayan Koç, ''Neyse yaşadığımız bilelim. Nereye kadar gidecek her şeyin üzerine örterek- Burada biz ne kurumlarımızı yıpratıyoruz ne kurumlarımızı sorguluyoruz. Bu şekilde yaşadığımız olayların üstünü 'kazadır, takdir-i ilahidir, şudur, budur' diyerek kapatılması, esas o kurumları yıpratan sonuçları onlar doğurur'' dedi.
Bir başka gazetecinin 'Güzergah konusunda bir bilgi mi aldınız ki böyle söylüyorsunuz-' sorusuna ise Koç, kendilerinin sadece patlamanın kaza olmaması durumunda, konunun 'kazadır' diye bağlanmasına karşı olduklarını anlatmaya çalıştıklarını söyledi.
-Profesyonel ordu tartışmaları -
Olayda şehit olan bazı askerlerin kısa dönem asker oldukları ifade edilerek, CHP'nin profesyonel ordu konusundaki görüşünün de sorulduğu Koç, ''Bence profesyonelden öte özel yetişmiş, bu konuda deneyim sahibi birliklerin terör bölgesinde ya da güvenlik mücadelesinin yapıldığı bölgelerde görevlendirilmesinin uygun olduğu açık'' yanıtını verdi.
Koç, ''Bu bir terör saldırısı ise neden Hükümet bunu gizlemeye çalışıyor olabilir'' sorusunu yanıtlarken ise varsayımlara göre konuşmamak gerektiğini söyledi.
Kendilerini rahatsız edenin Hükümetin ilk saatlerden itibaren ''olay kazadır'' diyerek, bunun aksi görüş ifade edenlere yönelik hakaretlere varan yaklaşımları olduğunu savundu. Koç, ''Varlığımızı tehdit eden terörle mücadele edeceğiz ama şeffaf bir toplumda mücadele edeceğiz'' dedi.
Parti Sözcüsü Koç, başka bir soruyu yanıtlarken de Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun ifade ettiği cep telefonu düzeneği konusunun bir ihtimal dahilinde olduğunu ve yüksek sesle ifade edildiğini belirtti.
Koç, soruşturmanın bir an önce sonuçlarıyla birlikte toplumun önüne getirilmesi gerektiğini vurgulayarak, Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin altında bu sürecin kaza dışında bir ihtimalle meydana gelmesi durumunda böylesi bir düzeneğin de bu süreçte rol alıp almadığının sorgulanması gayesi yattığını söyledi.
Koç bir başka soruyu yanıtlarken de Kılıçdaroğlu'nun, gazetede yer alan ifadelerine ilişkin olarak, ''Bir gazeteci arkadaşımızla, benim de zaman zaman olur, bazı konular olur 'off the record' ibaresi konur. Böyle bir sohbeti, bu şekilde bir noktada değerlendiren bir haber olarak almak gerekiyor'' dedi.
Muhabir: Seval Güler
Yayıncı: Ebubekir Gülüm