TÜİK’ten Altın İhracatı İle İlgili Açıklama
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye’nin İran’a gerçekleştirdiği altın ihracatı ile ilgili basında yer alan değerlendirmeler üzerine yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, “Yapılan ihracat ve ithalatın hangi nedenle yapıldığını sorgulamak TÜİK’in görevleri arasında yer almamaktadır” denildi.
TÜİK’ten konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Dış ticaret istatistiklerinin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın idari kayıtlarına dayanarak, Birleşmiş Milletler uluslararası mal ticareti istatistikleri kapsam ve tanımlarına (International Merchandise Trade Statistics: Concepts and Definitions, 2010 (IMTS2010)) göre oluşturulduğu, ulusal ve uluslararası para otoriteleri tarafından rezerv amacıyla tutulan altının para tabanlı altını ifade ettiği ve finansal varlık olarak değerlendirilerek dış ticaret istatistiklerine dahil edilmediği, belirtilen tanım dışında kalan altının ise parasal olmayan altın olarak tanımlanarak dış ticaret istatistiklerine dahil edildiği, TÜİK’in uygulamasının da bu yönde olduğu, altın ihracatının TİM verileri içerisinde de yer aldığı, ancak altın ihracatçılarının ihracat işlemlerini kayıt zorunluluğu olmadığından tüm ihracatı yansıtmadığı belirtilmiştir. Yapılan açıklamaya ve kurumumuz internet sayfasında dış ticaret verileri en ayrıntılı düzeyde mevcut olmasına rağmen altın ihracatının dış ticaret istatistiklerine ilk defa dahil ediliyormuş gibi tartışma konusu yapılarak, TÜİK verilerini şaibeli göstermeyi amaçlayan yazılar ve yorumlar basında yer almaya devam etmektedir. Altın ithalatının yüksek olduğu dönemlerde konu gündeme getirilmezken, ihracatın yüksek olduğu dönemlerde tartışmaya açılması bu tür değerlendirmelerin objektif olmadığını göstermektedir. Yapılan ihracat ve ithalatın hangi nedenle yapıldığını sorgulamak TÜİK’in görevleri arasında yer almamaktadır. İstatistiki üretim sürecinde temel prensip, yayınlanan verinin uluslararası norm ve standartlara uygunluğudur. Altın dış ticareti konusunda da aynı prensip uygulanmaktadır. Kurumumuz tarafından üretilen veriler konusunda kamuoyunda yanlış tartışmalara ve bilgi kirliliğine yol açan bu tür değerlendirmelerin ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişimine herhangi bir katkı sağlamayacağı açıktır. TÜİK, uluslararası kavram ve yöntemleri kullanarak ürettiği verileri şeffaf ve zamanlı olarak kamuoyu ile paylaşmaya devam edecektir” denildi
Kaynak: İHA
TÜİK’ten konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Dış ticaret istatistiklerinin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın idari kayıtlarına dayanarak, Birleşmiş Milletler uluslararası mal ticareti istatistikleri kapsam ve tanımlarına (International Merchandise Trade Statistics: Concepts and Definitions, 2010 (IMTS2010)) göre oluşturulduğu, ulusal ve uluslararası para otoriteleri tarafından rezerv amacıyla tutulan altının para tabanlı altını ifade ettiği ve finansal varlık olarak değerlendirilerek dış ticaret istatistiklerine dahil edilmediği, belirtilen tanım dışında kalan altının ise parasal olmayan altın olarak tanımlanarak dış ticaret istatistiklerine dahil edildiği, TÜİK’in uygulamasının da bu yönde olduğu, altın ihracatının TİM verileri içerisinde de yer aldığı, ancak altın ihracatçılarının ihracat işlemlerini kayıt zorunluluğu olmadığından tüm ihracatı yansıtmadığı belirtilmiştir. Yapılan açıklamaya ve kurumumuz internet sayfasında dış ticaret verileri en ayrıntılı düzeyde mevcut olmasına rağmen altın ihracatının dış ticaret istatistiklerine ilk defa dahil ediliyormuş gibi tartışma konusu yapılarak, TÜİK verilerini şaibeli göstermeyi amaçlayan yazılar ve yorumlar basında yer almaya devam etmektedir. Altın ithalatının yüksek olduğu dönemlerde konu gündeme getirilmezken, ihracatın yüksek olduğu dönemlerde tartışmaya açılması bu tür değerlendirmelerin objektif olmadığını göstermektedir. Yapılan ihracat ve ithalatın hangi nedenle yapıldığını sorgulamak TÜİK’in görevleri arasında yer almamaktadır. İstatistiki üretim sürecinde temel prensip, yayınlanan verinin uluslararası norm ve standartlara uygunluğudur. Altın dış ticareti konusunda da aynı prensip uygulanmaktadır. Kurumumuz tarafından üretilen veriler konusunda kamuoyunda yanlış tartışmalara ve bilgi kirliliğine yol açan bu tür değerlendirmelerin ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişimine herhangi bir katkı sağlamayacağı açıktır. TÜİK, uluslararası kavram ve yöntemleri kullanarak ürettiği verileri şeffaf ve zamanlı olarak kamuoyu ile paylaşmaya devam edecektir” denildi