Oruçlu 40 Derece Sıcakta Tırpan Çekiyorlar
Ramazan ayının yaza ayalarına denk gelmesi nedeniyle Iğdırlı çiftçiler 35-40 derece sıcaklıkta hem oruç tutuyor, hem de tarlada çalışıyorlar.
Doğu Anadolu Bölgesinin Çukurovası olarak adlandırılan Iğdır’da Ramazan ayının girmesine rağmen tarım faaliyetleri devam ediyor. Hava sıcaklığının 35-40 derece arasında değiştiği Iğdır’da çiftçiler kavuran güneşin altında tırpan çekerek kendilerinin tahıl, hayvanlarının kışlık yem ihtiyacını karşılıyorlar.
Güneşin altında tırpan çekerek, biçilen ot ve samanları istif eden Nurettin Taşkıran, Ramazan ayının Ağustos ayına rast gelmesi nedeniyle büyük zorluklar yaşadıklarını, bütün zorluklara rağmen Ramazan ayında oruçlarını aksatmadıklarını belirttiler.
Taşkıran, “Bu yaptığımız iş çok zor, normal şartlarda su içmeden bu iş yapmak çok zor, ama Allah bize bu gücü veriyor. Mecburuz bu işi yapmak zorundayız. Ama dini görevimizde yapmak istiyoruz. Bunun için hem oruç tutuyoruz hem de tırpan çekiyoruz. Çok aşırı zorlandığımızda başımıza su döküyoruz, gölgede bir iki saat dinlendikten sonra tekrar işimizin başına dönüyoruz. Yoksa hasatımız hep yerde kalacaktı, bir şekilde idare ediyoruz “dedi.
Kemal Taşkıran ise, Ramazan’ın yaz ayına denk gelmesi nedeniyle oruçlu oruçlu tarlada çalışmak zorunda olduklarını, yoksa tarladaki ürünlerinin kuruyarak döküleceğini söyledi.
Taşkıran, “Hayat şartları çok zor, tek geçim kaynağımız hayvancılık. Burada su fazla olmadığından sadece arazimizde tahıl ürünlerini yetiştirmek zorunda kalıyoruz. Buda şimdi bakın kurumuş, iki üç gün daha biçmesek hep dökülecektik. Bunun için bekletmeden biçmemiz lazım” şeklinde konuştu.
Abilerinin biçtiği yığınları toplayan Zahide Taşkıran ise, kendisinin bazen oruç tutabildiğini bazen de tutamadığının söyledi .
Kaynak: İHA
Güneşin altında tırpan çekerek, biçilen ot ve samanları istif eden Nurettin Taşkıran, Ramazan ayının Ağustos ayına rast gelmesi nedeniyle büyük zorluklar yaşadıklarını, bütün zorluklara rağmen Ramazan ayında oruçlarını aksatmadıklarını belirttiler.
Taşkıran, “Bu yaptığımız iş çok zor, normal şartlarda su içmeden bu iş yapmak çok zor, ama Allah bize bu gücü veriyor. Mecburuz bu işi yapmak zorundayız. Ama dini görevimizde yapmak istiyoruz. Bunun için hem oruç tutuyoruz hem de tırpan çekiyoruz. Çok aşırı zorlandığımızda başımıza su döküyoruz, gölgede bir iki saat dinlendikten sonra tekrar işimizin başına dönüyoruz. Yoksa hasatımız hep yerde kalacaktı, bir şekilde idare ediyoruz “dedi.
Kemal Taşkıran ise, Ramazan’ın yaz ayına denk gelmesi nedeniyle oruçlu oruçlu tarlada çalışmak zorunda olduklarını, yoksa tarladaki ürünlerinin kuruyarak döküleceğini söyledi.
Taşkıran, “Hayat şartları çok zor, tek geçim kaynağımız hayvancılık. Burada su fazla olmadığından sadece arazimizde tahıl ürünlerini yetiştirmek zorunda kalıyoruz. Buda şimdi bakın kurumuş, iki üç gün daha biçmesek hep dökülecektik. Bunun için bekletmeden biçmemiz lazım” şeklinde konuştu.
Abilerinin biçtiği yığınları toplayan Zahide Taşkıran ise, kendisinin bazen oruç tutabildiğini bazen de tutamadığının söyledi .