KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç Açıklaması
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği Başkanı Nurettin Özgenç, bankacılık sistemi ile reel sektörü bir terazinin iki kefesine benzeterek, biri olmazsa diğerinin önemi olmayacağını belirtti.
Özgenç, yaptığı yazılı açıklamada, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın ''bazı bankaların yasal tefecilik yaptığı'' şeklindeki eleştirisini hatırlattı.
''Bankacılık sistemi ile reel sektör bir terazinin iki kefesi gibidir, biri olmazsa diğerinin bir önemi yoktur'' benzetmesini yapan Özgenç, şunları kaydetti:
''Fakat ne hikmetse bankaların bulunduğu kefe hep yukarıda kalırken KOBİ'lerin içinde bulunduğu kefe genelde aşağıda kalmaktadır. 2012 ilk yarı finansal verilerini açıklayan bazı bankaların yüksek karlar elde ettikleri görülmektedir. Zira Türkiye'de bir çok alanda faaliyette bulunan mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeler ekonomik krizin yarattığı yıkıntılarla boğuşurken, bankacılık sektöründen yılın ilk yarısında gelen yüksek karlar dikkat çekmektedir. Bu paralarda esnafın hakkı vardır.''
-''Kesintilere her gün bir yenisi ekleniyor''-
Bazı bankaların karlarının faaliyet dışı kalemlerden geldiğini savunan Özgenç, Türkiye'de faaliyette bulunan 40'ı aşkın bankanın, 100 civarında ayrı isim altında hizmet ücreti ve komisyon aldığını öne sürdü.
Esnafın, dükkanına mal ve hizmet alabilmesi için nakit akışı az olduğundan veya sermaye yetersizliğinden dolayı bankalardan nakit kredi, çek karnesi ve kredi kartı alması gerektiğini ifade eden Özgenç, ''Aynı şekilde iş yerlerinde kredi kartlı taksit seçenekli satış yapabilmesi için adeta olmazsa olmaz olan pos cihazı almak zorunda'' bilgisini verdi.
Özgenç, bazı bankaların bir kısım hizmetleri için para almadığına dikkati çekerek, ''Aşırı kar hırsı ile çalışan bankaların ise fahiş ücretler alması insanlara 'el insaf' dedirmektedir. Bankacılık hizmetlerine ilişkin olarak hesap işletim ücreti, masraf, komisyon vesair adlar altında bankaların talep edebilecekleri ödemeler makul olmalı'' isteğini dile getirdi.
Muhabir: Mücahid Eker
Yayıncı: Zekeriya Gülün
Kaynak: AA
''Bankacılık sistemi ile reel sektör bir terazinin iki kefesi gibidir, biri olmazsa diğerinin bir önemi yoktur'' benzetmesini yapan Özgenç, şunları kaydetti:
''Fakat ne hikmetse bankaların bulunduğu kefe hep yukarıda kalırken KOBİ'lerin içinde bulunduğu kefe genelde aşağıda kalmaktadır. 2012 ilk yarı finansal verilerini açıklayan bazı bankaların yüksek karlar elde ettikleri görülmektedir. Zira Türkiye'de bir çok alanda faaliyette bulunan mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeler ekonomik krizin yarattığı yıkıntılarla boğuşurken, bankacılık sektöründen yılın ilk yarısında gelen yüksek karlar dikkat çekmektedir. Bu paralarda esnafın hakkı vardır.''
-''Kesintilere her gün bir yenisi ekleniyor''-
Bazı bankaların karlarının faaliyet dışı kalemlerden geldiğini savunan Özgenç, Türkiye'de faaliyette bulunan 40'ı aşkın bankanın, 100 civarında ayrı isim altında hizmet ücreti ve komisyon aldığını öne sürdü.
Esnafın, dükkanına mal ve hizmet alabilmesi için nakit akışı az olduğundan veya sermaye yetersizliğinden dolayı bankalardan nakit kredi, çek karnesi ve kredi kartı alması gerektiğini ifade eden Özgenç, ''Aynı şekilde iş yerlerinde kredi kartlı taksit seçenekli satış yapabilmesi için adeta olmazsa olmaz olan pos cihazı almak zorunda'' bilgisini verdi.
Özgenç, bazı bankaların bir kısım hizmetleri için para almadığına dikkati çekerek, ''Aşırı kar hırsı ile çalışan bankaların ise fahiş ücretler alması insanlara 'el insaf' dedirmektedir. Bankacılık hizmetlerine ilişkin olarak hesap işletim ücreti, masraf, komisyon vesair adlar altında bankaların talep edebilecekleri ödemeler makul olmalı'' isteğini dile getirdi.
Muhabir: Mücahid Eker
Yayıncı: Zekeriya Gülün