Balyoz Sanığı Mahkeme Heyetini Tehdit Etti
Balyoz davasında tutuklu sanık Albay Ali Türkşen, "Erk değişir ve yeni yapılan salonlarda sizler yargılanırsınız.Bizi masum olarak hatırlayacaklar, inşallah sizi de öyle hatırlarlar." sözleri, Mahkeme Başkanı Ömer Diken'in tepkisini aldı.
Birçok terör örgütü davasına girdiğini anlatan Ömer Diken'in “Bu sözlerinizle onlarla aynı mantıkla konuşuyorsunuz. Onlar da devrim yaptıklarında bizi yargılayacaklarını söylüyorlar.” şeklindeki sözleri de salonda sanıklar tarafından tepkiyle karşılandı.Balyoz davasında sanıkların savunmasının alınması işlemine devam edildi. Tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Suha Tanyeri, kendisi tarafından kaydedildiği iddia edilen dijital dosyaların zaman açısından kendisinin oluşturmasının mümkün olmadığını öne sürdü.Dava konusu 11 ve 17 No'lu CD'lerin sahte olduğunun ve CD'lerde yer alan dosyaların bilimsel olarak gerçek olmadığının Kanıtlandığını iddia eden Tanyeri, "Evimde ve iş yerimde yapılan aramalarda aleyhime dair hiç bir Kanıt bulunamamıştır. Ses kayıt çözümlerinde yasal olmayan hiçbir şey yoktur. Telefon dinlemelerinde de aleyhimde hiçbir delil çıkmamıştır. Hiç birinde sözde darbe planıyla ilgili tek bir husus yoktur. 12 Eylül darbesinin Bayrak Harekat Planı'nın, Plan Semineri'nde konuşulduğu iddia edilmişti. O konunun Bayrak Harekat Planı değil 1. Ordu Komutanlığı Sıkıyönetim Direktifi olduğu tespit edildi." iddiasında bulundu.Poyrazköy davasından da tutuksuz olarak yargılandığını belirten Balyoz davasının tutuklu sanığı Albay Ali Türkşen, yargılama sürecini tahterevalliye benzeterek, “Tahterevallinin bir tarafına ne koyarsanız karşısına da onu koyarsınız. Bir tarafına bu adil yargılamayı koyarsanız karşına Güneydoğu’da şehitleri koyarsınız. Hapishanelere milletvekilleri Engin Alan’ı, Mehmet Haberal’ı, Mustafa Balbay’ı koyarsanız, öbür tarafında da bazı milletvekilleri omuzlarında tüfekli birileriyle kucaklaşır.” diye konuştu.
Türkşen, “Bu süreçte kafamda bir şimşek çaktı ve adil yargılamanın ne olduğunu anladım, rahatladım. Sizden beraat ya da tahliye talep etmiyorum. Bu adil yargılamanızla en üst sınırdan cezamı verin. Size bu yakışır. Yatarı nedir bunun? Yatarım. Ben bu 365 kişi ile yargılanmaktan onur duyuyorum.” dedi.
Türkşen daha sonra da mahkeme heyetini hedef alarak “Erk değişir, bu yeni yapılan binalarda (Cezaevi önünde inşaatı halen devam eden duruşma salonu binası) siz yargılanırsınız. Kıdemli sanık olarak size tavsiyem, kendinizi ‘Biz ne yaptığımızı bilmiyorduk’ diye savunun. İnşallah sizi de sizin gibi adil yargıçlar yargılar. Bizi masum olarak hatırlayacaklar. İnşallah sizi de öyle hatırlarlar.” ifadesini kullandı. Türkşen’in bu sözleri üzerine sanıklar ve izleyiciler arasından 'Amin' sesleri yükseldi.Türkşen'in bu sözlerini Başkan Ömer Diken “Kimse mahkemeyi yargılanmakla tehdit edemez. Korksak bu kürsüde olmazdık. Biz, iddia makamının önümüze koyduğu delillere göre yargılama yapıyoruz. Delillerle ilgili nihai kararı vermedik. Biz vicdanlarımızla karar veriyoruz. Bunu sorgulayacak varsa hesabını veririz. Bizi HSYK görevden alana kadar görev ve yetki bizde.” dedi.
Birçok terör örgütü davasına girdiğini anlatan Ömer Diken “Bu sözlerinizle onlarla aynı mantıkla konuşuyorsunuz. Onlar da devrim yaptıklarında bizi yargılayacaklarını söylüyorlar.” ifadelerini kullandı. Diken’in bu sözleri, salondan tepki ile karşılandı. Bazı sanıkların salonu terk ettiği gözlendi. Başkan Ömer Diken, sanık Ali Türkşen’e mahkemeyi tehdit eden sözlerinden dolayı suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.
Tutuklu sanık emekli Albay Cemal Temizöz, tutuklu sanıkları üç gruba ayırarak “1. Grup komplocu hücrelerle yüzleşen ve onları zora sokan bir grup. Bende onların içerisindeyim. 2. Grup ise ileride TSK’nın komuta kademesi olacak kişilerin yıpratıldığı ve asılsız ihbar mektupları ile itibarsızlaştırıldığı grup. 3. Grup ise emekli komutanların bulunduğu çevrelerini etkilemeye çalışan Atatürkçü grup” dedi.
Bunlardan hariç bir oluşumun daha bulunduğunu kaydeden Temizöz, “Savunmalarında sanki biz dinsizmişiz gibi muhafazakar ailelere mensup olduğunu belirtenler var. Ben onları fon olarak araya serpiştirilmiş olarak görüyorum.” şeklinde konuştu.
Temizöz'ün TÜBİTAK uzmanı tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda uzman yemininin eksik olduğunu belirterek yaptığı açıklama bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Temizöz'ün eksik olan yemininin daha sonradan yaptırıldığını eleştirmesi üzerine Başkan Diken açıklamada bulundu. Başkan Diken, usulü yasaların belirlendiğini belirterek, "Yargıtay'da 2001 ile 2008 yıllarında 7 yıl süre ile görev yaptım. Eskiden Adli Tabipler tarafından rapor alınırdı. Bu raporların birçoğunda yemin eksikliği olur ve sonradan yeminleri yaptırılırdı. Sizin bahsettiğiniz olayda da aynı şekilde eksikliği tespit edildikten sonra yemin yaptırılmış." açıklamasını yaptı.Bu sırada tutuklu sanıklardan Hakim Albay Onur Uluocak, oturduğu yerden kalkarak söz almadan "Bunu mahkemede yaptırmanız gerekmez miydi?" diye bağırdı. Bunun üzerine Başkan Diken, mahkemeye karşı bağırarak konuştuğu için sanık Uluocak'tan dışarı çıkmasını istedi. Uluocak ise "Kolluk kuvvetleri gelsin, çıkarsın" dedi.
Başkan Diken'in talimatı üzerine görevli jandarmalar tutuklu sanık bölümüne girerek Uluocak'ın dışarı çıkmasını istedi. Bu sırada Başkan Diken, "Usulü biz belirleriz, siz değil." dedi.
Sanık Uluocak'ın "Hayır, siz değil yasalar belirler." tepkisi üzerine Başkan Diken "Hayır, biz uygularız." cevabını verdi.Uluocak'ın dışarı çıkarılması sırasında diğer tutuklu sanıkların da duruşma salonunu terk etmeye çalıştıkları gözlendi. Başkan Diken ise bu durumun protesto amacı taşıdığını belirterek sanıkların salonu terk etmesini engellemek için salonun sanık giriş-çıkış kapısının kapatılmasını istedi. Sanıkların tepki sesleri üzerine de Başkan Diken, "Şimdiye kadar sizlere hoşgörülü davrandık. Savunmalar ayakta yapılır. Ancak sağlık sorunlarınız olabilir ya da savunmalar uzun sürüyor diye oturarak savunma yapmanıza izin verdik. Saygıyı hiçbir zaman bırakmadan hepinize de 'sayın' diye hitap ettik. İhtiyaçlarınız için duruşma salonundan çıkmanıza da izin verdik. Ancak mahkemeyi protesto etme amacıyla dışarı çıkmanıza izin vermeyiz." dedi.
Sanıklar ise ihtiyaçları nedeniyle dışarı çıkmak istediklerini belirtince Diken'in talimatı ile salonun kapıları tekrar açıldı ve bazı sanıklar salondan ayrıldı. Bu sırada duruşmaya izleyici olarak katılan CHP Milletvekillerinden Ali Özgündüz de oturduğu yerden önce Diken'i hedef alarak "Sayın demeyeceksin de ne diyeceksin sanıklara." diye seslendi. Sesi mahkeme heyetine kadar ulaşamayan Özgündüz'ün, daha sonra da sanıklara hitaben, "Neden bunları dinliyorsunuz. Dinlemeyin bunları." diye söylendiği gözlendi.Daha sonra Temizöz'ün, savunmasına devam etmeye çalışması üzerine Başkan Diken, bu durumda duruşmanın ertelenmesinin daha uygun olacağını belirterek duruşmayı yarına ertelediklerini söyledi.
Türkşen, “Bu süreçte kafamda bir şimşek çaktı ve adil yargılamanın ne olduğunu anladım, rahatladım. Sizden beraat ya da tahliye talep etmiyorum. Bu adil yargılamanızla en üst sınırdan cezamı verin. Size bu yakışır. Yatarı nedir bunun? Yatarım. Ben bu 365 kişi ile yargılanmaktan onur duyuyorum.” dedi.
Türkşen daha sonra da mahkeme heyetini hedef alarak “Erk değişir, bu yeni yapılan binalarda (Cezaevi önünde inşaatı halen devam eden duruşma salonu binası) siz yargılanırsınız. Kıdemli sanık olarak size tavsiyem, kendinizi ‘Biz ne yaptığımızı bilmiyorduk’ diye savunun. İnşallah sizi de sizin gibi adil yargıçlar yargılar. Bizi masum olarak hatırlayacaklar. İnşallah sizi de öyle hatırlarlar.” ifadesini kullandı. Türkşen’in bu sözleri üzerine sanıklar ve izleyiciler arasından 'Amin' sesleri yükseldi.Türkşen'in bu sözlerini Başkan Ömer Diken “Kimse mahkemeyi yargılanmakla tehdit edemez. Korksak bu kürsüde olmazdık. Biz, iddia makamının önümüze koyduğu delillere göre yargılama yapıyoruz. Delillerle ilgili nihai kararı vermedik. Biz vicdanlarımızla karar veriyoruz. Bunu sorgulayacak varsa hesabını veririz. Bizi HSYK görevden alana kadar görev ve yetki bizde.” dedi.
Birçok terör örgütü davasına girdiğini anlatan Ömer Diken “Bu sözlerinizle onlarla aynı mantıkla konuşuyorsunuz. Onlar da devrim yaptıklarında bizi yargılayacaklarını söylüyorlar.” ifadelerini kullandı. Diken’in bu sözleri, salondan tepki ile karşılandı. Bazı sanıkların salonu terk ettiği gözlendi. Başkan Ömer Diken, sanık Ali Türkşen’e mahkemeyi tehdit eden sözlerinden dolayı suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.
Tutuklu sanık emekli Albay Cemal Temizöz, tutuklu sanıkları üç gruba ayırarak “1. Grup komplocu hücrelerle yüzleşen ve onları zora sokan bir grup. Bende onların içerisindeyim. 2. Grup ise ileride TSK’nın komuta kademesi olacak kişilerin yıpratıldığı ve asılsız ihbar mektupları ile itibarsızlaştırıldığı grup. 3. Grup ise emekli komutanların bulunduğu çevrelerini etkilemeye çalışan Atatürkçü grup” dedi.
Bunlardan hariç bir oluşumun daha bulunduğunu kaydeden Temizöz, “Savunmalarında sanki biz dinsizmişiz gibi muhafazakar ailelere mensup olduğunu belirtenler var. Ben onları fon olarak araya serpiştirilmiş olarak görüyorum.” şeklinde konuştu.
Temizöz'ün TÜBİTAK uzmanı tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda uzman yemininin eksik olduğunu belirterek yaptığı açıklama bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Temizöz'ün eksik olan yemininin daha sonradan yaptırıldığını eleştirmesi üzerine Başkan Diken açıklamada bulundu. Başkan Diken, usulü yasaların belirlendiğini belirterek, "Yargıtay'da 2001 ile 2008 yıllarında 7 yıl süre ile görev yaptım. Eskiden Adli Tabipler tarafından rapor alınırdı. Bu raporların birçoğunda yemin eksikliği olur ve sonradan yeminleri yaptırılırdı. Sizin bahsettiğiniz olayda da aynı şekilde eksikliği tespit edildikten sonra yemin yaptırılmış." açıklamasını yaptı.Bu sırada tutuklu sanıklardan Hakim Albay Onur Uluocak, oturduğu yerden kalkarak söz almadan "Bunu mahkemede yaptırmanız gerekmez miydi?" diye bağırdı. Bunun üzerine Başkan Diken, mahkemeye karşı bağırarak konuştuğu için sanık Uluocak'tan dışarı çıkmasını istedi. Uluocak ise "Kolluk kuvvetleri gelsin, çıkarsın" dedi.
Başkan Diken'in talimatı üzerine görevli jandarmalar tutuklu sanık bölümüne girerek Uluocak'ın dışarı çıkmasını istedi. Bu sırada Başkan Diken, "Usulü biz belirleriz, siz değil." dedi.
Sanık Uluocak'ın "Hayır, siz değil yasalar belirler." tepkisi üzerine Başkan Diken "Hayır, biz uygularız." cevabını verdi.Uluocak'ın dışarı çıkarılması sırasında diğer tutuklu sanıkların da duruşma salonunu terk etmeye çalıştıkları gözlendi. Başkan Diken ise bu durumun protesto amacı taşıdığını belirterek sanıkların salonu terk etmesini engellemek için salonun sanık giriş-çıkış kapısının kapatılmasını istedi. Sanıkların tepki sesleri üzerine de Başkan Diken, "Şimdiye kadar sizlere hoşgörülü davrandık. Savunmalar ayakta yapılır. Ancak sağlık sorunlarınız olabilir ya da savunmalar uzun sürüyor diye oturarak savunma yapmanıza izin verdik. Saygıyı hiçbir zaman bırakmadan hepinize de 'sayın' diye hitap ettik. İhtiyaçlarınız için duruşma salonundan çıkmanıza da izin verdik. Ancak mahkemeyi protesto etme amacıyla dışarı çıkmanıza izin vermeyiz." dedi.
Sanıklar ise ihtiyaçları nedeniyle dışarı çıkmak istediklerini belirtince Diken'in talimatı ile salonun kapıları tekrar açıldı ve bazı sanıklar salondan ayrıldı. Bu sırada duruşmaya izleyici olarak katılan CHP Milletvekillerinden Ali Özgündüz de oturduğu yerden önce Diken'i hedef alarak "Sayın demeyeceksin de ne diyeceksin sanıklara." diye seslendi. Sesi mahkeme heyetine kadar ulaşamayan Özgündüz'ün, daha sonra da sanıklara hitaben, "Neden bunları dinliyorsunuz. Dinlemeyin bunları." diye söylendiği gözlendi.Daha sonra Temizöz'ün, savunmasına devam etmeye çalışması üzerine Başkan Diken, bu durumda duruşmanın ertelenmesinin daha uygun olacağını belirterek duruşmayı yarına ertelediklerini söyledi.