Avukat Ersöz, TÜBİTAK Raporlarıyla İlgili Konuştu
Oda TV davasında tutuklu sanıklardan Soner Yalçın ve bir kısım sanıkların avukatı Hüseyin Ersöz mahkemeye gönderilen TÜBİTAK raporu ile ilgili adliye önünde basın açıklaması yaptı.
Avukat Ersöz, TÜBİTAK raporunun, müvekkilleri için isnat edilen suçlamaların çökmesine neden olacak düzeyde olduğunu ileri sürdü. Gazeteciler Soner Yalçın, Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın yargılandığı Odatv davasında İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, TÜBİTAK'tan istediği raporun 7 ay sonra mahkemeye ulaşmasının ardından sanıkların avukatı Hüseyin Ersöz, rapor hakkında açıklamalarda bulundu. Avukat Ersöz, “Bugün raporun mahkemeye ulaştığını öğrendik.
TÜBİTAK raporu 339 sayfa. Raporda bizim ileri sürdüğümüz ve savunmalarımızda ifade ettiğimiz söz konusu dijital dokümanların manipülatif olduğu, bilgisayar korsanlığı ürünü olduğuna dair çok önemli tespitler yer alıyor. Tabi ki rapor, çok ayrıntılı sorulara cevap verdiği için çok teknik hususlar da içermekte. Bunlar bir teknik adam gözüyle bakıldığında ve irdelendiğinde söz konusu manüpilasyonun düzeyini anlamak da bir o kadar kolay” dedi.
“Raporun sonuç kısmında en önemli husus, isnatlara dayanak olarak kabul edilen dijital dokümanların Soner Yalçın, Müyesser Yıldız ve Barış Pehlivan’a ait olduğu öne sürülen ve bu dokümanları hiç birisinin oluşturmadığı, bu kişilerin hiç bir değiştirme işlemi yapmadığı tespiti yer alıyor” ifadelerini kullanan Ersöz, “Yine söz konusu bilgisayarlarda ciddi anlamda zarar verebilecek olan bir takım yazılımlar tespit edilmiş durumda. Bu yazılımlar da söz konusu dijital dokümanların bilgisayar korsanlığı yoluyla bu bilgisayarlara yüklenmiş olabileceği bir değerlendirme içeriyor” şeklinde konuştu.
Hiç bir adli bilişim incelemesi kesin kanaat belirtmesinin mümkün olmadığını belirten Ersöz, “Zaten kesin kanaati sizler de göremiyorsunuz ama şüphenin oluşması dahi söz konusu dijitallerin bir bilgisayar korsanlığı ürünü değerlendirmesinde bulunulmasında yeterlidir. Bu dokümanlar müvekkillerimizin özgürlüğünün uzun süredir kısıtlanmasına neden olmuştur ve mahkemenin kararlarına bakıldığında tutuklulukla ilgili beklendiği görülmektedir. Mevcut gelen rapor, isnat edilen tüm suçlamaların çökmesine neden olacak düzeydedir. Bu sebepten dolayı yarın müvekkillerimizin tahliyesine talep edeceğiz” şeklinde konuştu .
Kaynak: İHA
TÜBİTAK raporu 339 sayfa. Raporda bizim ileri sürdüğümüz ve savunmalarımızda ifade ettiğimiz söz konusu dijital dokümanların manipülatif olduğu, bilgisayar korsanlığı ürünü olduğuna dair çok önemli tespitler yer alıyor. Tabi ki rapor, çok ayrıntılı sorulara cevap verdiği için çok teknik hususlar da içermekte. Bunlar bir teknik adam gözüyle bakıldığında ve irdelendiğinde söz konusu manüpilasyonun düzeyini anlamak da bir o kadar kolay” dedi.
“Raporun sonuç kısmında en önemli husus, isnatlara dayanak olarak kabul edilen dijital dokümanların Soner Yalçın, Müyesser Yıldız ve Barış Pehlivan’a ait olduğu öne sürülen ve bu dokümanları hiç birisinin oluşturmadığı, bu kişilerin hiç bir değiştirme işlemi yapmadığı tespiti yer alıyor” ifadelerini kullanan Ersöz, “Yine söz konusu bilgisayarlarda ciddi anlamda zarar verebilecek olan bir takım yazılımlar tespit edilmiş durumda. Bu yazılımlar da söz konusu dijital dokümanların bilgisayar korsanlığı yoluyla bu bilgisayarlara yüklenmiş olabileceği bir değerlendirme içeriyor” şeklinde konuştu.
Hiç bir adli bilişim incelemesi kesin kanaat belirtmesinin mümkün olmadığını belirten Ersöz, “Zaten kesin kanaati sizler de göremiyorsunuz ama şüphenin oluşması dahi söz konusu dijitallerin bir bilgisayar korsanlığı ürünü değerlendirmesinde bulunulmasında yeterlidir. Bu dokümanlar müvekkillerimizin özgürlüğünün uzun süredir kısıtlanmasına neden olmuştur ve mahkemenin kararlarına bakıldığında tutuklulukla ilgili beklendiği görülmektedir. Mevcut gelen rapor, isnat edilen tüm suçlamaların çökmesine neden olacak düzeydedir. Bu sebepten dolayı yarın müvekkillerimizin tahliyesine talep edeceğiz” şeklinde konuştu .