Kocatepe’de ‘zafer’ Kutlanıyor
Kocatepe’deki ‘zafer’ kutlamalarına katılan Bakan Veysel Eroğlu, Türkiye’nin bugün fiili harpler içinde olmadığını söyleyerek, “Lakin millet olarak birlik ve beraberliğimizi bozmaya yönelik başka gayretler mevzubahistir.
İstiklal Harbi esnasında milletçe gösterdiğimiz mukavemet ve istikrarı muhafaza etmeye işte bu sebeple halen ihtiyacımız vardır. İstikbale giden yol bir arada, yan yana, güç ve inanç birliği içinde olmaktan, yorulmadan, usanmadan, istikametten sapmadan daima gayretle çalışmaktan geçer, bunu unutmayınız” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarının çizilmesini sağlayan, Büyük Taarruz’un başladığı Afyonkarahisar Kocatepe’de ‘zafer’ kutlandı. Zafer Haftası kapsamında Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesindeki etkinlikle başlayan Zafer Haftası kutlamaları, Çakırözü köyündeki yürüyüş noktasında devam etti. Sabaha karşı başlayacak olan Büyük Taarruz’un başlangıç noktası Kocatepe’ye kadar olan Türk askerlerinin yürüyüşünü temsil etmek amacıyla Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun başlattığı yürüyüş sabaha karşı sona erdi.Sabah saatlerinde Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu’nun katılımı ile bir program düzenlendi.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan Kocatepe’deki Zafer Haftası kutlama programında Genelkurmay Başkanlığı, Afyonkarahisar Valiliği, Garnizon Komutanlığı ve Afyonkarahisar Belediyesi tarafından Kocatepe’deki Atatürk anıtına çelenk konuldu. Çelenk sunumunun ardından Piyade Binbaşı Tuncay Timuçin tarafından savaşın gerçekleştiği arazi tanıtıldı.
Kocatepe’deki törende bir konuşma yapan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, İstiklal Harbi’ni zaferle neticelendiren en mühim askeri harekat olan Büyük Taarruz’un başladığı şehitler diyarında olmaktan gurur duyduğunu söyledi.
"Milli zaferimizin doksanıncı seneyi devriyesinde sizlerle buluşmanın heyecanını yaşıyorum" diyen Bakan Eroğlu, şöyle konuştu: "Bin yıldır üzerinde yaşadığımız toprakları vatan olarak bize çok gören düşmanlar, şark meselesi adıyla ortaya attıkları menfur bir planla Osmanlı İmparatorluğu’nu Birinci Cihan Harbi’ne girmeye mecbur bırakmışlar, yedi cephede çarpışan ordularımız mağlup olarak Misak-ı Milli hudutlarına çekilmişlerdi. Birinci Dünya Harbi’ni sona erdiren Mondros Mütarekesi’nin 30 Ekim 1918 tarihinde yürürlüğe girmesi ile İtilaf Devletleri türlü bahanelerle güzel yurdumuzu işgal etmeye koyulmuş, Türk İstiklal Harbi de Yunanlıların 15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkmaları ile başlamıştır. İstiklal Harbi sırasında yurdun her tarafında işgale karşı gösterilen kahramanca mukavemet ve yazılan destan tarihe geçmiştir. Sakarya Meydan Muharebesi, Yunan ordularını Anadolu’yu tamamen işgal etmekten vazgeçirmiş ve savunma hatlarını Afyonkarahisar-Eskişehir hattına çekmek mecburiyetinde bırakmıştır. Nihayet 26 Ağustos 1922’de başlayan ve 30 Ağustos’ta sona eren Büyük Taarruz Yunanlılar için kesin mağlubiyeti getirmiş, 9 Eylül 1922’de İzmir’de düşman kuvvetlerinin denize dökülmesi ile de İstiklal Harbi, kahraman ordumuzun zaferi ile neticelenmiştir.” 90 sene önce, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın 25 Ağustos’u 26 Ağustos’a bağlayan gece Şuhut’a geldiğini anlatan Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Mustafa Kemal Paşa ve beraberindeki Fevzi ve İsmet Paşalarla Kocatepe’ye yürümüş ve meşhur ‘Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir ileri’ emrini burada vererek Büyük Taarruz’u başlatmıştır. Şuhut’tan başlayıp Kocatepe’de sona eren bu 14 kilometrelik yol Türk milletinin istiklal mücadelesinde zaferi müjdeleyen istikamettir. Aradan uzun seneler geçmiş olsa da, biz bu gece burada aynı heyecan ve gururu paylaşıyoruz. Hepimize, büyük Türk Milletine kutlu olsun.”
BU SADECE ASKERİ BİR ZAFER DEĞİLDİR
Bunun askeri bir zafer olmadığını söyleyen Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aziz milletimizin onca yokluk ve yoksunluk içinde eşsiz bir iman ve azimle vermiş olduğu büyük bir mücadelenin zaferidir. Bu aynı hedefe yönelmiş olan, aynı yüce gaye için varını yoğunu ve hatta canını vermekten çekinmeyen, bütün güçlük ve imkansızlıklara rağmen birlik ve beraberlik ruhuyla yurdunu müdafaa eden cesur ve kahraman bir milletin zaferidir. İstiklal Harbi’nin başkomutanı Mustafa Kemal Paşa’nın batı cephesi birliklerine verdiği şu emir her şeyin özetidir: ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile ıslanmadıkça terk olunamaz.’ İstiklalin, Türklüğün bekasının ve Anadolu'nun düşman çizmesinden kurtarılmasının tek yolunun bu taarruz olduğunu anlamış ve inanmış olan Türk askerinin taarruzları kuvvetlerin sıklet merkezi olarak seçilen Afyonkarahisar’ın civarında başlamış, 27Ağustos’ta Afyonkarahisar düşman işgalinden kurtarılarak düşman orduları darmadağın edilmiştir.”
HARP HALİNDE DEĞİLİZ AMA BİRLİĞİMİZİ BOZACAK BAŞKA OLAYLAR VAR
Huzur ve emniyet ile üzerinde yaşadığımız bu toprakların yurdun işgalden kurtarılmasına ve Türk milletinin istiklalini ilan etmesine zemin ve şahitlik ettiğini dile getiren Eroğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Buralar, binlerce insanın kanı ile sulanmış, en zorlu mücadeleleri yaşamış mübarek topraklardır. Harp günleri artık tarihin sayfaları arasına karışmış olsa da, buralarda şimdi sulh ve huzur içinde yaşıyor olsak da, bu hakikati hafızalarımızdan çıkartmamamız icap eder. Bugün belki fiili ve askeri harpler içinde değiliz, lakin millet olarak birlik ve beraberliğimizi bozmaya yönelik başka gayretler mevzu bahistir." İstiklal Harbi esnasında milletçe gösterdiğimiz mukavemet ve istikrarı muhafaza etmeye işte bu sebeple ihtiyacımız olduğunu anlatan Eroğlu, şunları söyledi: "İstikbale giden yol bir arada, yan yana, güç ve inanç birliği içinde olmaktan, yorulmadan, usanmadan, istikametten sapmadan daima gayretle çalışmaktan geçer, bunu unutmayınız. Bu topraklarda şanlı bayrağımızın ilelebet dalgalanması için güçlü olmak mecburiyetindeyiz. Büyük hedeflerimizin olması elzemdir. Gayemiz bellidir, yol haritamız bellidir. İstikrarlı yükselişimizi engellemeye çalışan hiçbir şeye kulak asmadan, meselelere değil, meselelerin halline odaklanarak çalışmalı, yolumuza konan engellerle vakit kaybetmeden ilerlememize devam etmeliyiz. Vaktiyle bu topraklarda verilen eşsiz mücadelelere, istiklalimiz için canlarını veren şehitlerimize, varını yoğunu kaybeden ama karşılığında istiklalini kazanan Aziz Milletimize olan borcumuzdur. Bugün zafer sevinci ile burada bir aradaysak, hepimizin yüreğinde aynı gurur, aynı onur, aynı heyecan varsa; bunu kahraman şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz. İstiklali olmayan milletlerin istikbali de olmaz diyerek çıktığımız yolda aynı şuur ve inançla yürüyeceğiz, el ele, yan yana, omuz omuza olarak, birbirimiz arasında hiçbir fark ve ayırım gözetmeden hep birlikte çalışarak yükseleceğiz.” Eroğlu’nun konuşmasının ardından İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Veli Yıldırım da bir konuşma yaparak Zafer Haftası’nı kutladı.
Kocatepe’deki törene, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun yanı sıra, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Milletvekili Halil Ürün, İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Veli Yıldırım, Tuğgeneral Necdet Tuna, Tuğamiral Aydın Şirin, Hava Tuğgeneral İhsan Özdamar, Tuğgeneral Şafak Karakoç, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, Baro Başkanı Turgay Şahin, AKÜ Rektörü Mustafa Solak, İl Emniyet Müdürü İsmail Türkmenli, askeri erkan, daire müdürleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Kaynak: İHA
Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarının çizilmesini sağlayan, Büyük Taarruz’un başladığı Afyonkarahisar Kocatepe’de ‘zafer’ kutlandı. Zafer Haftası kapsamında Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesindeki etkinlikle başlayan Zafer Haftası kutlamaları, Çakırözü köyündeki yürüyüş noktasında devam etti. Sabaha karşı başlayacak olan Büyük Taarruz’un başlangıç noktası Kocatepe’ye kadar olan Türk askerlerinin yürüyüşünü temsil etmek amacıyla Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun başlattığı yürüyüş sabaha karşı sona erdi.Sabah saatlerinde Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu’nun katılımı ile bir program düzenlendi.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan Kocatepe’deki Zafer Haftası kutlama programında Genelkurmay Başkanlığı, Afyonkarahisar Valiliği, Garnizon Komutanlığı ve Afyonkarahisar Belediyesi tarafından Kocatepe’deki Atatürk anıtına çelenk konuldu. Çelenk sunumunun ardından Piyade Binbaşı Tuncay Timuçin tarafından savaşın gerçekleştiği arazi tanıtıldı.
Kocatepe’deki törende bir konuşma yapan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, İstiklal Harbi’ni zaferle neticelendiren en mühim askeri harekat olan Büyük Taarruz’un başladığı şehitler diyarında olmaktan gurur duyduğunu söyledi.
"Milli zaferimizin doksanıncı seneyi devriyesinde sizlerle buluşmanın heyecanını yaşıyorum" diyen Bakan Eroğlu, şöyle konuştu: "Bin yıldır üzerinde yaşadığımız toprakları vatan olarak bize çok gören düşmanlar, şark meselesi adıyla ortaya attıkları menfur bir planla Osmanlı İmparatorluğu’nu Birinci Cihan Harbi’ne girmeye mecbur bırakmışlar, yedi cephede çarpışan ordularımız mağlup olarak Misak-ı Milli hudutlarına çekilmişlerdi. Birinci Dünya Harbi’ni sona erdiren Mondros Mütarekesi’nin 30 Ekim 1918 tarihinde yürürlüğe girmesi ile İtilaf Devletleri türlü bahanelerle güzel yurdumuzu işgal etmeye koyulmuş, Türk İstiklal Harbi de Yunanlıların 15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkmaları ile başlamıştır. İstiklal Harbi sırasında yurdun her tarafında işgale karşı gösterilen kahramanca mukavemet ve yazılan destan tarihe geçmiştir. Sakarya Meydan Muharebesi, Yunan ordularını Anadolu’yu tamamen işgal etmekten vazgeçirmiş ve savunma hatlarını Afyonkarahisar-Eskişehir hattına çekmek mecburiyetinde bırakmıştır. Nihayet 26 Ağustos 1922’de başlayan ve 30 Ağustos’ta sona eren Büyük Taarruz Yunanlılar için kesin mağlubiyeti getirmiş, 9 Eylül 1922’de İzmir’de düşman kuvvetlerinin denize dökülmesi ile de İstiklal Harbi, kahraman ordumuzun zaferi ile neticelenmiştir.” 90 sene önce, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın 25 Ağustos’u 26 Ağustos’a bağlayan gece Şuhut’a geldiğini anlatan Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Mustafa Kemal Paşa ve beraberindeki Fevzi ve İsmet Paşalarla Kocatepe’ye yürümüş ve meşhur ‘Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir ileri’ emrini burada vererek Büyük Taarruz’u başlatmıştır. Şuhut’tan başlayıp Kocatepe’de sona eren bu 14 kilometrelik yol Türk milletinin istiklal mücadelesinde zaferi müjdeleyen istikamettir. Aradan uzun seneler geçmiş olsa da, biz bu gece burada aynı heyecan ve gururu paylaşıyoruz. Hepimize, büyük Türk Milletine kutlu olsun.”
BU SADECE ASKERİ BİR ZAFER DEĞİLDİR
Bunun askeri bir zafer olmadığını söyleyen Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aziz milletimizin onca yokluk ve yoksunluk içinde eşsiz bir iman ve azimle vermiş olduğu büyük bir mücadelenin zaferidir. Bu aynı hedefe yönelmiş olan, aynı yüce gaye için varını yoğunu ve hatta canını vermekten çekinmeyen, bütün güçlük ve imkansızlıklara rağmen birlik ve beraberlik ruhuyla yurdunu müdafaa eden cesur ve kahraman bir milletin zaferidir. İstiklal Harbi’nin başkomutanı Mustafa Kemal Paşa’nın batı cephesi birliklerine verdiği şu emir her şeyin özetidir: ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile ıslanmadıkça terk olunamaz.’ İstiklalin, Türklüğün bekasının ve Anadolu'nun düşman çizmesinden kurtarılmasının tek yolunun bu taarruz olduğunu anlamış ve inanmış olan Türk askerinin taarruzları kuvvetlerin sıklet merkezi olarak seçilen Afyonkarahisar’ın civarında başlamış, 27Ağustos’ta Afyonkarahisar düşman işgalinden kurtarılarak düşman orduları darmadağın edilmiştir.”
HARP HALİNDE DEĞİLİZ AMA BİRLİĞİMİZİ BOZACAK BAŞKA OLAYLAR VAR
Huzur ve emniyet ile üzerinde yaşadığımız bu toprakların yurdun işgalden kurtarılmasına ve Türk milletinin istiklalini ilan etmesine zemin ve şahitlik ettiğini dile getiren Eroğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Buralar, binlerce insanın kanı ile sulanmış, en zorlu mücadeleleri yaşamış mübarek topraklardır. Harp günleri artık tarihin sayfaları arasına karışmış olsa da, buralarda şimdi sulh ve huzur içinde yaşıyor olsak da, bu hakikati hafızalarımızdan çıkartmamamız icap eder. Bugün belki fiili ve askeri harpler içinde değiliz, lakin millet olarak birlik ve beraberliğimizi bozmaya yönelik başka gayretler mevzu bahistir." İstiklal Harbi esnasında milletçe gösterdiğimiz mukavemet ve istikrarı muhafaza etmeye işte bu sebeple ihtiyacımız olduğunu anlatan Eroğlu, şunları söyledi: "İstikbale giden yol bir arada, yan yana, güç ve inanç birliği içinde olmaktan, yorulmadan, usanmadan, istikametten sapmadan daima gayretle çalışmaktan geçer, bunu unutmayınız. Bu topraklarda şanlı bayrağımızın ilelebet dalgalanması için güçlü olmak mecburiyetindeyiz. Büyük hedeflerimizin olması elzemdir. Gayemiz bellidir, yol haritamız bellidir. İstikrarlı yükselişimizi engellemeye çalışan hiçbir şeye kulak asmadan, meselelere değil, meselelerin halline odaklanarak çalışmalı, yolumuza konan engellerle vakit kaybetmeden ilerlememize devam etmeliyiz. Vaktiyle bu topraklarda verilen eşsiz mücadelelere, istiklalimiz için canlarını veren şehitlerimize, varını yoğunu kaybeden ama karşılığında istiklalini kazanan Aziz Milletimize olan borcumuzdur. Bugün zafer sevinci ile burada bir aradaysak, hepimizin yüreğinde aynı gurur, aynı onur, aynı heyecan varsa; bunu kahraman şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz. İstiklali olmayan milletlerin istikbali de olmaz diyerek çıktığımız yolda aynı şuur ve inançla yürüyeceğiz, el ele, yan yana, omuz omuza olarak, birbirimiz arasında hiçbir fark ve ayırım gözetmeden hep birlikte çalışarak yükseleceğiz.” Eroğlu’nun konuşmasının ardından İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Veli Yıldırım da bir konuşma yaparak Zafer Haftası’nı kutladı.
Kocatepe’deki törene, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun yanı sıra, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Milletvekili Halil Ürün, İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Veli Yıldırım, Tuğgeneral Necdet Tuna, Tuğamiral Aydın Şirin, Hava Tuğgeneral İhsan Özdamar, Tuğgeneral Şafak Karakoç, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, Baro Başkanı Turgay Şahin, AKÜ Rektörü Mustafa Solak, İl Emniyet Müdürü İsmail Türkmenli, askeri erkan, daire müdürleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.